M5’e gerek var mı?

Ülkemiz yollarına kısa bir süre
önce çıkan yeni 5 Serisi insanın aklını
başından alacak kadar iddialı bir
görünüme sahip. Otomobil aslında
oturaklı ve kendinden emin bir duruş
sergiliyor ama bir o kadar da hızlı,
agresif ve öfkeli olduğunu gizlemiyor.
Usta elinden çıktığı belli olan
otomobili Baş Tasarımcı Van Hoydonk
ve ekibi tasarlamış.

BMW 535i, iç mekanında modernlik
ve sürücü için öncelik konularından
her zaman olduğu gibi
yine ödün vermiyor. Sportif ve elit yaşam
alanı kumanda kalabalığı ile ilk
başta biraz korku yaşatsa bile kolay
kullanım ve pratik çözümler bunun
bir sorun olmasının önüne geçiyor.
Kokpit tasarımı kaliteli ve agresif görünürken,
kusursuz şekillendirilmiş
ve vücudu tam olarak saran koltuklar
aracın dört bir tarafında kullanılmış.
Özellikle ön taraftaki iki
koltuk bugüne kadar gördüklerimizin
en iyilerinden. İdeal sürüş pozisyonunu
bulamamak gibi bir sorun
yaşanmayan iç mekanda, göstergeler,
muhteşem direksiyon simidi,
biraz sorunlu olsa bile beğendiğimiz
görüş açıları ve iyi konumlandırılmış
pedal grubu ile bu otomobilin içinde
olmak bile bir ayrıcalık. Her güzelin
bir kusuru vardır: 5 Serisi’nin
arka koltuklarında uzun yolculuk yapacak
iri yapılı yolcular bu kusuru en
çok hissedenler olacak. Başarılı bir
müzik ve havalandırma sistemine de
sahip olan iç mekanda karanlık
renkler tercih edilmiş. Ayrıca 8 ileri
orana sahip otomatik şanzımanı
kumanda etmek de biraz alışkanlık
gerekiyor. Aynı anda iki düğmeye
birden basmak zorunda olmak ya da
ileri veya geri gitmek istediğiniz zaman
alışıldık yerleşimlere biraz ters
olan kumandayı kullanmak ilk başlarda
rahatsızlık veriyor.

Sahip olduğu ileri teknoloji ürünü
donanımlara dahil olan 3.0 lt’lik sıralı
6 silindirli Twin-Power Turbo
teknolojili motor, 5800 d/d’de 306
HP güç ve 1200-5000 d/d aralığında
400 Nm tork üretiyor. İlk çalıştırdığınız
andan maksimum hız limitlerini
zorladığınız ana kadar hiç kesintiye
uğramayan performans göz
kamaştırıyor. 8 ileri oranlı otomatik
şanzımanla kusursuz bir ortaklık yapan
bu motor, 5 Serisi’nin en önemli
silahlarından biri. M5’e gerek var
mı sorusunu bile akıllara getiren performans,
sanki bir patlama gibi birden
ortaya çıkıyor. Gaz pedalına
nasıl bir sürüş istiyorsanız o şekilde
dokunmanız yeterli. Sakin bir sürüş
için küçük ve dikkatli dokunuşlar,
çılgın, atak ve agresif olmak için pedalı
biraz daha fazla yere yatırmak
yeterli. Şanzımanı manuel olarak
kullanmak da mümkün ama buna
inanın hiç gerek kalmıyor. Çünkü vites
değişimleri çok hızlı…

Yol tutuşu, yüksek sürüş güvenliği,
başarılı süspansiyonu ve süper
tepkileri ile her zaman beğendiğimiz
direksiyonu gibi özellikleri ve farklı
sürüş karakteri ile BMW 535i’yi satın
alacaklar ya da satın alabilecek
güçte olanlar kendilerini çok özel ve
çok iddialı hissedecek.

Sonuç

BMW 535i’yi farklı bir kategori içinde değerlendirmek
gerekiyor. Bu hafta test konuğumuz
olan 535i, “sıra dışı” araçlar sınıfına
giriyor ve sundukları ile bunu sonuna kadar
hak ediyor. Her güzelin bir kusuru vardır
diye eleştiri oklarımızı çevirsek bile bu arayışlarımızın
sonunda hep avucumuzu yaladık.
Kendinizi şimdiden bu neslin en azından
bir 15 sene önünde hissetmek istiyorsanız 535i
aklınızı başından alacak.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

M5’e gerek var mı?

Lüks sınıfta yer alan prestijli Alman otomobil üreticisi, 5 Serisi’ni yenilemesinin ardından otomobil konusunda ne kadar usta olduğunu bir kez daha göz önüne serdi. Ön kaputun altında yatan ünite, geliştirilen şanzıman, artan performans ve iddialı sürüş ka-rakteri gibi konulara değinmeden önce otomobilin görünümünden söz etmek istiyoruz. Ülkemiz yollarına kısa bir süre önce çıkan yeni 5 Serisi insanın aklını başından alacak kadar iddialı bir görünüme sahip. Söyleyeceklerimiz konusunda cimrilik yapmayacağız bu otomobil gerçekten muhteşem görünüyor. Akaryakıt istasyonunda, şehrin en pahalı caddesinde, orta sınıf bir aile yolculuğu sırasında BMW 535i ile yaptığımız sürüşler kendimizi hiç olmadığımız kadar iyi hissetmemizi sağladı. Yeni 5 Serisi, 2003 yılında piyasaya çıkan kardeşine göre çok daha çekici bir görünüme bürünmüş. Otomobil aslında oturaklı ve kendinden emin bir duruş sergiliyor ama bir o kadar da hızlı, agresif ve öfkeli olduğunu gizlemiyor. Kusursuz kat geçişleri, mükemmel ütü izleri, abartıdan uzak şişkin detayları, durağan olmasına alıştığımız profil görünümündeki akıcılık ve arka tasarımda küçük detaylarla kazandırılan hareketlilik gerçekten etkileyici. Ustaların elinden çıktığı belli olan otomobili Baş Tasarımcı Van Hoydonk ve ekibi tasarlamış. Ne diyelim, bizleri böylesi bir güzellik, böylesi sinirli ama bir o kadar da efendi bir tasarımla buluşturanların ellerine, kollarına sağlık. Nereden bakarsanız bakın, ister tavanını, ister tamponunu görün, 5 Serisi aklınızın bir köşesinde sürekli olarak iz bırakacak bir otomobil.~ Genel tasarımında radikal bir değişim olmamasına rağmen yakalanan bu başarı bir önceki neslinde geleceğin o zamandan görülebilmesi ile alakası var. 2003 yılında yakalanan bu tasarım çıtası sanıyoruz daha uzun yıllar BMW’ye büyük başarılar kazandıracak. Öne doğru uzayan burun ve çok iyi görünen böbrek ızgarası ile BMW 5 Serisi’nin yolu sonuna kadar açık görünüyor. Bir sedan olmasına rağmen coupeleri hatırlatan yapısıyla büyüleyici bir etki bırakan BMW 535i, iç mekanında ise modernlik ve sürücü için öncelik konularından her zaman olduğu gibi yine ödün vermiyor. Kaliteli ve çok başarılı malzemeler ve işçiliğin ön plana çıktığı otomobilin yaşam alanı sürücünün önceliklerine göre tasarlanmış. Sportif ve elit yaşam alanı kumanda kalabalığı ile ilk başta biraz korku yaşatsa bile kolay kullanım ve pratik çözümler bunun bir sorun olmasının önüne geçiyor. Alt ve üst kattakiler olmak üzere ikiye bölünmüş kokpit tasarımı kaliteli ve agresif görünürken, kalabalık yerleşime rağmen kolay kullanım sağlayan bir detay olarak da işe yarıyor. Kusursuz şekillendirilmiş ve vücudu tam olarak saran koltuklar aracın dört bir tarafında kullanılmış. Özellikle ön taraftaki iki koltuk bu güne kadar gördüklerimizin en iyilerinden diyebiliriz. Sürücü odaklı detaylarsa kullanım keyfini artırırken, sürücünün kendisini bir yarış pilotu gibi hissetmesini sağlıyor. İdeal sürüş pozisyonunu bulamamak gibi bir sorun yaşanmayan iç mekanda, göstergeler, muhteşem direksiyon simidi, biraz sorunlu olsa bile beğendiğimiz görüş açıları ve iyi konumlandırılmış pedal grubu ile bu otomobilin içinde olmak bile bir ayrıcalık. Bu yaşam alanı kesinlikle çok şık, sessiz ve mekanik gürültü adına da en ufak bir sorun yok.~ Her güzelin bir kusuru vardır: 5 Serisi’nin arka koltuklarında uzun yolculuk yapacak iri yapılı yolcular bu kusuru en çok hissedenler olacak. Alçak tavan nedeniyle azalan baş mesafesi ve diz mesafesinin özellikle uzun bacaklılar için yetersiz kalması, yaşam alanının en önemli problemi. Başarılı bir müzik ve havalandırma sistemine de sahip olan iç mekanda eleştiri alabilecek bir başka olumsuzluksa karanlık. Aydınlık renkleri sevenler bu otomobilin içinde kendilerini siyahın içine boğulmuş olarak bulup, çok iyi hissetmeyebilirler. Ayrıca 8 ileri oranlı şanzımanı kumanda etmek de alışkanlık gerekiyor. Aynı anda iki düğmeye birden basmak zorunda olmak ya da ileri yada geri gitmek istediğiniz zaman biraz ters olan kumandayı kullanmak ilk başta rahatsızlık veriyor. Sonrasında ise buna alışıyorsunuz… Burada, kendi kendine park etme özelliğine sahip, kameralarla yer konumlandırılması yapılarak sürücüye yardım edilen, şerit değiştirme uyarı sistemine sahip olan, Integral Aktif Direksiyon ile dört tekerlek bile hareket edebilen, şasi kontrolünü, süspansiyon sistemini sürüş karakterine göre ayarlayan yani artık çok gelişmiş özellikleri olan bir araçtan söz ediyoruz. Ancak bu özelliklerin çoğu standartlar listesinde yer almıyor. Elbette bu araca yüksek bir bedel ödeyenler için önemli farklar değil ama yine de bu özellikler aracın sürüşünü her yönden iyileştirirken, fiyatın da bir o kadar “iyi” olmasına neden oluyor. Fiyatın içinde standart olarak sunulan 3.0 lt’lik sıralı 6 silindirli Twin-Power Turbo teknolojili motor, 5800 d/d’de 306 HP güç ve 1200-5000 d/d aralığında 400Nm tork üretiyor.~  Bu motor TwinScroll turbo besleme ile Valvetronic’i direkt benzin enjeksiyonunu bir araya getirerek göz kamaştıran bir performansla birlikte yakıt tüketim oranlarınında düşürülmesini sağlıyor. İlk çalıştırdığınız andan maksimum hız limitlerini zorladığınız ana kadar hiç kesintiye uğramayan performans göz kamaştırıyor. 8 ileri oranlı otomatik şanzımanla kusursuz bir ortaklık yapan motor, 5 Serisi’nin en önemli silahlarından biri. M5’e gerek var mı sorusunu bile akıllara getiren performans, sanki bir patlama anı gibi birden ortaya çıkıyor ve dediğimiz gibi hiç ortadan kaybolmuyor. Gaz pedalına nasıl bir sürüş istiyorsanız öyle dokunmanız yeterli. Sakin bir sürüş için küçük ve dikkatli dokunuşlar, çılgın, atak ve agresif olmak için pedalı biraz daha fazla yere yatırmak yeterli. Şanzımanı manuel olarak kullanmak da mümkün ama buna inanın hiç gerek kalmıyor. Çünkü vites değişimleri çok hızlı… Yol tutuş, sürüş güvenliği, süspansiyon başarısı, süper tepkileriile her zaman beğendiğimiz direksiyonu gibi özellikleri ve farklı sürüş karakteri ile BMW 535i’yi satın alacaklar ya da satın alabilecek güçte olanlar kendilerini çok özel ve çok iddialı hissedecek.

SONUÇ
BMW 535i’yi farklı bir kategori içinde değerlendirmek gerekiyor. Bu hafta test konuğumuz olan 535i, “sıra dışı” araçlar sınıfına giriyor ve sundukları ile bunu sonuna kadar hak ediyor. Her güzelin bir kusuru vardır diye eleştiri oklarımızı çevirsek bile bu arayışlarımızın sonunda hep avucumuzu yaladık. Kendinizi şimdiden bu neslin en azından bir 15 sene önünde hissetmek istiyorsanız 535i aklınızı başından alacak.

(+) Görünüm, performans, iç mekan, şanzıman, direksiyon, fren
(-) Fiyat, arka yaşam alanı, tüketim


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.