Şık arazi afacanları

Köy mü? Iyyy! İnsanın aklına bir şekilde gübre kokuları geliveriyor. Bazı şehirliler buralarda burunların kapatmadan gezemez bile. Hem ışıltılı hayatın çekiciliği hem de daha zengin olan iş olanakları nedeniyle insanlar metropollerin nüfusunu sürekli artırıyor. Ancak bir şekilde kırların, çiftliklerin, ormanların yani doğal hayatın nostaljisi artıyor. Her gün daha çok büro çalışanı jilet gibi gömlekler yerine oduncu gömlekleri giyiyor, daha çok ev soğuk çelik ve cam yerine sıcak taşra stilinde dekore ediliyor, organik gıdalar büyük bir yükselişte ve bir çok gıda ambalajının üzerinde ev yemeklerini özlediğimiz ninelerimizi hatırlatan sevimli ihtiyar köylü kadınların resimleri yer alıyor. Köy… Özlemlerin kaçış noktası. Tabi otomobillerin de… Yoksa şehirlerdeki trafik karmaşasında bu heybetli arazi araçlarının sayısının giderek artmasını nasıl açıklayabiliriz ki?

Metropol ve büyük şehir: Her ikisinde de başarılılar
Karşılaştırmamıza konuk olan 4 SUV’dan hiçbiri çevredekilerin garipsemelerine neden olmuyor. Hatta SUV’ların büyük bir çoğunluğu birer beğeni odağı. Konuklarımız da bu gruba dahil: Almanya’da tasarlanıp Slovakya’da üretilen yeni Kia Sportage, Toyota’nın klasiği RAV4, sportif Ford Kuga ve pazar lideri VW Tiguan. 4.50 m’den kısa boyları ile rakiplerin tümü, şehirli narin hanımların metropollerin dar park alanlarında park edebilecekleri kadar kompaktlar. ~Bu dörtlü görünüm olarak da şehre yakışacak şıklığa sahip. Yani geçmişin safkan arazi araçlarının sadece kullanım odaklı kabalıklarından kesinlikle uzaklar. Örneğin Kia’nın yüzündeki LED’li makyaj günümüz şehir modasının bir yansıması. Kuga ise sert geçişli köşeleriyle dizayn meraklılarının kalplerini feth ediyor. Büyük jantları ise 4’lüye, hoş birer topuklu ayakkabı kadar yakışıyor. Ancak bu büyük jantlar, 4 tekerlekten çekişin de yardımıyla, hafta sonları kırlara yapılacak gezilerde, fazla zorlu olmamak kaydıyla bozuk zeminlerde de ilerleyebilecekleri sağlam birer bota dönüşüyor. Sonuç olarak rakiplerin tümü birer çok yönlü yetenek ve iş trafiğinin en yoğun olduğu saatlerde bile kul-lanıcılarına biraz macera keyfi de yaşatabilen yol arkadaşları. Acaba uygun fiyatlı Kia, Tiguan’ın tacını sarsabilecek mi? Karşılaştırmamızın bundan sonraki sayfalarında işte bu sorunun cevabını arayacağız.

Kia Sportage 2.0 CRDi AWD   253 PUAN
Kia’nın bu modelinde sadece marka ismi Koreli: Dizayn sorumlusu Peter Schreyer (eskiden VW için çalışıyordu) bir Alman, üretildiği fabrika Slovakya’da, tasarım merkezi ise Rüsselsheim’da yani Almanya’da. Buradaki çalışanların şık görünüm ve kalite üze-rine gerçekten çok kafa yorduklarını ilk anda anlıyorsunuz. İniş-binişler ve koltuklar iyi ancak küçük camlar görüşü olumsuz etkiliyor. ~Ayrıca boyundaki 9 cm’lik uzamaya rağmen bagaj hacmi (326-1353 lt) öncüsünden daha küçük. Otomatik şanzımanlı ve dizel motorlu bu versiyonun römork kapasitesinin sadece 1600kg olması da anlaşılır gibi değil. Çünkü aynı motorun manuel şanzımanla kombine edilmiş versiyonu 400 kg daha fazla çekebiliyor. 6 ileri oranlı klasik (tork konvertörlü) otomatik şanzımanın vites geçişleri yumuşak ve motorun devirlere göre güç dağılımı karakteriyle iyi bir uyum içinde çalışıyor. Konfor? Vasat. Uzun zemin dalgaları başarılı bir şekilde emilerek neredeyse yok ediliyor ama kısa zemin darbelerinde ön akstan vuruntu sesleri geliyor. Canlılık konusunda da bu Kia, çok iyi notlar alamıyor. Ön tarafı fazla ağırmış gibi hissettiren SUV’un sürücüsü, virajlarda aracın savrulan arka kısmını yolda tutabilmek için sertleşen direksiyonla uğraşmak zorunda kalıyor. Kia Sportage tasarruf rekorları kıran bir SUV da değil: 7.6 lt/100 km’lik test tüketimi, karşılaştırmanın en kötü ikinci değeri. Bu zayıflıklar, genel değerlendirmede sonunculu olmasına neden oldu.

Toyota RAV 4 2.2 D-4D 4×4   264 PUAN
Liderliği her zaman korumak mümkün değildir. Her zaman sizden daha hızlısı veya daha iyisi çıkacaktır. Benzer bir durum RAV4 için de geçerli: 16 yıl öncesinin bu öncüsü, SUV trendinin başlangıcını yapmıştı. Bugünse trendin en parlak üyelerinden biri değil. ~Homurtulu çalışan dizel motoru çok fazla yakıyor (test tüketimi 8.0 lt/100 km) otomatik şanzıman ise ağır kanlı çalışıyor. Buna rağmen RAV4’ün liderliğini koruyabildiği disiplinler var: Yüksek güç ve karşılaştırmadaki en düşük ağırlık 1620 kg. Ne yazık ki fren kabiliyeti gücüne oranla iyi değil: 40 m civarındaki duruş mesafeleri günümüz teknolojisinin gerisinde kalıyor. Gerçekten de örneğin bir Tiguan, 100 km/s hızla ilerlerken en azından bir araç boyu daha kısa mesafede durabiliyor. Konu viraj kabiliyeti olduğunda ise RAV4 rakiplerinin seviyesinde: Virajları rahatça alırken, kısa süspansiyon strokları gövde salınımlarını azaltıyor. Madalyonun diğer tarafı ise, yolucuların roeo yapıyormuş gibi hissetmelerine neden olan bozuk zeminlerdeki sarsıntılı sürüş karakteri. Ayrıca koltuklar da küçük ve destekleri zayıf. En büyük bagaj hacmi (1752 lt), en yüksek yükleme kapasitesi (570kg), en düşük yükleme eşiği (62 cm) ve koltuk sırtlıklarının bagajdan ayarlanabilmesi ise RAV4’ü, bolca yük taşıyacaklar için en iyi seçeneklerden biri haline getiriyor. Sadece bagaj kapağının yana doğru açılıyor olması can sıkıyor. Sağdan akan trafikte yüklemeyi gerçekten zorlaştırıyor.~Ford Kuga 2.0 TDCi 4×4   271 PUAN
Sivri burun, yükselen cam çizgisi, difüzör görünümlü arka tampon… Görsel olarak Kuga bir yarışçıyı oynuyor. Ancak bunun doğal sonucu olarak kullanışlılık ikinci plana itiliyor. Örneğin 410-1405 lt arasındaki bagaj hacmi karşılaştırmanın en küçük ikinci değeri. Ayrıca 436 kg’lık yükleme kapasitesi çok kısıtlı. Diğer taraftan ise Kuga, karşılaştırmada arka koltukları yatırıldığında düz bir bagaj zemini elde edilebilen tek rakip. Ancak arka koltuk sırtlıklarının dikilerek ön koltuk sırtlığına yapışması yükleme derinliğini birkaç santimetre azaltıyor. Kısa minderli ön koltukların yüksek oturma pozisyonu iki uçlu bir his uyandırıyor. Bir tarafta başarılı görüş keyif verirken, diğer tarafta ise altında giden bir şeye tünemiş gibi hissettiriyor. Yazık, çünkü daha güzel bir oturma hissi zaten yüksek olan sürüş keyfini daha da artırabilirmiş. Direkt direksiyonuyla virajları canlı bir şekilde alan Kuga, virajlar hızlandıkça karoserini Tiguan’a göre daha fazla yana yatırıyor. 140 HP’lik dizel motor seri bir performans sağlarken, 1724kg’lık ağırlıkla biraz uğraşmak zorunda kaldığını da hissettiriyor. Çift debriyajlı otomatik şanzıman da Kuga’yı gerçek bir yarışçıya dönüştürmüyor. Tamam, Tiguan’daki DSG’den daha dikkatli vites değiştiriyor ama bazen gerektiğinde daha fazla devir çevirebiliyor. Peki ya tüketim? Büyük ihtimalle şanzımanın bu karakteri nedeniyle vasat: 7.4 lt/100 km. ~VW Tiguan 2.0 TDI 4Motion   300 PUAN
Tiguan’ın bu karşılaştırmayı ne kadar rahat kazandığını puan tablosunda göre-bilirsiniz. En büyük iç mekan, en iyi konfor, en verimli motor (7.1 lt/100 km), en iyi sürüş dinamikleri… VW neredeyse tüm disiplinlerde lider olarak, dinamizmiyle öne çıkan Ford’u bile büyük bir farkla geride bıraktı. Tamam, kokpit insanın ruhuna fazla hitap etmeyebilir ama sunduğu konfor, kalite ve kendi kendilerini açıklayan kumanda yerleşimiyle kesinlikle çok kullanışlı. Aracı sanki bir hayalet kullanıyormuş gibi kendi kendine park eden otomatik park asistanını (opsiyonel) kullanmak için bile aracın kullanım kılavuzuna bakmaya gerek yok. 2.0 lt’lik TDI’ın sesi Ford’a göre dışarıdan daha fazla duyuluyor ama iç mekana geçen ses miktarı bayağı az. Devir bandını başarıyla kullanan motor ile 7 ileri DSG şanzıman mükemmel birer ikili oluşturmuş: Vites değişimleri doğru, sarsıntısız ve hızlı. Adaptif süspansiyon (opsiyonel) sayesinde VW, daha yüksek bir konfor sunuyor. İleri-geri kaydırılabilen arka koltuklar Toyota gibi burada da standart ancak sırtlıklarını yatırmak Toyota’ya göre daha zor. Karşılaştırmanın en yüksek yükleme eşiği (78.5 cm) ve büyük dönüş mesafesi (11.9 m) ise günlük kullanımı biraz zorlaştırıyor. Ancak bu zayıflıklar, Tiguan’ın lider olmasını engelleyemiyor.

~

~SONUÇ
Kia karşılaştırmaya gayet iddialı başladı ama finalde sonuncu olmaktan kurtulamadı. Ancak bu, yeni Sportage’ın kötü bir SUV olduğu anlamına gelmiyor kesinlikle. Aslında tek problemi arazi kabiliyeti ve kullanışlılık yerine güzel görünüme önem veriyor olması. Sportif görünümü ve dinamik sürüş özellikleriyle öne çıkan Kuga, kısıtlı iç mekan genişliği nedeniyle ikincilikle yetinmek zorunda kaldı. Tiguan ise tipik bir VW olduğunu bir kez daha kanıtladı: Pahalı, konforlu, geniş ve tutumlu. Ayrıca hiçbir disiplinde, değişkenlik eksikliği haricinde, önemli bir zayıflık da göstermiyor. Durum böyle olunca Tiguan bu karşılaştırmayı da açık ara farkla kazandı. Üçüncümüz RAV4 ise yaşlanmasına rağmen hala işinin bitmediğini kanıtladı. Diğer taraftan bir gerçeği de unutmamak gerekiyor: Birçok insana göre fiyat, viraj kabiliyeti ve bagaj hacminden çok daha önemli bir kriter. 


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.