KIA “KENDİ KENDİNİ SÜREN ARACI”

2020’DE TANITACAK

Geleceğin otomobil teknolojilerini geliştiren KIA, sürüş deneyimini herkes için daha güvenli hale getirecek “kendi kendini süren araçların” teknolojisi olan, otonom araç teknolojisine 2018 yılı itibariyle 2 milyar dolar yatırım yapacak. 2020’de yarı-otonom sürüş teknolojilerini tanıtacak olan KIA, 2030 yılında araçtan araca iletişim sistemli tam-otonom araçları dünya otomotiv pazarına tanıtmayı hedefliyor.
Geliştirdiği teknolojik yeniliklerle sürücülere yeni deneyimler yaşatarak, dünya otomotiv pazarında fark yaratan KIA, otonom sürüş teknolojileri yatırımlarına hız verdi. 2020 yılına kadar bir dizi yarı-otonom sürüş teknolojisini araçlarında kullanacak olan KIA, ilk tam-otonom aracını ise 2030 itibariyle piyasaya tanıtmayı hedefliyor. KIA otonom sürüş teknolojisine 2018 yılına kadar sürecek ilk aşamada 2 milyar dolar yatırım yapacak.

“Gelişmiş Sürüş Yardımı Sistemi” olarak tanımlanan otonom sürüş teknolojileri ile “kendi kendini süren araçlar” hayatımıza girecek. Çok daha fazla mühendisi istihdam ederek bu alandaki çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren KIA, araba kullanmayı herkes için daha güvenli hale getirecek.

KIA mühendislerinin otonom sürüş teknolojileri kapsamında üzerinde çalıştığı “tanıma teknolojisi” ile diğer araçlar ve yoldaki olası tehlikeler algılanabilecek. Aracın seyir halinde olduğu yolu okuyabileceği ve kötü sürüş şartlarını tanıyabileceği yeni sensörler geliştirilecek. Gelişmiş bilgisayar sistemi ve sensörler tarafından elde edilen bilgiler doğrultusunda araç “karar verme” yeteneğine sahip olacak. Verilen kararların uygulanmasını sağlayacak elektronik ve mekanik “kontrol sistemleri” de otonom teknolojilerin önemli bir parçası olacak. KIA’nın AR-GE kaynakları otonom sürüş teknolojilerinde kilit unsurlar olan “araçtan araca”, “araçtan alt yapıya” ve “araçtan her şeye” yönelik iletişim sistemlerini geliştirmeye devam ediyor.

KIA, 2020 yılına kadar otonom teknolojilerle birlikte bir dizi yeniliği de tanıtmayı planlıyor. Sürüş anında tehlikelerin erken tespit edilmesini, bu tehlikelere karşı sürücünün veya aracın gerekli tepkileri verebilmesini, dolayısıyla sürüşün daha güvenli hale gelmesini sağlamak için tasarlanan yeni teknolojiler, 2020 yılına kadar devreye alınacak.