BMW 750d ve Audi A8 TDI

4 TURBO 8 SİLİNDİRE KARŞI

 

En iyi konfor, en güçlü dizeller, en yüksek imaj… Ortak noktalarına rağmen bu iki köklü lüks sedan, tamamen farklı yöntemlerle savaşıyor.

 

 

Yönetim kurulunda yenilik… Gündemde yeni bir makam aracının satın alınması var. Lüks sınıf olmasına çoktan karar verildi, şimdiyse sıra motor seçiminde. Hibrid mi? Leasing bedelleri çok yüksek. Benzinli mi? “Hey, petrol şirketi değiliz biz”. Geriye bir tek dizel kaldı. Yani mali denetçilerin uykularını kaçırmayacak bir seçenek. Hem de başkanın iş yolculuklarında astronomik tüketimler yapmayacak bir motor. Kurul küçük bir kaçamağa da izin veriyor: Olacaksa 400 HP klasmanında, yani en güçlülerden biri olsun.

Durum böyle olunca yönetim kurulunun bir BMW 750d ile, yani yumuşak Alman lüksünün simgelerinden biriyle ilgilenmeleri mümkün. Ağırlık tasarrufu amaçlı karbon aksam, kulüp odalarını aratmayan lükslükte bir iç mekan, bolca elektronik… Amerikalı markalar büyük benzinli motorları, Japonlar da hibrid sistemleri tercih ederken, Almanlar iyice evcilleştirilmiş bir dizeli tercih ediyor. 3.0 lt’lik emektar dizel motor, 4 adet turbonun desteğiyle artık 400 HP güç ve 760 Nm tork üretiyor ve spor otomobilleri aratmayan performans rakamları sunuyor.

Buna rağmen bu sıralı 6 silindirli makine, günümüzde hacim cücesi olarak görülüyor. Çünkü Audi, A8 TDI’da 8 silindirli ve 4.2 lt’lik bir dizel kullanıyor. Gemi motoru olarak bile kullanılabilecek büyüklükteki bu makine, konu çalışma karakteri olduğunda da birinci sınıf. Bakalım Audi’nin V8’i mi yoksa BMW’nin 4 turbolu motoru mu daha tatmin edici?

Diğer taraftan Audi, yaşa bağlı bazı kırışıklıklara sahip. Ancak bunlar karoserinde değil: Zamandan bağımsız gergin hatları hala gayet genç görünüyor. Evet, kırışıklıklar iç mekanında: Artık eski hissettiren bir tasarım dili ve analog göstergeler. Benzer bir durum elektronik aksam için de geçerli: Animasyonlu göstergelerden hareketle kontrol edilebilen asistan sistemlere (hala sorunları olsa da) kadar BMW, çok daha modern bir yolda ilerlerken, Audi’nin sistemleri eski hissettiriyor.

İç mekan konusunda ise ikisi de çok bonkör, ancak arka sırada Audi biraz daha geniş. Tüm bunlara 4’er koltuk üzerinde yaşanan kulüp salonlarının rahatlığı ve en uzun yolculuklar için bile yeterli genişlikte bagaj hacimleri de ekleniyor. Peki ama yeni olan daha mı iyi? Örneğin BMW’nin tam dijital kokpitine gerçekten ihtiyacımız var mı? Ya da Audi’nin güneşlikten, gizlenebilen ekrana kadar her şeyi ayrı ayrı kontrol edebildiğiniz bolca düğmesi mi daha çekici? Diğer taraftan; kendisine Mercedes S Serisi’ni örnek alan BMW’nin uzaktan kumandalı park sistemi, lazer farlar veya ısıtmalı kapı kol dayanakları gibi yeni ekstralar kesinlikle çok hoş. Diğer taraftan BMW, etkileyici içsel değerlerini dışarıda da sergilemeyi başaramıyor. Neticede onu rahatlıkla öncüsüyle karıştırabilirsiniz. Bu da, günümüzün yükselen değeri olan SUV’lar ile prestij yarışında olan bu tür lüks objeler için tehlikeli bir durum.

Artık marş düğmelerine basma zamanı. BMW’nin motoru rölantide daha derinden gelen dizel sesleriyle çalışsa da, gaz pedalına bastığınız ilk anda onun bir dizel olduğunu unutuyorsunuz. Bunun nedeni ise 4 adet turbonun verdiği hoş konser. Biri alçak diğeri yüksek basınç üreten iki turbo her zaman devrede. 2500 d/d’de ekibe, ikinci bir yüksek basınç turbosu katılıyor. Hızlı kalkışlarda alçak basınçlı turbolar devre dışı bırakılırken, bu durum kesinlikle hissedilmiyor. Hissedilen tek şey yaratılan muhteşem sonuçlar: 750d, gecikmesiz ve turbo boşluğu olmadan inanılmaz bir ivmeyle hızlanıyor ve 2 bin 73 kg’lık bu dev, neredeyse balistik bir mermiye dönüşüyor. Hız ibresi kalkıştan sadece 4.5 sn sonra 100 rakamına ulaşıyor ve hızlanma o kadar etkili bir şekilde devam ediyor ki, otoyollarda onu geride bırakabilmek için aracınızın çok büyük bir benzinli V8’e sahip olması gerekiyor. Tüketimde ise durum performansın tam tersi: 8.1 lt ile dizel motor, benzinli kardeşi 750i’den 2 lt daha az tüketiyor. Tam gaz kullanımlarda ise bu fark daha da açılıyor.

Hacim küçültmenin tasarruf potansiyelini Audi’ye baktığımızda görüyoruz. Büyük hacmi nedeniyle V8 TDI, 100 km’de 9.1 lt tüketiyor, bunu yaparken BMW’den sadece birazcık daha hızlı olabiliyor. Maksimum hızlar ise iki otomobilde de 250 km/s’de limitlendirilmiş. Audi’nin tiptronic şanzımanı vitesleri çok hassas bir şekilde değiştirirken, aklı çok az karışıyor. BMW’nin otomatik şanzımanı da çok başarılı. Aralarındaki asıl önemli fark ise sesi. Bunu şöyle tarif edebiliriz: 750d, çok uzaklardaki bir kartonpiyer duvara küçük çiviler çakıyormuş gibi hissettiriyor. A8’de ise, beton sağlamlığındaki karoserin altından gelen lüks bir motorbotun homurtularını duyuyorsunuz. Audi, en yeni motor neslinde de 8 silindirli makinelerle devam kararı aldı: Kısa bir süre önce SQ7’de tanıtılan yeni 4.0 TDI, hem 900 Nm’lik torku hem de etkileyici sesiyle insanın tüylerini diken diken ediyor.

Bu yeni motor A8’in daha sportif olan karakterine daha da iyi uyum sağlayabilir. A8’in orta konumda hızlı tepkiler veren direksiyonu ve kısa stroklu süspansiyonu çok etkileyici. Ayarlı amortisörler “Dynamic” modda direksiyona kısa titreşimler gönderdiğinden, lüks sınıfa yaraşır bir sakinlik için “Comfort” modunun seçilmesi gerekiyor. Süspansiyondaki fazla sertlik Audi’nin de dikkatini çekmiş olacak ki, bir sonraki A8 daha yumuşak bir karaktere sahip olacak.

BMW ise sürücüsünü, “Sport” modunu seçmeye yönlendiriyor. Çünkü yumuşak genel ayarlara sahip 7 Serisi’nin yumuşak salınımları “bulutların üzerindeymiş gibi gidiyor” denilen S Serisi’ni bile geride bırakmak istediğini düşündürüyor. Direksiyon da Amerikanları hatırlatan bir yumuşaklıkla çalışıyor ve tüm bunlar insanın beynini uyuşturuyor. Bu kesinlikle bir BMW değil! Evet, BMW’den alıştığımız ataklık ve dinamizme ulaşmak için “Sport” modun seçilmesi şart.

Maliyetlerden konuşmaya başlasak mı, yoksa bu konuyu denetim kuruluna mı bıraksak? Neyse, en azından Türkiye fiyatlarına bir bakalım: 750 Ld xDrive olarak ithal edilen BMW 7 Serisi’nin fiyatı 1 milyon 137 bin liradan başlıyor. BMW’yi uzun versiyon olarak aldığımız için Audi A8’in fiyatını da uzun versiyon olarak veriyoruz: A8 L 4.2 TDI için talep edilen rakam 916 bin TL. Yani Almanya’da olduğu gibi Türkiye’de de BMW daha pahalı.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.