Cenevre’de otomobil bayramı

BİZİM CENEVRE SEVGİLİLERİMİZ

Sonunda yeniden yükseliyor! Dışarıdaki
termometrenin yükselişi, müşterilerin
ruh hallerine de olumlu yansımış
durumda. Cenevre Otomobil Fuarı’ndaki
havanın neşesi için de geçerli. Gerçekten
de otomobil insanlara yeniden neşe vermeye
başladı. Durum böyle olunca üreticiler
de mantar gibi biten yeni modeller
ve onlarca çekici konseptle gerçek bir
şov yaptılar. Ancak buradaki yenilikler artık
sadece tasarruf mesajı veren minimalist
örneklerden oluşmuyordu. Ayrıca
konseptlerin çoğu, fuarda insanların ağzını
sulandırdıktan sonra depolara tıkılacak
türden ürünler de değildi.
Eskiden olduğu gibi bu yıl da ağırlığın,
seri üretim versiyonları çok yakında piyasaya
çıkacak olan konseptlere verildiği
görülüyor. Bugünlerde Cenevre’deki hava
otomobil meraklıları için gayet renkli
bir oyun alanını andırıyor. Bugüne kadar
otomobille veya tasarımla ilgili bu kadar
zengin bir çeşitlilik yaşanmadığını bile söyleyebiliriz.
Örneğin Morgan’ın 3 tekerlekli
garip aracından örnek öğrenci Kia Picanto’ya,
tahrik edici bir güzelliğe sahip
Alfa Coupe’den gerçekten cool bir konsept
olan VW Bulli’ye, hatta gelmiş geçmiş en
güzel C serisi olarak gösterilen Mercedes
C-Coupe’ye kadar onlarca yenilik insanları
büyüledi. Tipik bir Cenevre geleneği
olarak Artega’dan Zagato’ya kadar birçok
rüya otomobil üreticisi de burada sergiledikleri
hayranlık uyandıran otomobilleriyle
gövde gösterisi yaptı.

Yeniliklerin tarzı ve modanın yönü, otomobilin
geleceğine olan inancın ve iyimserliğin
yükseldiğini kanıtlıyor. Bunu bu
yıldan daha iyi hissettiğimiz başka bir Cenevre
Fuarı~ hatırlamıyoruz desek yanlış
olmaz. Ortama sanki global kriz onlarca
yıl geride kalmış gibi bir hava hakim. Ortalık,
taze ilkbahar güneşi ışığı altında parıldayan
yeni cilalanmış karoserlerle dolu.
Tamam, bunların arasında, hibrid,
elektrikli veya iyice cimri motorlarla donatılmış
birçok ürün de var ama geçen yılın
aksine bu yıl sergilenen yenilikler
kesinlikle hayata geçirilmeye daha uygun,
daha mantıklı özelliklere sahip ve seri üretime
çok daha yakın modellerdi. Durum
böyle olunca sadece direksiyonlarına
oturabilmek bile keyif vermek için yeterliydi.

Haydi Cenevre yeniliklerinin direksiyonlarına
geçelim. Takip eden sayfalarda
2011 Cenevre Otomobil Fuarı’nın yıldızlarını
ve en önemli yeniliklerini ayrıntılarıyla
bulabileceksiniz.

Bernd Wieland’ın Ferrari FF yorumu

Dünyanın en güzel
alışveriş çantası

Başkan Luca de Montezemolo “yeni bebeğinin”
çok farklı olacağının sözünü vermişti.
Fuarda başkanın sözünü tuttuğunu
gördük: Ne yakıcı bir otomobil ama! FF sadece
ilk 4 tekerlekten çekişli Ferrari olmakla
kalmıyor, aynı zamanda Ferrari’nin ilk
stationı unvanını da taşıyor. Pardon, elit çevrelerde
buna station değil “Shooting Break”
adı veriliyor. Adı ne olursa olsun bu 4
koltuklu otomobil, bana göre dünyanın en
güzel alışveriş çantası. FF’in 800 lt‘lik
maksimum bagaj hacmi, normal bir ailenin
yapı market alışverişlerini rahatlıkla taşıyabilir.
Önde ise 6.3 lt 660 HP’lik bir V12 görev
yapıyor. Ferrari’nin açıklamasına göre
FF, 0-100 km/s’yi 3.7 saniyede gerçekleştiriyor
ve 335 km/s’ye ulaşabiliyor. Bu otomobile~
ulaşabilecek kadar parası olanlara,
daha sonra satışa sunulacak olan HY-Kers
adlı opsiyonel sistemi de satın almalarını
öneririm: Sistemin elektromotoru V12’nin
yakıt tasarrufu yapmasına imkan veriyor.
Fiyatının 270 bin Euro olduğu düşünülürse
bu sistemin zararı olmaz herhalde!

BERTONE B99

İtalyan usta Bertone, bu otomobili Jaguar’ın 99.
doğum günü şerefine hazırlamış. Nefes kesici bir
konsept olan B99 İngilizlere, geleceğin Jaguar’ının
nasıl olması gerektiğini de gösteriyor.

NISSAN ES-FLOW

Elektrikli otomobiller şıklaşıyor: Esflow ile Nissan,
geleceğin spor otomobilini sergiledi. Arka
lastiklerinin arasında 2 elektrik motoruyla otomobil,
100 km/s’ye 5 saniyeden daha kısa sürede ulaşıyor.

MORGAN 3-WHEELER

Daha açığını bulamazsınız! Threewheeler mayıs ayında
piyasaya çıkacak. Harley’den alınan 115 HP’lik motora,
sadece 500 kg ağırlığa ve 3 tekerleğe sahip bu keyif
aracının Almanya fiyatı ise 65 bin Euro.


Cenevre’nin konseptleri

Bir Cenevre Fuarı daha, yenilikleri ve konsept modelleriyle, kapılarını
ziyaretçilere açtı. Standlarda, hemen kontak anahtarını çevirip yollara
çıkmaya hazır modellerden daha çok, gelecekten haber veren konsept
araçlar gözde~ oldu. Fuarın her zamanki gözdeleriyse, yine otomobilleri
tanıtmakla görevli mankenler oldular.


ALFA 40C



Önce kadınları sonra da meslektaşlarımızı başına toplayan Alfa 4C adlı konsept, 2012 yazında seri üretime geçirilecek bir otomobil. Alfa’nın otomobille ilgili diğer
açıklamaları ise daha da etkileyici: Hafif karbon-fiber karoser (otomobilin ağırlığı sadece 850 kg), ortadan motor, 200-235 HP arası güçler ve hepsi 45 bin Euro’ya.

HYUNDAI
i40

i40 ile Hyundai, orta sınıf bir stationın ne kadar
modern görünebileceğini gösterdi. Yeni Koreli
teknolojik olarak da iddialı: En tutumlu dizel motor
100 km’de 4.3 lt tüketecek.


KIA RIO

Rio ile Kia, elit bir Koreli’nin nasıl olabileceğini gösterdi.
Mühendisler, iç mekan kalitesi konusunda da
VW Polo’yu örnek almışlar: Her şey elit görünüyor.
Fiyat ise olması gerektiği gibi makul: 10 bin Euro.

RENAULT R-SPACE

Ters açılan kapıları ve arka koltukların yerini alan ve
serbest bir şekilde yerleştirilebilen deri küplere
geleceğin Renault vanı bir macera kozasına
benzeyecek. Getirdiği yenilikler gerçekten ilgi çekici.

Joachim Staat’ın Mercedes C-Coupe yorumu
~

Sonunda klasik bir güzellik

Oluyormuş işte! Yeni C-Coupe, Mercedes’in
abartı yapmadan da başarılı bir stil yaratabileceğini
kanıtlıyor. Büyük ağabey E-Coupe’nin
aksine C Serisi bazlı bu iki kapılı coupe,
rahat ve düz çizgili hatlarla yaratılmış ve
markanın düşmanlarının bile fikrini değiştirebilecek
bir güzelliğe sahip. C-Coupe, 1980’li
yılların 123 kasa ve C124’lerinin çizgisinden
ilerleyen bir klasik olacak. Sizce bu bir abartı
mı? Hayır. Bence değil. Piyasaya çıktığında
(makyajlı C Serisi’nin) güçlü bir yüz ifadesine,
gergin yan yüzeylere ve birçok 4 koltuklu
coupenin sorunlarından uzak yuvarlatılmış
bir arka tasarıma sahip olacak. BMW’nin
dikkat etmesi gerekebilir, çünkü bu Mercedes,
gerçek bir 3 Serisi avcısı olacak. Çünkü
hem prestijli bir görünüme hem de C 63 AMG
haliyle savaş boyalarına da sahip olacak.

Gerald Czajka’nın Wiesmann Spyder yorumu


Bu canavarı hemen üretin!

Bazı otomobiller varlık sebeplerini ilk görüşte
belli ederler. Vanlar aile dostlarıdır,
stationlar gezinti araçlarıdır. Bir Rolls-Royce
ise asalet temsilcisidir. Wiesmann Spyder
ise çok daha farklı ama kesinlikle çok etkileyici
bir şeyi temsil ediyor: Sürüş keyfiyle
ilgili olmayan her şeyin çöpe atıldığı bir otomobil.
Tavan, camlar, kapılar… Bunlara
hiçbir insanın gerçekten ihtiyacı olmaz. En
azından bu keyif makinesi için durum böyle.
Ne yazık ki şimdilik bu otomobilden bir
şey~çıkmayacak. Çünkü resmi açıklama,
aracın sadece bir dizayn çalışması olduğu yönünde.
Yazık! Araçta MF4S’in teknolojilerinin
kullanılması, 4.0 lt 420 HP’lik bir V8 ve
yıldırım hızıyla çalışan bir çift debriyajlı şanzıman
ve tüm bunların 1 tondan daha hafif
bir otomobilde yer alması anlamına geliyor.

Hauke Schrieber’in Tata Pixel yorumu

Şehir Hintlisi

Nano’nun bir Avrupa versiyonunu üreteceğini
Tata uzun bir süre önce açıklamıştı.
Bu otomobilin nasıl görüneceği hakkındaki
ipuçlarını ise Pixel adlı konsept gösteriyor.
Fuarda sergileneceği için tasarımda
tabi ki bazı abartılar yapılmış: Kanat kapılar
ve panoramik tavan seri üretim versiyonda
tabi ki bulunmayacak. Motor için
ise durum farklı: Bir tablet PC ile çalıştırılan
1.2 lt 75 HP’lik bir turbo dizel. Tablet PC’ye
dokunarak kapılar uzaktan da açılabiliyor.
3.10 m’lik bu şehir piresi 4 koltuğa sahip. 90
derece dönebilen ön tekerlekler sayesinde
araç, neredeyse olduğu yerde dönebiliyor.
Tata, otomobilin elektrikli versiyonu üzerinde
de çalışıyor. Başkan Carl-Peter Forster’e göre
Pixel’in seri üretime geçebilme şansı yüzde
50’den daha fazla.

ŞAŞIRTICI YENİLİKLER

MAZDA SHINARI

Mazda’ya yeniden hareket geldi. MX-5 ve RX-8’in sahip
olduklarına Mazda 6 da sahip olacak: Otomobili
sedanların üniformaları aratmayan aynılığından
uzaklaştıracak sportif bir siluet ve biraz erotizm.
~

VW GOLF
CABRIO

Takla barının kaybolması bile güzel bir görünüm için
yeterli olmuş. Açılan tavan ise aracın siluetinde çıkıntı
yapmayacak şekilde gizleniyor. Bu VW, önümüzdeki
sıcak günlerin üstü açık kahramanı olacak.

ROLLSROYCE
102 EX

Bu Rolls-Royce kaputunun altında, toplam güçleri
394 HP olan 2 elektrik motoru bulunuyor. Lityumiyon
akü 71 kWh kapasiteye sahip. Menzil sorusunun
cevabı ise bir Rolls klasiği: “Yeterli!”

Dirk Branke’nin Saab PhoeniX yorumu


Geleceği olan İsveçli



Saab hala yaşıyor. Fuardaki iki seri üretim
otomobilin (9-5 SportCombi ve 9-4X) eylül
ayında piyasaya çıkacak olmasının dışında,
gerçekçi dayanaklara sahip bir konsept de
markanın geleceği hakkında ümit veriyor ve
Saab’ın kalbinin hala sağlam çarptığını gösteriyor.
Tasarımcı Jason Castriota, yeni 9-3’ün
altyapısının üzerine göz alıcı bir kıyafet dikmiş.
Üzerinde çalışırken Castriota’nın ne
kadar keyif aldığını, otomobili gördüğünüz
ilk anda anlıyorsunuz. PhoeniX adlı konseptin
Saab gelenekleriyle uzaktan yakından ilgisi
yok ve tamamen fütüristik bir tasarım. Ayrıca
bu konsept, gelecekte izlenecek rotayı
da gösteriyor: Güç kaynağı olarak BMW’den
alınan 1.6 lt 200 HP’lik direkt enjeksiyonlu
ve turbo belemeli bir motor kullanılmış.
Saab mühendisleri,~ araçtaki ön aksında 34
HP’lik bir elektrik motoru da bulunan eXWD
adlı akıllı 4×4 sistemiyle de gurur duyuyor.

Tomas Hirschberger’in Mitsubishi Global Small yorumu

Küçük kalibreli Japon

Mitsubishi yeniden atağa kalktı. Çünkü
bir sonraki Colt, gerçekten başarılı olabilecek
bir otomobil. Özellikle de fuardaki Global
Small adlı konsept haline yakın bir görünüme
sahip olabilirse. Bu araç, Mitsubishi’nin
yeni dünya otomobilinin ipuçlarını
veriyor: 3.74 m’lik uzunluk, 1.50 m’lik yükseklik
ve görsel olarak çok çekici bir tasarım.
Yeni Colt’un Tayland’daki üretimine bu
yılın sonunda, Avrupa’daki satışlarına ise
2012 başında başlanacak. Baz modelin Almanya
fiyatının 10 bin Euro altında olması
bekleniyor. Yeni Colt’un kaputunun altında
ilk etapta 1.0 lt 75 HP’lik 3 silindirli
bir motor görev yapıyor. Mitsubishi, 1.2 lt’lik
3 silindirli ikinci bir motor üzerinde de çalıştığını
açıkladı. Daha sonraları ise yeni Colt,
iMiEV’in akıllı elektrikli sisteminin önden
çekişe uyarlanmış halini de kullanacak. Hafif
üretim teknikleri sayesinde yeni Colt’un
CO2 emisyonları, en küçük motorda 95
gr/km seviyesinde olacak.

HAYAL KIRIKLIKLARI

LANCIA FLAVIA




Bu ismin kötüye kullanımı resmen: Flavia eskiden
gururlu bir Lancia sedanının ismiydi. Bugünse
Lancia logolu bir Chrysler 200’ün üzerinde eğreti
duruyor. Yuhalanası bir karar!
~

DETOMASO
DEAUVILLE



Pininfarina’dan göz ziyafeti sunan ikonlar, Deauville
isminden ise güzel bir limuzin beklenir. Ancak
Detomaso’nun bu yıl fuarda sergilediği şey ise göz
ağrıtıyor. İnşallah sadece konsept olarak kalır!

GIUGIARO
VW TEX

İlerici teknolojiler, can sıkan görsellik:
Italdesign/Giugiaro’nun hazırladığı hibrid coupe VW
Tex’in ilk Scirocco’nun çekiciliğiyle uzaktan
yakından ilgisi yok.

Andreas Borchmann’ın Giugiaro Go yorumu

Uzun bacaklar için uygun

Italdesign/Giugiaro 2010 yılından
bu yan VW Grubu’na ait.
Giugiaro’nun iki konsept çalışması
da fuardaydı: Go ve Tex. Benim
favorim olan minivan Go’nun
verdiği ferahlık hissi bir kış bahçesini
aratmıyor. Gerçekten de tek
eksiklik bitkiler. Hem önde hem
arkada (güzel) uzun bacaklar için
bolca yer var. Buna rağmen geriye
400 lt gibi hatırı sayılır bir bagaj
hacmi da kalıyor. İnanılmaz,
çünkü Go’nun 3.99 m’lik uzunluğu
bir Polo’dan sadece 2 cm daha
fazla. Bu başarının ardındaki sihir
ise aşırı uzun dingil mesafesi:
2.70 m’lik mesafe Passat ile aynı.
Go’da bir elektrikli motor görev
yaparken, aküler ön ve arka koltukların
alt kısımlarına gizlenmiş.
Menzili 240 km olarak açıklanan
otomobilin üretilip üretilmeyeceği
ise belli değil.
~

Stefan Voswinkel’in Jaguar E-Type yorumu


Göze ve kalbe hitap eden bir başyapıt

Sportif, asil ve ilerici… Jaguar 50 yıl önce
işte böyle bir markaydı. İlk E-Type 1961 yılında
Cenevre Fuarı’nda tanıtıldığında izleyicilerin
nefesleri kesilmişti. Çünkü bu
otomobil başka bir gezegenden gelmiş gibi
duruyordu. Ben hala böyle düşünüyorum.
Almanya’da insanların yarısından fazlası
34 HP’lik Kaplumbağa’larla dolaşıp dururken,
İngiliz marka 265 HP’lik 6 silindirli
bir motorla gazlıyor ve 240 km/s’lik hızıyla
tüm otomobil fanatiklerinin kalplerini
dağlıyordu. Peki ya bugün? Otomobil sanatının
bir ürünü olarak Modern Sanatlar
Müzesi’nde sergileniyor. O günleri hatırlatmak
için otomobil, Cenevre’de de sergileniyordu.
Yeni Jaguar modellerinde
ise bu hafiflik ve şıklık eskisi gibi değil. Lütfen
sevgili İngilizler, lütfen yeniden EType
gibi bir otomobil üretin! Yani “diğerlerinden”
ayrılan bir otomobil. Yani insanın
hem kalbine hem de gözüne hitap
eden bir otomobil.

BMW CONNECTED
DRIVE

Bu BMW tüm otomobil meraklılarının hayali
olabilir. Alçak, havadar, sportif. Yani harika. Peki
ama ismi neden böyle garip? Cevap basit: Sadece bir
konsept ve öyle kalacak. Tam bir hayal kırıklığı!

FIAT 500 ZAGATO

Fiat 500 bazlı küçük bir coupe mi? Mükemmel bir
~fikir. Ancak Zagato’nun bu sevimli otomobilin
arkasına yaptığı şey kesinlikle can sıkıcı görünüyor.
Umarız türünün tek örneği olarak kalır.

SONUÇ


Otomobil
barometresi “güzel”



Cenevre’deki çekici seri üretim modellerin yanında
hayata geçirilmesi mümkün olan birçok konsept
ve sevimli küçük otomobillerin yanında güçten çatlayacak
gibi duran süper sporcular da vardı. Leman
Gölü’nün kıyısındaki fuarda, ortama hakim
olan iyimserlik havası elle tutulabilecek kadar yoğun.
Bu yıl otomobil barometresi “güzel”i gösteriyor.
Umarız buradaki iyimserlik tüm yıla yayılır
ve yakıt fiyatlarındaki tırmanış da biraz yavaşlar.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.