İlk otomobilimi taksitle almıştım

Başkan Mulally beni; “fotoğrafınızla
aynı görünüyorsunuz”
diyerek karşılıyor.
Eski bir fotoğrafımı gördüğünü
varsayarak bunu bir kompliman
olarak algılıyorum.

Neticede bizim gibiler ufak tefek
şeylerle mutlu olabiliyor.
Mulally ise 2006’da Ford’a
geçtiğinden beri çok daha büyük
komplimanları hak ediyor.
2011’de ABD’de Yılın Yöneticisi,
bu yılın Edison Başarı Ödülü gibi
çok önemli ödüller kazandı. Şu
sıralar Mulally, sınırsız imkanların
ülkesinde tam bir ekonomi
popstarı gibi görülüyor.

Amerikalılar Mulally’nin, ülkelerinin
ekonomi ikonu Ford’u
kurtarmasını inanılmaz derecede
taktir ediyor. Tabi ki bunu devletten
yardım almadan yapmış
olmasını da. Hem de önceki 37 yıl
boyunca Boeing’de görev yapan
ve Boeing’in bugün kullandığı
tüm motorları geliştiren kişi olarak,
branşa yabancı bir yönetici
olmasına rağmen.

Sadece buraya kadar anlatılanlar
bile Altın Direksiyon Onur
Ödülü’nu kendisine vermek için
yeterli sebepler.

99 sayısıyla özel bir bağınız mı
var?

(Nereye varmak istediğimizi anlamaya
çalışıyormuş gibi düşüncelere
dalıyor.)
“Benim bildiğim böyle bir şey yok.”
Önümüzdeki 75 dakika içinde bu
durum değişecek, çünkü 99 sorumuz
var…

(Mulally gülümsüyor.)
“Ne, 99 mu? Hem de ilki bile bu
kadar akıl karıştırıcıyken!”

~Sonraki de öyle: Ekonomi popstarına
kumsalda amigo kızlar gönderiliyor
mu?

(Daha yüksek sesle gülüyor.)
“Hayır. Henüz kimse böyle bir şey
yapmadı. Ancak Ford’daki kadar
sevildiğimi hissettiğim başka bir
yer olmamıştı. Herkes durumumuz
yeniden iyileştiği için mutlu.

Bill Ford, firmayı kurtarmak için
neden branşa yabancı bir yönetici
aradı?

“Bence bunun ana nedeni, Bill
Ford’un global tecrübesi olan bir
ileri teknoloji yöneticisi aramasıydı.”
Gerçek borç rakamlarını öğrendiğinizde
kabus gördünüz mü? Firmanın
neredeyse tamamını rehin
verdiniz.

“Kabul ediyorum, sinirliydim ama
asla korkmadım. Bill Ford benimle
tüm kararları açık şekilde konuştu.

Başka bir Amerikan ikonuna hizmet
edebileceğim için onur duymuştum.”
Dümeni nasıl kullandınız?

“Öncelikle üretimin talebe uygun
olması gerekiyordu. Ne yazık ki bu,
12 fabrikanın kapanmasına ve çalışanların
yüzde 40’ının işine maloldu.
Ancak şimdi yeniden sağlıklı bir şekilde
büyüyebiliriz. Ayrıca tüm çabamızı
Ford markasına yönlendirdik.
En önemli şey, eksiksiz bir model
yelpazesi sunabilmek ve artık bunu
yapabiliyoruz. Küçük Ka’dan büyük
pikaplara kadar. 90’dan daha fazla
olan model sayısını 20’ye düşürdük
ve bunların tümü toplam 8 platform
üzerine inşa ediliyor. Dünya pazarlarına
uygun olarak özelleştirilmiş
modeller üretiyoruz. Bu da ar-ge
maliyetlerini ve sürelerini çok düşürüyor.
Buna biz One Ford diyoruz.”

~İşkence saati olarak adlandırılan
haftalık toplantılarınız var mı? Her
birinde 320 grafiğin sergilendiği,
çalışanlarınızın sayıları durumlarına
göre yeşil, sarı veya kırmızı renklerle
sundukları toplantılar?

“Bu toplantılar 2.5 saat içinde ekibin,
tüm alanlarda genel durum
hakkında bilgi sahibi olmasını ve
nerede olduğumuzu anlayabilmemizi
sağlıyor. Bu kesinlikle bir işkence
saati değil.”

Bu toplantı nerede yapılıyor?

“Thunderbird” salonunda. Eğer yakın
arkadaş olursak işkence odamızı
size de gösterebilirim.”

(Mulally gülmeye devam ediyor.)
Hangi araç sınıfları gelecekte
önemli olacak? Yoksa araçların
internet bağlantısı veya akıllı ağ
çözümleri gibi içsel değerleri mi
belirleyici olacak?
“Geleceğin dünya pazarının yüzde
50 kadarını Focus’a kadar ebatlardaki
araçlar oluşturacak. SUV’ların
payı yüzde 15 veya biraz daha yüksek
olabilir. Bu nedenle Ford Avrupa
bizim için çok önemli. Onlar
sayesinde biraz önce söylediğim
eksiksiz model yelpazesine sahibiz.
Akıllı iletişim sistemleri de geleceğin
önemli satın alma kriterlerinden biri
olacak. Ford Sync adlı sesli kumanda
sistemimiz yakında Avrupa’da da
sunulacak.”

Yeni iPhone 4S’iniz var mı?
“Hayır, henüz yok. Apple ve Ford
aynı stratejiyi takip ediyor: Sesli kumanda.
Bugün Ford modelleri 1000
emri algılayabiliyor. Yakın bir zamanda
otomobillerimizle bir insanmış
gibi konuşmaya başlayacağız.”
Karınızın yanınızda olmasına gerek
olmayacak yani…

(Mulally kayıt cihazımızı eline alıp
bir mikrofonmuş gibi direkt cihaza
konuşuyor.)

~“Dikkat, dikkat. Bu sözleri Alan
sarf etmedi! 41 yıldır mutlu bir evliliğim
var.”

Rakiplerinizden hangisinin otomobilini
ürün yelpazenizde isterdiniz?

“Size otomobil portfolyomun nasıl
göründüğünü söyleyeyim.”

(Tüm Ford modellerini hiç takılmadan
hızlı bir şekilde sıralıyor.)

“Ka, Fiesta, Focus, Fusion, Mondeo,
Kuga, Taurus, Mustang, Escape,
Edge, Flex, C-Max, S-Max, Galaxy,
Explorer, Expedition, Ranger, F Series,
E Series, Transit… Bu dünya
çapında eksiksiz bir liste.”
Aralarında birkaç heybetli benzin
canavarı da var.

“Hayır, yanlış görüyorsunuz. Her
aracımız kendi sınıfının en tutumluları
arasında. Son 35 yılın en başarılı
aracı olan F-150 de buna dahil.”
“Capri Ford’un gündeminde”

Ancak bir otomobil eksik: Emektar
Capri. Yeniden hayata dönme şansı
olabilir mi?

“Bu talebi ilk kez duymuyoruz. Şu
anda bir yorum yapamam. Ancak
bunun aklımızda olduğuna güvenebilirsiniz.”

Lincoln markasıyla ABD üst sınıfının
hakimisiniz. Bu sınıf da Ford
Avrupa’da pek yok. Lincoln yakında
Avrupa’ya gelebilir mi?

“Olabilir.”

Orta vadede?
“Gelecekte.”

Önümüzdeki 5 yıl içinde?

“Gelecekte.”

~Biraz da sizden söz edelim. 66
yaşındasınız. Acaba Bob Lutz kadar
uzun süre çalışmayı düşünüyor
musunuz?

(Emekli otomotiv efsanesi bir süre
önce 79 yaşında GM’e tekrar geri
dönmüştü.)
“Büyük Ford ailesinde kendinizi iyi
hissetmeniz gerekiyor. Ben de böyle
yapıyorum ve bir süre daha yapmaya
devam edeceğim.”

Emekli olmamanıza eşiniz ne diyor?

“O evde, sürekli yoluna çıkmamamdan
memnun.”

(Mulally bunu gerçek anlamıyla
söylemiyor. Çünkü kendisi tam bir
aile adamı. Bu yıl Mulally Ailesi,
yaşları 23-35 arasında değişen 5
çocukları ve çocuklarının eşleriyle birlikte
İtalya ve Türkiye’de tatil yaptı.)
Ailenizle işle ilgili konuları konuşur
musunuz?

“Evet, tabi ki. Açık bir şekilde tartışırız.
Çocuklarım Boeing’deki onca
yılın ardından Ford’a geçtiğimde çok
heyecanlanmışlardı.”

İlk otomobiliniz bir Ford muydu?

“Hayır, 1962 model bir
Chevrolet’ydi. İlk sıfır otomobilimse
mavi renkli 1967 model bir
Kaplumbağa’ydı.”

Herhalde babaannenizin hediyesiydi?
Maalesef! Tamamını ben ödedim.
Taksitle. Bu yönteme çocukluğumdan
beri aşinaydım. Çünkü
ilk bisikletimi de haftalık 1.67 dolar
ödeyerek satın almıştım. Bu parayı
ise gazete dağıtarak kazanmıştım.”
Amerikan rüyası: Gazeteci çocuktan
endüstri patronluğuna!
“Evet. Ama benim birkaç ara istasyonum
da oldu. Önce süpermarketlerde
müşterilerin poşetlerini
doldurmalarına yardım ettim,
buradan süpermarket kasasına ve
sonra da şube müdürü asistanlığına
terfi ettim. Ancak hemen sonrasında
direkt olarak Boeing’in yönetim
kuruluna geçtim…”
(Gülüyor.)

~Konu süpermarkete gelmişken!
Sütün fiyatını biliyor musunuz?

“Evet, tabi ki. Galon başına 3.70
dolar civarında. Alış verişleri bizzat
ben yapıyorum. Ford’da henüz
yeniyken bir markette bebek şampuanı
arıyordum ve bir bayanla
karşılaştım…”

Bebek şampuanı mı? Bilmediğimiz
bir şey mi var?
“Hayır, kesinlikle yok. Sadece göz
yakmadığı için. Neyse, bu kadın bana
yardım etti ama bizzat alış verişe
çıkıyor olmamı asla anlayamadı.
Bana göre bu tamamen normal.”

Ford başkanının en sevdiği rahatlama
yöntemi nedir?

“Çalışarak… Yanlış oldu. Sırayı
değiştirmem lazım. Ailemle, çalışarak,
gezilerde, tenis oynayarak, golf
oynarken veya okurken.”
Handikapınız?
“9.7”

“Boris Becker benim kahramanım”
Bravo! Tenis kahramanınız da
var mı?

“Evet, tabi ki. Boris Becker.
Wimbledon’da yere paralel bir şekilde
havada kaldığı zamanı hatırlıyor
musunuz? Maçlarını büyük bir
hayranlıkla takip etmiştim.”
Boris Becker de Altın Direksiyon
jürisinde. Ayrıca Berlin’deki ödül
töreninde de var.

“Gerçekten mi? Bu harika. Benim
kahramanım. Benden uzaklaşmaması
için ayaklarına kapanırdım.”
Sorularımız çok mu fazlaydı?

“Ben bu kadar soruyu bir haftada
sormuyorum.”
Röportajı meslektaşlarımız Joachim
R. Walter ve Holger Karkheck
gerçekleştirdi.

~21 kısa soru


Hayatla ilgili bilgece bir şey söyleyin.
“Annem her zaman şöyle derdi: Hayatın
anlamı sevmek ve sevilmektir ve bunu bu
sırayla yapmaktır.”

Dünyadaki en güzel yer?
“Evim.”

İkinci eviniz nerede olsun isterdiniz?
“Seattle’da.”

Hangi otomotiv başkanını doğum gününüze
davet ederdiniz?

“Hepsini. Hepsi çok nazik insanlar.”

Çocukken ne olmak isterdiniz?

“Astronot.”

Okulda en sevdiğiniz dersler hangileriydi?
“Sanat, matematik ve fizik.”

Bir haftalığına nerenin başkanı olmak
isterdiniz?

“Ford’un.”

Şu anda cebinizde ne kadar para var?

“Hiç yok.”

Televizyonda neleri seviyorsunuz?

“Spor ve haberler.”

En sevdiğiniz erkek oyuncu?

“John Travolta. Benden satın aldığı bir
Boeing 707 kullanıyor.”

Kadın oyuncu?
“Julia Roberts.”

~En sevdiğiniz müzik?
“Eagles, rock’n roll ve country.”

Hangi karakter özelliğine önem verirsiniz?
“Düz mantıklı ve alçak gönüllü insanları
severim.”

Biri size 1000 dolar verse ne satın alırsınız?

“Bir hayır kurumuna bağışlarım.”

Sahip olmak istediğiniz bir yetenek var
mı?

“Bir grupta gitar çalmak isterdim. Ama
yeteneğim sadece trompet ve kornoya
yetti.”

Kırmızı şarap mı beyaz mı?
“İkisi de.”

Et mi balık mı?
“İkisi de.”

McDonalds mı, Burger King mi?
“Geçelim.”

Apple mı, Microsoft mu?

“İkisi de.”

Kahve mi, çay mı?

“İkisi de.”

Cam kenarı mı, koridor mu?
“Oh be, sonunda beklediğim soru. Tabi
ki pilot kabini.”


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.