“Volvo, otonomi vizyonunu Paris’te sergiledi”

Otonom sürüş, direksiyon başında daha fazla özgürlüğün önünü açıyor. Otomobil bağımsız bir şekilde hareket ederken, güvenli bir şekilde başka şeylerle ilgilenmeyi, örneğin kısa mesaj göndermeyi ya da kitap okumayı mümkün kılıyor.

Volvo Car Corporation’ın bu teknolojiyi geliştirmekteki ilk hedefi, yavaş akan trafikte ve daha da uzun vadede otobanlardaki yol trenleriyle tamamen bağımsız sürüş…

Volvo Car Corporation Sürücü Destek Bölümü Ürün Geliştirme Müdürü Marcus Rothoff, “Hedefimiz, konseptlerin ötesine geçerek ve müşterilere erişecek teknolojilere öncülük ederek, bağımsız sürüş alanında liderlik elde etmek. Bu özellikleri halka açık yollarda kullanılabilecek kadar güvenilir kılmak, müşterilerin kendi kendini süren otomobillere karşı güvenini artırmak için hayati önem taşıyor,” diyor.

Otonom sürüş – çok az insan etkileşimi gerektiren bir araç tarafından otomatik olarak kontrol edilen sürüş, hızlanma ve/veya frenleme özelliğiyle – modern ulaşım araçlarında halihazırda yüksek oranda mevcut.

Marcus Rothoff, “Neredeyse kimse otomatik pilotta uçan bir uçağın içinde olduğunu iki kez düşünmez. Ama sürücü kitabını okurken kendi kendine giden bir otomobilin içinde olmak hâlâ pek çok insan için oldukça devrimci bir düşünce,” diyor.

Not: Basın bülteninden derlemedir.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.