İyi aile çocukları

Bir Toyota iQ için 38 bin Euro mu?
Hem de Almanya fiyatıyla! Sadece
İngiliz modacı kıyafetine sahip olduğu
için ödenebilir mi? Ya da sadece tavanına
kadar HP steroidleriyle yüklü olduğu
ve Ferrari kırmızısına boyalı olduğu için bir
Fiat Cinquecento’ya 42 bin Euro ödenir mi?
Bu yetmedi mi? Peki ya bir Mini Cooper’a,
sadece, boya, ahşap ve deri ile elitleştirilmek
adına, önceden Rolls-Royce’a uğradığı için 47
bin Euro öder miydiniz? Acaba bu İngiliz ve
İtalyan markalar bu rakamları talep edecek
kadar çıldırdılar mı gerçekten? Peki ama bu
süslü kokoşlar gerçekte nedir?

Aston Martin Cygnet (genç kuğu) aslında
çok özel bir kümes hayvanı. Çünkü ebeveynlerinin
adları Ulrich Bez ve Akio Toyoda…
Memleketi Japonya’daki bantlardan Toyota
iQ olarak çıktıktan sonra bu civciv, güzelleşmek
için İngiltere’ye, Aston Martin’e gönderiliyor.
Burada İngiliz markanın kanatları
altına alınan civcivimiz, Aston Martin logoları,
yeni bir ızgara, özgün tasarımlı stoplar
ve 16 inçlik parıltılı jantlarla donatılıyor ve
Aston Martin Cygnet adlı genç bir kuğuya
dönüşüyor.

Abarth 695 Tributo Ferrari ise aslında,
annesi Fiat tarafından Maranello’ya emanet
edilmiş bir 500 Abarth. Ferrari mühendisleri
burada Cinquecento’yu, süslü bir kokoş yerine,
ön spoylerinden arka spoylerine kadar
en iyi teknolojilerle donatılmış eksiksiz bir
sürüş makinesi haline getiriyor.

Mini Goodwood ise çok daha iyi kazanan
ama (arada bir de olsa) bunu gizlemeyi tercih
eden bir kitleye hitap ediyor. ~Örneğin
güncel Rolls-Royce yelpazesindeki Diamond
Black adlı rengi fark edebilmek için gerçek
bir Rolls-Royce uzmanı olmak gerekiyor.
Ancak otomobilden çok fazla anlamayanlar bile standart Mini’nin, üretimi sadece 1000
adetle sınırlanan Mini Goodwood kadar
elit ve üstün kaliteli bir iç mekana sahip
olamayacağını bilir. Tamam, bu özellikler
aracın daha iyi gitmesini, fren yapmasını
veya hızlanmasını sağlamıyor ancak
aracın sahip olduğu etkileyicilik faktörü
sürücünün üzerinde neredeyse uyuşturucu
etkisi yapıyor. Ayrıca bu uyuşturucu
neredeyse kelepir bir fiyata, yani en ucuz
Rolls-Royce’tan bile 206 bin Euro daha
ucuza satılıyor.

Cygnet’in ana hedefi, görsel çekicilik
konusunda birinci otomobille eşdeğer bir
ikinci otomobil olmak.
Bunun dışında 120 gr/
km’lik CO2 emisyonu
ve 5.2 lt/100 km’lik tüketimiyle
bu en küçük
Aston Martin, markanın V8 ve V12’lerinin
tam tersi bir kutup oluşturuyor. Sadece
3.10 m uzunluğa ve 3+1 oturma düzenine
sahip olan Cygnet özellikle şehir içinde
kendisini evinde hissediyor.

İtalyanlar ise hem yaratıcılık hem de
özel seri yaratmakta dünya birincisi olarak
kabul edilir. Ferrari’nin elinde Cinquecento
inanılmaz bir araca dönüşmüş:
Spor direksiyon, spor frenler, spor egzoz,
spor motor? Sporların sayısı çok mu fazla
oldu acaba? Bu sorunun cevabı baktığınız
yöne göre değişir. Tamam, direksiyon
hidroliğine bir parça da steroid dökülmüş,
ancak bu müdahale biraz sentetik kalan
geri bildirim hissinde pek değişiklik yaratmamış.

~Kısa stroklu Koni amortisörler
yanal tutunmayı hatırı sayılır derecede
iyileştirirken, dalgalı zeminlerde aracın
zıplayarak ilerlemesine neden oluyor.
Diğer taraftan 205/40 R 17 ebatlı dar
yanaklı lastiklere sahip olan bu Abarth kesinlikle
çok eğlenceli bir otomobil. Zemine
Japon yapıştırıcısıyla yapıştırılmış gibi
hissettiren lastikler araca olan güveni inanılmaz
seviyelere çıkarıyor. İyice sertleşen
Sport modda otomatikleştirilmiş şanzımanın
vites değişim hızı, egzotik meyveleri
karıştıran bir mutfak mikserini aratmıyor.
Brembo fren sisteminin yavaşlatma kabiliyetiniyse
bir giyotine
benzetebiliriz.

Tüm bu
güzellikler, kapaklarla
yönetilen spor egzozdan
yayılan motorsporlarından
çıkma bir sesle destekleniyor.
Sir Aston ise tamamen farklı. Ancak bu,
yeteneklerini küçümsememek gerektiği
gerçeğini değiştirmiyor. Örneğin park
manevraları bu İngiliz’in en önemli şov
numaralarından biri, çünkü uzunluğu
bir Smart Fortwo’dan sadece 38 cm fazla.
Dönüş çapı da muhteşem. 7.8 m ile bu
genç kuğu Pirouet’leriyle ünlü Londra
taksileriyle bile rekabet edebilir. 0’dan 50
km/s’ye yaptığı hızlanmalar da güzel birer
sürpriz oluyor. Bu sırada kademesiz otomatik
şanzıman, 175/60 ebatlı ince tabanlı
lastiklerin patinaja düşmesini engelliyor
ve 125 Nm’lik “minik” torkuna rağmen
kalkışlarda birçok otomobili geride bırakabiliyor. 11.8 lt’lik 0-100 km/s hızlanması ise
aracı yeniden ait olduğu yere yani gerilere
gönderiyor.

98 HP’lik iddiasız bir güce ve 170 km/s’lik
düşük bir maksimum hıza sahip olan Aston
ise otoyollar, yan rüzgarlar ve enlemesine
zemin bozukluklarından ürken bir yapı sergiliyor.
Diğer taraftan Cygnet, dar virajlara,
engel aşma manevralarına ve döner kavşaklara
bayılıyor. ~Peki ya dezavantajları? Tabi
ki var: Direksiyon tepkileri zayıf, frenleriyse
yarı yetişkin bile değil. Ancak süspansiyon
konforu hiç de kötü değil ve karoserinin tüm
yana yatmalarına ve sallanmalarına rağmen
asla takla riski yaratmıyor.

247 km/s’ye ulaşan hız ibresi! Bu kesinlikle
boş bir vaat değil, çünkü Mini Goodwood
gerçekten çok hızlı: Fabrika verisi 228 km/s.
Bu kült cücede 1.6 lt 184 HP’lik turbo beslemeli
bir motor görev yapıyor. Peki ama bu
etkileyici performans nasıl mümkün oluyor?
Cevaplar gayet basit: 1140 kg’lık düşük
ağırlık, 1600-5000 d/d aralığında korunan
260 Nm’lik maksimum tork ve sportif yani
kısa oranlara sahip 6 ileri otomatik şanzıman.

Tamam, bagaj hacmi ve yakıt deposu
küçük, süspansiyon çok sert ve 205/45 R
17 ebatlı geniş lastikler nedeniyle yüksek
hızda düz gidiş huzursuz olabilir, ancak
tüm bunlar, Goodwood’un sadece işyeri-ev
arasında kullanılacak bir otomobil olduğu
anlamına gelmiyor. Tam tersine bu Mini,
türdeşlerinin direkt yönlendirme, güçlü fren,
en zor virajları bile rahatlıkla alabilmek ve
zemine yapışmak gibi klasik yeteneklerinin
tamamına sahip.

Buna rağmen İngiliz pasaportlu Bavyeralı,
bir Rolls-Royce Ghost’un verdiği hisleri yaşatabiliyor.
Kuzu pöstekisi paspaslar sokakta
yürüdüğünüz ayakkabılarla basmak için
aşırı kaliteli, kaşmir tavan abartının zirvesi,
napa deriden genç zenginliğin kokusu yayılıyor,
kullanılan dokuma zemin halıları,
ahşap dekorasyon malzemeleri ve piyano
boyalı yüzeyler Phantom’dakilerle aynı. İç
mekan aydınlatmasında ise 4 renk seçeneği
sunuluyor.

~Cygnet’in baz modelinin standart donanımları,
pahalı marka dünyasından bekleneceğinden
daha zayıf. Elit yol kafelerinde
fazladan puan toplayabilmek için en azından
10 bin Euro’luk ekstra donanım ürünü daha
sipariş etmeniz gerekiyor. Bu rakam karşılığında
müşteriye, iki renkli deri döşemeler,
kontrast renkli dikiş iplikleri, kapitone
desenler, alkantara tavan, ışıklandırmalı
marşpiyeler, deri kapı döşemeleri, özel
valiz seti ve en önemlisi de özel bir şemsiye
sunuluyor. Tamam, bunlar olmasa da olur
ancak eğer bir Aston satın alacaksanız, donanımı
mutlaka eksiksiz olmalı. Neticede
baz Cygnet tüyleri yolunmuş bir kuğuya
benziyor.

Abarth 695 hem görsel hem içsel özellikleriyle
insanların ilgisini çekecek eksiksiz
bir repertuara sahip. Örneğin 1.4 lt turbo
motorun 180 HP’lik gücü ve overboost devredeyken
üretilen 250 Nm’lik tork herhangi
bir güç eksikliği hissedilmesini engelliyor.
Çekiş kontrol sistemi ve elektrikli diferansiyel
mükemmele yakın güç aktarımı sağlarken,
beklenmedik derecede hafif kalan
direksiyon tüm virajlarla başa çıkabiliyor.

Bu kırmızı fırtına, 0’dan 100 km/s hıza
Mini Goodwood ile aynı sürede yani 7 saniyede
çıkıyor ve gök gürültülerini andıran
sesler eşliğinde bir top mermisi gibi 225
km/s’ye ulaşıyor. Ne yazık ki Abarth’ın da
arka koltukları işkence mekanı gibi kalmaya
devam ediyor: Bagaj hacmi de her zamanki
gibi kısıtlı. Arka koltuklarda oturmak isteyenlerin
dizlerini kulaklarına dokundurabilmeleri
gerekiyor. Bagaj hacmi ise minimum
tanımını bile hak etmekten uzak.

Sonuç



Cygnet mükemmel bir şehir otomobili olsa da
eksikleri olan bir Aston Martin. Bunun dışında
çevreci vicdan rahatlığı ve farklılık için çok yüksek
bir bedel ödemek gerekiyor. Ferrari kırmızısı
Abarth 695, harika detaylar, bolca donanım,
yeterince güç ve aşık olunası seslerle donatılmış
yetenekli bir sürüş makinesi. Goodwood ise
Rolls-Royce dünyasını Mini Cooper S’in sürüş
dinamikleriyle birleştirip çekici bir kimlik bunalımına
dönüştürüyor. Bu otomobil yaşanmak
istiyor, hem de mümkünse 6 duyuyla birden…


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.