Geniş ailelere dizel alternatifler

Orlando’nun ismini, Amerika’nın
bir eğlence merkezi şehrinden
alıyor olması sadece bir
rastlantı mı yoksa bilinçli bir hareket
mi? Büyük ihtimalle bilinçli
olmalı. Çünkü Orlando ismini
duyanların aklına ilk gelen
şey Disneyworld oluyor. Micky
Mouse ve arkadaşlarının memleketi,
7 koltuklu minivanda da aileleri
eğlendirecek. Özellikle de
Micky’nin amcası Dagobert gibi
cimri olmadığı düşünülürse.
Kore’de üretilen Orlando’nun

Kore’de üretilen Orlando’nun
Almanya fiyatı benzinli motorla
(2.0 lt 141 HP) 18 bin 990 Euro’dan
başlayacak ve en üst dizel
motor seçeneğinde, hala iyi bir rakam
olan 23 bin 290 Euro’ya tırmanacak.
Ford ise aynı güç için 26
bin 600 Euro talep ediyor. Ancak
üçüncü sıradaki iki koltuk için bu
rakama 700 Euro daha eklemek
gerekiyor. Uygun fiyatıyla bilinen
Renault Grand Scenic bile Chevrolet’nin
fiyatının
üzerinde bir rakama
satılıyor: 25 bin
500 Euro. Diğer taraftan
bu versiyonda
30 HP daha az güçle
yetinmeniz gerekiyor.

Sonuç olarak konu
fiyat olduğunda
pole pozisyona
Chevrolet geçiyor.
Geniş omuzları ve dolgun kalçalarıyla
Orlando, kompakt van sınıfına
SUV’ların laubali ve rahat
havasını taşıyor. Sadece işlevselliğin
öne çıktığı bir sınıfta böyle
eğlenceli bir tasarım, Orlando’nun
ilgi çeken bir model olmasını garanti
ediyor. Ancak bu yeni Chevrolet’nin
en heyecan verici özelliği,
4.65 m’lik karoserinin altında
Opel’in en modern teknolojilerini
barındırıyor olması.
~

O r l a n d o ’ n u n
Opel’in merkezi
Rüsselsheim’da geliştirilen
platformu,
ekim ayından itibaren
yeni Zafira’da
da kullanılacak.
Platformun ortaklığı
çok iyi gizlense de,
tecrübeli gözler iç
mekandaki şalterlerin
Astra ve Insignia’dan
alındığını
fark edecektir. Navigasyonun grafikleri
de diğer Opel modelleri ile
aynı. Kaba piksellere sahip harita
gösterimi Renault Scenic’teki
gibi görünüyor ve bir şekilde eski
mağara resimlerini hatırlatıyor.
Ford’un göstergeleri ise daha
şık. Kaba bir şekilde parçalara ayrılmış
kokpit ise, özellikle de sakin
hatların hakimiyetindeki Scenic
ile karşılaştırıldığında, hem stil
için abartıya kaçıldığını hissettiriyor,
hem de kullanım rahatlığını
olumsuz etkiliyor. Büyük ekranlı
multimedya sistemini (opsiyon
fiyatı 1900 Euro) sipariş
edenler, kullanımı zor düğmelerle
uğraşmanın dışında, karmaşık
mönüler içinde kaybolmayı da göze
almalı.

Test jürisinin ortak görüşü, kalite
konusunda Avrupalı rakiplerin
daha üstün olduğu yönündeydi.
Ancak Orlando da sağlam
bir etki bırakırken, fiyat da dikkate
alındığında, kalite konusunda
çekinmesine kesinlikte gerek
yok. Plastik aksamın verdiği
dokunma hissi gayet iyi, sert dolgulu
ve büyük koltuklar ise
Ford’dan bile daha konforlu. Auto
Bild Macaristan’ın Yayın Yönetmeni
Robert
Szabo bu konuyu
basit bir cümleyle
özetledi: “Az paraya
çok otomobil.
~

Ancak eleştiriler
de yok değildi. Örneğin
iç mekan konusunda
Orlando,
uzun olmanın her
zaman en fazla iç
mekanı sunmak
anlamına gelmeyeceğini gösteriyor.
Tamam, hiçbir ölçü “gerçekten
küçük” değil ama Orlando,
tam da en fazla genişliği sunması
gereken yerlerde uzunluğunun
avantajını kullanamıyor.
Orlando’nun uzunluğu Renault’ya
göre neredeyse 9 cm daha fazla
ama tüm koltuklar yatırıldığında
elde edilen maksimum bagaj hacmi
Renault’dan 583 lt daha az. Letonyalı
meslektaşımız Oskars Vizbulis,
tasarımını
çok beğendiği Koreli
vanın, bagaj
hacmi konusunda
kendisinde hayal
kırıklığı yarattığını
söyledi.

İç mekan konsepti
üzerine de
fazla kafa yorulmadığı
söylenebilir.
Yolcuların en sık
kullandığı ikinci sırada
Orlando, rakiplerine göre oldukça
kısıtlı bir iç mekan sunuyor.
En arka sıra ise şaşırtıcı bir
şekilde çok ferah: Yetişkinler bile
burada rahat edebiliyor. Ancak
tek sorun, üçüncü sıranın pek sık
kullanılmıyor olması.

Üçüncü koltuk sırasının sırtlıkları
yatırıldığında düz bir yükleme
zemini elde ediliyor. Ancak
tüm koltuklar katlandığında aralarda
oluşan yarıklar, ufak tefek
eşyaları kaybedeceğiniz tuzaklara
dönüşüyor. En arka sıraya geçerken
yatırılan ikinci sıranın
sırtlığının neden sabitlenmediği
de merak konusu.

Jürinin çoğunluğuna göre en rahat
arka koltuklara Renault sahip.
Ford’un arka koltukları ise hem

~
kısa, hem dar kalıyor. Diğer taraftan
Grand C-Max, sürgülü kapıları
sayesinde en rahat binilip
inilen araç unvanını elde ediyor.
Yazı İşleri Müdürümüz Hırant
Kasapoğlu’nun sürüş özellikleri
pistinden dönerken yüzünde gördüğümüz
gülümseme, Ford’un
yeteneklerinin pratiklikle sınırlı olmadığını
gösteriyor: “Süspansiyon
ayarları belirgin bir şekilde canlı
sürüşler için yapılmış. Direkt direksiyonun
hassasiyeti sayesinde
sürücü, yüksek yapılı ve 7 koltuklu
bir van kullandığını unutuyor.”
Motor konusunda da Ford sportif
bir role bürünmüş. 2.0 lt’lik
motor aracı zorlanmadan harekete
geçiriyor ve üst viteslerdeki
hızlanmalarda bile canlılığını koruyor.
Yumuşak bir süspansiyona
sahip olan Chevrolet’nin motoru
ise biraz daha ağır kanlı kalıyor ve
istenen ataklığı vermeden önce,
kısa bir bekleme süresine ihtiyaç
duyuyor. Ayrıca sesi de, izolasyonunun
biraz zayıf kaldığını
gösteriyor. Chevrolet’nin yaptığı
açıklamaya göre bu sesler, mart
ayında piyasaya çıkana kadar
motor yönetimi yazılımında yapılacak
modifikasyonlarla giderilecek.

Renault ise her yönüyle yumuşak
bir karakter sunuyor. Homojen
ve rahatsız etmeyen bir
hızlanmaya mühendisler, canlı
bir karakterden daha fazla önem
vermişler. İki rakibine göre daha
az güce sahip olduğunu ise sadece
diğer ikisinden inip Scenic’e bindiğinizde
algılayabiliyorsunuz.Auto Bild Polonya’dan Stanislaw
Sewastianowicz de böyle düşünenlerdendi:
“Direkt karşılaştırmalar
dışında Renault, gayet yeterli
bir güce sahipmiş gibi hissettiriyor.”
~

Fransız temsilcinin sportif manevraların
üstesinden gelebilme
kabiliyeti de gayet etkileyici. Bir
lastik yumuşaklığındaki direksiyon
biraz daha hassas olabilirmiş:
Ağır kalması yönlendirme sırasında
zorluk yaratırken, düz gidiş
özelliklerini iyileştiriyor. Orlando’nun
darbelere karşı hassas
direksiyonu ise daha sinirli bir karaktere
sahip. Direksiyonun açık
olmayan geri bildirimleri nedeniyle
Chevrolet ile temiz bir çizgide
ilerlemek daha zor. Yazık,
çünkü Orlando’nun süspansiyonu
virajlarda gayet güvenli ve limitlerde
sergilediği arkadan kayma
eğilimiyle sportiflik hissi bile
yaratıyor.

Chevrolet konfor konusunda
birkaç iyileştirme gerektirebilir.
Kötü zeminli yollarda ön akstan
vuruntular gelirken, ince yanaklı
18 inçlik lastikler de enlemesine
yarıkları ve küçük asfalt deliklerinin
yarattığı darbeleri iç
mekana iletiyor. Neyse ki Orlando,
uzun stroklu süspansiyonu sayesinde
zemin dalgaları üzerinden
zorlanmadan geçiyor. Tabi ki zemin
bozuk olmadığı sürece. Kısa
darbelerde ise süspansiyonun
dengesi bozuluyor. Bunun dışında
yuvarlanma gürültüleri de iç
mekana güçlü bir şekilde sızıyor.
Karşılaştırmada pratik kullanımkonfor-
dinamizm dengesini en iyi
sunan minivan ise Ford Grand CMax.
Ancak bu başarı, karşılaştırmanın
en yüksek bedelini ödemek
anlamına da geliyor.

Ford
Grand C-Max

~

Üçüncü koltuk sırası (opsiyonel)
yetersiz dingil
mesafeleri ve kısa sırtlıkları
nedeniyle sadece
çocuklar için uygun. 475-
1742 lt arasında olan bagaj
hacmi, tüm koltuklar
kullanımdayken 92 lt’ye
geriliyor. 
Parçalara bölünmüş bir tasarıma
sahip olan kokpitte bazı unsurları
kullanmak akıl karıştırabiliyor.
Monitör grafikleri harika. Koltuk
ısıtıcıları 5 kademeli ayarlara sahip.
Sürgülü kapılar dar alanlarda
biniş ve inişleri çok rahatlatıyor.

Chevrolet
Orlando

Yetişkinlerin de rahat
edebildiği üçüncü sıradaki
koltuklar sadece
Orlando’da standart.
458-1500 lt arasındaki
bagaj hacmi, 7 koltuklu
kullanımda 29 lt’ye
düşerek neredeyse yok
oluyor.Heybetli bir görünüme sahip olan
kokpit malzeme kalitesiyle beğeni
toplarken şalterler Opel modellerinden
alınmış. Radyo kumandasının
ardında gizli bir göz bulunuyor.
Dar camlar ve yüksek omuz
çizgisi görüş özelliklerini olumsuz
etkiliyor.

Renault
Grand Scenic

Teste 5 koltuklu olarak
katılan Fransız vanı, en
büyük bagaj hacmini
sunuyor: 678-2083 lt.
İkinci sıradaki bağımsız
koltuklar en konforlu
yolculukları sunarken
üçüncü sıra opsiyon
listesinde.

CHEVROLET 2.0 LT+
~

Önde enlemesine yerleştirilmiş 4 silindirli
turbo dizel motor; motor hacmi:
1998 cc; maksimum güç: 163 HP-
3800 d/d; maksimum tork: 360 Nm-
2000 d/d; önden çekiş; 6 ileri manuel
şanzıman; boyutlar (u/g/y):
4652/1836/1625 mm; boş ağırlık: 1655
kg; bagaj hacmi: 458-1500 lt; yakıt deposu:
64 lt; maksimum hız: 197 km/s;
0-100 km/s: 10.0 sn; tüketim: 6.0
lt/100 km; CO2 emisyonları: 159 gr/km

FORD GRAND C-MAX 2.O TDCI

Önde enlemesine yerleştirilmiş 4 silindirli
turbo dizel motor; motor hacmi:
1997 cc; maksimum güç: 163 HP-
3750 d/d; maksimum tork: 340 Nm-
2000 d/d; önden çekiş; 6 ileri manuel
şanzıman; boyutlar (u/g/y):
4520/1826/1684 mm; boş ağırlık:
1575 kg; bagaj hacmi: 475-1742 lt;
yakıt deposu: 65 lt; maksimum hız: 205
km/s; 0-100 km/s: 9.2 sn; tüketim: 5.3
lt/100 km; CO2 emisyonları: 139 gr/km

RENAULT GRAND SCENIC DCI 130

Önde enlemesine yerleştirilmiş 4 silindirli
turbo dizel motor; motor hacmi:
1870 cc; maksimum güç: 130 HP-3750
d/d; maksimum tork: 300 Nm-1750
d/d; önden çekiş; 6 ileri manuel şanzıman;
boyutlar (u/g/y): 4560/1845/1675
mm; boş ağırlık: 1505 kg; bagaj hacmi:
678-2083 lt; yakıt deposu: 60 lt; maksimum
hız: 195 km/s; 0-100 km/s: 10.9
sn; tüketim: 5.6 lt/100 km; CO2 emisyonları:
149 gr/km

SONUÇ

Paranın karşılığını iyi veren ve güçlü
bir görünüme sahip bir van olarak
tarif etmek Orlando için eksik
bir saptama olacaktır. Çünkü Koreli
van bu ilk karşılaştırmada gerçekten
cesur bir şekilde ve başarıyla
mücadele etti. Eğer Opel de yeni Zafira’da
Orlando’nun platformunu
kullanacaksa, konforu biraz iyileştirmeli
ve daha yaratıcı bir iç mekan
kullanım konsepti geliştirmeli.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.