Keyif almak çok kolay

Bir otomobilden keyif almak,
otomobil tutkunlarının en
büyük hayalidir. Yollardaki
birçok otomobil artık bu
yönde geliştiriliyor ve karşımıza da
aynen bu şekilde çıkarılıyor. Üreticilerin
hedefleri arasında gelen
kullanıcının keyif alması unsurunu
yerine getirmekte başarılı olan
markaların biri de Mercedes. Bu
hafta test konuğumuz olan Mercedes
C250 Coupe’nin standart olarak
sunulan özellikleri arasında öncelikli
olarak keyif almak yatıyor.

Aslına bakarsanız bu otomobil
test parkına gelmeden önce, onunla
ilgili biraz endişelerimiz vardı. C
Sınıfı’nın Coupe’sinin bize nasıl bir
his vereceğini merak ediyorduk ama
bu hissin çok da yüksek olmayacağını
düşünüyorduk. Fakat daha otomobilin
kapısını açıp yaşam alanına
geçmemizin ardından, C Coupe bize
son derece yüksek bir keyif verdi.

Bu otomobilin tasarımından söz
ederek teste başlayalım… Son derece
kibirli bir şekilde bakan bir
otomobil gördüğümüzü söylemek
istiyoruz. Kullanıcısını seçecekmiş
gibi bir izlenim uyandıran tasarıma
sahip olan C Coupe, aynı zamanda
sinirli bir ifadeye de bürünebiliyor.
Kibirli ve sinirli görünümün birlikteliğinin
altından ise elbette son
derece çekici bir otomobil çıktı.
Başarılı tampon ve far tasarımı ile
gerçekten de iyi kıyafetli bir otomobil
yaratılmış. Mercedes tasarımcılarının
son dönemlerde benimsediği
agresif hatlar bu otomobilde de
karşımıza çıktı. Üç kapılı yapısı ile
sportif görünen C Coupe, kullanıcıyı
en çok etkileyen yönünü ise arka tasarımda
ortaya koydu. Yayına gerilmiş
bir ok gibi görünen tasarım bizi
oldukça etkiledi. Siyah tavanı ile üst
tarafında farklı bir kimliğe bürünen
araç, arkadan bakıldığında avının
üzerine büyük bir hızla atlamaya
hazır bir yırtıcı gibi görünüyor. Tasarım
konusunda yapılabilecek bir
eleştirinin olmadığını düşünüyoruz.
Elbette bu otomobile bakan farklı
gözler bazı kusurlar bulacaktır ama
biz genel bir bütün değerlendirmesi
yaptığımızda, C Coupe bizden keyif
notunu hiç zorlanmadan aldı.

~Sportiflik ön planda


Dışında etkilendiğimiz otomobilin
yaşam alanına geçtiğimizde
ise yine son derece sportif ve keyif
seviyesi yüksek bir aracı karşımızda
bulduk. Özellikle karanlık kalan detayların
beyaz renkli farklı malzeme
ile aydınlatılmış olmasını sevdik.
Direksiyon simidinin alt tarafında
ve kokpiti neredeyse boydan boya
dolaşan bir hatta beyaz renk tercih
edilmiş. Bu sayede yaşam alanının
farklı görünmesi ve karanlık
hatların egemenliği altında kalmasının
önüne geçilmiş. Yaşam alanına
geçme konusunda ise üç kapılı
otomobillerde yaşadığımız zorluğu
yine yaşadık. Bu durum bu araçların
hepsinde var ama Mercedes
C Coupe’de bunu biraz daha fazla
hissettik. Büyük kapılar ağır yapıları
ile iniş ve binişleri zorlaştırıyor. Aynı
şekilde emniyet kemerlerini kullanmak
için de ustaca manevraların
yapılması gerekiyor. Arka tarafta
sunulan dar yaşam alanına da biraz
zor geçiliyor ve kullanım açısından
sıkıntı yaşanıyor. Peki bu durum
çok rahatsız edici mi? Hayır, çünkü
genelde ön bölümü kullanıyoruz.
Ama aile kullanımında elbette ki
çok da pratik olmadığı kesin.

Koltukların kalitesi açısından
beğenimizi kazanan araç, vücudu
saran koltukları ile keyif veriyor.
Yan desteklerinin ayarları konusunda
Mercedes tam bir usta olduğunu
ortaya koyarken, misafirlerinin
kendilerini rahat, güvende ve iyi
hissettiriyor. Direksiyon simidinin
tasarımı ile de göz dolduran Coupe,
ele tam oturan simit yapısı
ile sürüşün keyifli geçeceğinin ilk
sinyallerini veriyor. Otomatik şanzımanın
kumanda kolunun tasarımı
da, kullanımı da iyi. Sessizlik, müzik
sisteminin kalitesi, göstergelerin
kullanım kolaylığı, havalandırma
sisteminin performansı gibi kriterlerden
de Mercedes başarıyla
artı puan alarak ayrılıyor. Burada
havalandırma sisteminin çıkış kanallarına
bir eleştiri yaparak kullanımlarının
biraz zor olduğunu
belirtebiliriz. Bu otomobilin yaşam
alanında kullanılan kumanda elemanlarının
karakterleri ise bütüne
uyum sağlama konusunda sıkıntı
yaşıyor. Bu kumanda elemanları
çekici tasarımlı bir aracın yanında
biraz silik kalıyor. Havalandırma
sisteminin kumanda elemanları ise
oldukça kullanışsız. Bazı yerlerde
kullanılan plastik malzemeler
konusunda ise Mercedes’in neden
böyle bir cimrilik yaptığına anlam
veremiyoruz.

~BMW’nin dinamik yapısına karşı
savaş boyalarını süren Mercedes, bu
yönde Coupe boşluğunu gidermek
için çalışma planını hayata geçirdi.
3 Serisi Coupe’nin karşısına çıkan
C Coupe, öncelikli olarak dinamik
kullanıma imkan tanıyan bir otomobil
olmak gibi bir hedefe sahip.
Aslında C Coupe, bünyesinde birçok
teknolojik yenilik barındıran bir otomobil ve bunların en önemlilerini
verimlilikle ilgili yenilikler (BlueEfficiency)
oluşturuyor. 7G-Tronic
Plus adlı otomatik şanzıman artık
hem daha hızlı, hem de daha doğru
tepki vererek performans ve tüketime
katkıda bulunuyor. Sunulan
güvenlik teknolojileri ise sınırları
zorluyor: Aktif şerit takip asistanı
(yanlışlıkla şerit değiştirmeleri
önlüyor), aktif kör nokta uyarısı,
Distronic Plus adlı adaptif hız sabitleyicisi,
sürücünün dikkat seviyesini
kontrol eden Attention Assist, adaptif
frenler (yokuşta kalkış yardımcısı
da dahil), Pre-Safe adlı kaza öncesi
gerekli önlemleri (emniyet kemerlerini
geriyor, camları ve sunroofu
kapatıyor) alan sistem, hız limiti
asistanı (trafik hız sınırı işaretlerini
tanıyıp merkezi göstergede gösteriyor),
LED’li stoplar, entegre kafalıklara
sahip sportif koltuklar, 14.7
cm’lik renkli ekran tüm C Coupe
modellerinde standart. Güvenlik
ve sürüş keyfi açısından zengin
bir listeye sahip olan C Coupe, 204
HP güç üreten benzinli motoruyla
da performans beklentilerini de
yerine getiriyor. Ama güçten önce,
otomobilin girdiği virajların şeklini
alan yapısını daha çok sevdik. Sanki
yollar onun için yaratılmış gibi ve
bu dinamik özelliğini, kullanıcısı
ile birlikte yaşam alanını paylaşan
herkese hissettiriyor.

Sonuç

Mercedes C Coupe önemli bir rekabet
hedefi ile yola çıktı. Onun hedef tahtasında
tam 12 puanın üzerinde BMW 3 Serisi
Coupe yer alıyor. Bu yönde bir boşluk olduğunu
gören Mercedes yönetimi, C Coupe
ile rakiplerinin karşısına çıktı ve bu
aracın sahip olduğu özelliklerle rakibinin
işini gerçekten de çok zorlaştırdı. Kaliteli
görünen hatlarının yanına agresif
ve BMW modellerinde de olduğu gibi biraz
kibirli görünen bir tasarımın eklendiği
C Coupe, oldukça iddialı görünüyor.
Özellikle ona arkadan bakıldığında tasarım
konusunda eleştiri yapabilmek biraz
zor. Kullanım keyfi açısından maksimumu
veren ve ondan ayrılmanın zor olduğu
otomobillerden biri olan C Coupe’nin
yaşam alanı konusunda, en önemli rakibi
olan BMW’nin biraz gerisinde kalacağını
düşündüğümüzü de notlarımız arasına
ekleyelim.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.