Bu bir şaşırtmaca mı?

Her ne kadar bu otomobilin ismi E serisinden geliyor olsa bile, içerisine adım attığınızda bunun gerçek bir E serisi olmadığını hemen algılıyor ve kendinizi bir illüzyon içerisinde buluyorsunuz. Coupe ve spor karakterli versiyonların, temellerini taşıdıkları sedanlara oranla, dış uzunlukta yaptıkları fedakarlıktan bahsetmiyoruz burada. E Coupe’nin iç mekanı, enlemesine genişliği, ön koltuklar arası omuz mesafesi, kokpitin yayılımı, kısaca iç mekanın tüm boyutları, E serisi sedanla karşılaştırıldığında oldukça farklık alıyor. Öyleyse bu içerisinde bulunduğumuz araç ne? E Serisi’nin yağmurda çekmiş ve iki kapısını da mutasyon sonucu düşürmüş hali mi? Cevap aslında çok basit. Bu otomobilin yeni E Serisi’yle iki ortak noktasından biri, dış tasarımda E Serisi’nin formlarının kullanılmış olması. İkinci benzerlik ise isminin E serisinden alınmış olması. İşin özü bu kadar basit. E Serisi Coupe, platform olarak, boyut olarak ve yürür aksamlar itibariyle, bütünüyle C Serisi temelleri üzerine oturtulmuş. Aslında yeni E Coupe, üretimi uzun süre önce noktalanan CLK modelinin yerini dolduran bir model. Ama Mercedes-Benz pazarlamacıları, E Serisi’nin imajından faydalanmak istedikleri için, bu otomobili E Serisi’nin başarılı giysisiyle donatmışlar, ismini de C Coupe şeklinde vaftiz etmek yerine, E Coupe demişler. Hemen belirtelim ki bu şaşırtmaca durumu sadece E Coupe’de değil, E Cabriolet modelinde de aynen var. ~Bu nedenle bu otomobillere beğeniyle yaklaşanlar, satın almadan önce mutlaka bir deneme sürüşü yapmalı ve bu ürün ailesinin E Serisi’yle, en azından boyut anlamında bir benzerliğinin olmadığını kendileri keşfetmeliler. Boyutlar olarak E Serisi’nden daha küçük ve ismiyle de bir şaşırtmaca olmasının yanında, E Serisi Coupe, diğer özellikleriyle acaba beklentileri karşılayabiliyor mu? Hemen şunu belirtmemiz gerekir ki, her ne kadar gerçek bir E serisi olmasa da, E Coupe, yerini aldığı CLK modelinden daha büyük boyutlara sahip. Bu özellik hem ön koltuklardaki konforu, hem de arka koltuklara geçiş kolaylığını ve arkadaki genişlikleri artırmış durumda. Tavanın basık formu, öndeki geniş koltuklar sayesinde baş mesafesinde bir sorun yaratmazken, bu basık form öte yandan otomobilin aerodinamik özelliklerini destekler nitelikte. 0.26’lık rüzgar sürtünme kat sayısı (E200 CGI modeli için 0.24) sanıyoruz bir spor otomobil için bile oldukça başarılı ve buna kimsenin itirazı olamaz.İç mekanda, özellikle kokpitte, orta konsolda ve göstergelerde güncel E Serisi’nden alıntıları rahatlıkla görmek mümkün. Aslında kokpitin, bütünüyle E Serisi’nden alındığını söylemek mümkün, sadece onun bir ölçek küçültülmüş hali bu otomobilde yer alıyor. ~Göstergelerle birlikte, E Serisi sedandaki en son nesil, sürüş yardımcılarına ve elektronik desteklere de böylece yer verilmiş; yorgunluk uyarısı ve çarpışma uyarı sistemi pre safe teknolojisi E Serisi Coupe’de yer alan başlıca elektronik güvenlik yardımcıları arasında yer alıyor. Ön koltukların insanı saran yapısı oldukça başarılı, ayrıca bu koltukların kolay ayarlanabilmesi, ilave olarak yere yakın konumlandırılmış olması spor kullanımı destekleyen unsurlar. Yeterli bir arkaya geçiş alanından sonra, arka koltukları da deneme imkanı bulduk. Ortadaki eşya gözüyle bölünen arka koltuklar, yeterli diz mesafesi sunuyor ancak baş mesafeleri uzun boylu kullanıcılar için biraz kısıtlı. Koltuklarda kullanılan deri malzemenin kalitesi de, bir Premium markadan bekleneceği gibi, oldukça lüks. E Serisi Coupe ülkemizde ikisi benzinli, diğer ikisi ise dizel olmak üzere dört farklı motor seçeneğiyle sunuluyor. Otomobillerin tamamı Blue Efficiency özelliği taşıyor yani gözden geçirilerek enerji etkinliği daha da artırılmış motorlara ve diğer ekipmanlara sahipler. Test otomobilimizdeyse, 250 CGI kodlu,1.8 litre hacimli, 204 HP’lik benzinli motor yer alıyordu. Yanma odasının içerisine direk yakıt püskürtmeli ve turbolu bu motor, aşırı besleme sayesinde küçük hacimden yüksek güç alınmasını sağlıyor. Tork ise 310 Nm’lik bir değer ulaşıyor. ~(Mercedes ülkemize E Coupe’yi, 200 CGI kodlu motorla da ithal ediyor. E250 CGI ile aynı bloğu paylaşan 200 CGI motoruysa 184 HP güç üretiyor). 5 ileri oranlı otomatik vitesle, 204 HP’lik küçük turbo motorun birlikteliği ortaya etkileyici bir performans çıkarıyor ve E Serisi Coupe, 1.5 tonluk ağırlığına rağmen, görüntüsüne yaraşır şekilde, test verilerimize göre 8.0 saniyede 100 km/s hıza ulaşıyor (fabrika verisi 7.4 sn). Son sürat ise 247 km/s olarak açıklanıyor.100 km’deki 8.5 litrelik tüketim değeriyse bu güçlü spor otomobilin aynı zamanda ekonomik de olabileceğini gösteriyor. Tüketimdeki bu tutumuyla E 250 CGI, isminde yer alan BlueEfficiency uzantısını hak ettiğini bizlere gösteriyor. ESP’nin de yardımıyla kararlı bir yol tutuş sergileyen E Serisi Coupe, 38 metrelik fren duruş mesafesiyle güvenlik sınırında kaldığını gösteriyor.

SONUÇ
Mercedes-Benz kalitesini ve prestijini arayan ama bu ayrıcalığı bir sedanda yaşamak istemeyip, farklı bir otomobil talep eden kullanıcılar için E Serisi Coupe, 77.500 Euro’luk fiyatıyla güçlü bir alternatif olabilir. Güçlü motorunu destekleyen dinamik özellikler, ilave elektronik sürüş yardımcıları ve kalite hissi de cabası. Ancak bu fiyata gerçek bir E Serisi’ne ve sedanın sunduğu geniş iç mekana sahip olamadığınızı unutmayın.

(+) Görünüm, iç mekan, tüketim, motor,sürüş, malzeme kalitesi
(-) Fiyat, arka görüş, eşya gözleri, genişlik E Serisi’yle uyumsuz 


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.