Dağ keçisi yine zirvede

Televizyonlarda ve çevremizde
arazi araçları ya da
SUV’lar için “jip” dendiğini
hepimiz duymuşuzdur.
“Jip kullanan ünlü” ya da “jipten
indiği görülen futbolcu” gibi
cümlelerle başlayan haberlerle
sıkça karşılaşıyoruz. Bu tip araçlara
jip denmesinin nedeni olan
Jeep markası bu haklı gururu
yaşayan bir üretici. Söz konusu
arazi araçları olduğunda haklı
bir üstünlüğü bulunan Jeep, yenilenen
Grand Cherokee modeli
ile yine zirveye adını yazdırmak
için yola çıktı. Üstelik çok daha
modern yeniliklere sahip olan
bu modelin yolu biraz daha kısa
olacak gibi görünüyor.

Ülkemizde 241 HP güç üreten
3.0 lt’lik motorla satışa sunulan
Grand Cherokee, kaliteli
ve güçlü tasarımı ile karşımıza
çıktı. Heybetli yapısıyla tasarım
açısından da sınıfın yeni oyuncularına
kafa tutabilecek seviyeye
gelen yeni Grand Cherokee,
özellikle önden bakıldığında
son derece çekici görünen bir
araç.

Grand Cherokee, geleneksel
7 parçalı ızgarası ile hemen
tanınan bir araç. Ancak yüzüne
baktığınızda tek fark ettiğiniz
bu olmuyor. Bizlerin en
çok dikkatini çeken yanı köşeli
tasarımı oldu. Birçok üretici
köşeli hatlarından vazgeçerek
yuvarlak hatlara geçiş yaparken,
Grand Cherokee yine maço ve
köşeli hatları tercih etmiş ve
bu bize göre gayet iyi bir karar
olmuş. Bu tasarımla daha sert
ve daha karizmatik görünmeyi
başarırken, aynı zamanda sınıfına
fark katan özelliklere de
sahip oluyor. Ancak ön tarafta
garipsediğimiz bir özellik de
bulunuyor: Heybetli ızgaranın
yanında farlar oldukça küçük
ve silik kalmış durumda. Bunun
yerine çamurlukların ve kaputun
içine biraz daha fazla giren
bir far tasarımı olsa çok daha
iyi bir uygulama olur ve yüzü
daha da sert bir ifadeye bürünebilirdi.
Arkadan baktığımızda
stop lambalarında söylediğimiz
gibi bir uygulamanın yapıldığını
görüyoruz. Oldukça büyük
olan stop lambaları, bu lambaları
birleştiren ve aynı zamanda
üzerinde marka logosu taşıyan
uzun ve geniş çıta ile güzel bir
tasarım yakalanmış. Tamponun
dışarıya doğru çıkık olan yapısı
ise arazi aracı kimliğini belirgin
bir şekilde vurguluyor. Profilden
bakıldığında katlı tasarımlı
hatları ile dikkat çeken Grand
Cherokee, bizden tasarım açısından
geçer notu olmayı bildi.

~Nostaljik tasarım

Yaşam alanında ise biraz
nostaljik rüzgarlar estiren bir
tasarım karşımıza çıktı. Bu tip
uygulamaları çok sevmesek de
Grand Cherokee’nin bu detaylarını
beğendik. Fakat direksiyon
simidi göz ardı edemeyeceğimiz
bir detay olacak. Simit yapısı
oldukça iyi olmasına ve ele tam
oturan tasarımı ile beğenimizi
kazanmasına rağmen, üst
tarafında ahşap bir kaplama
kullanılmış olmasına anlam
veremedik. Aynı zamanda kokpit
üzerinde kullanılan parlak
malzemeler de iyi görünmüyor.
Yansımalar yaparak kullanım
rahatlığını olumsuz etkileyen
aynı malzemeler orta konsolda
da kullanılmış.

Yaşam alanının genişliği, eşya
gözlerinin sayısı ve havalandırma
sisteminin performansı gibi
detayları ile beğenimizi kazanan
Grand Cherokee’de, vites kolunun
olduğu bölümün sürücüye
yakın konumu da başarılı bir
tasarım.

Kumanda elemanlarının büyük
yapısı ile kullanım zorluğu
yaşatmazken, büyük bilgi ekranı
da hayatı kolaylaştırıyor.

Kolay takip edilen bir gösterge
panelinin kullanıldığı araçta,
sürüş karakterinin kumanda
edildiği konsolun kullanımı açısından
da bir sıkıntı yaşamadık.
Bu kumanda elemanı ile aracın
karakteri istenen performansa
göre kolay bir şekilde değiştirilebiliyor.
Oldukça büyük bir
hacme sahip olan bagaj, yere
yakın yapısı ile kullanım rahatlığı
sağlıyor.

~Farklı zeminlerin ustası

Grand Cherokee’nin en önemli
özelliklerinden birisi zemin
ayırt etmeksizin her zaman
yola devam edebilecek bir karaktere
sahip olması. Yaptığımız
farklı zemin testlerinde sahip
olduğu özelliklerini yola çok iyi
bir şekilde yansıttığını yakından
görme fırsatı bulduk. Güçlü
motorunun yardımıyla Grand
Cherokee, maço görünümünü
performansıyla da destekliyor.
Ona dağ keçisi denmesinin nedenlerinden
olan ve kayaların
üzerinde bile ilerleyebilen bir
performansı bulunan Grand
Cherokee, farklı zeminlerin
ustalarından biri.

Yüksekliği, süspansiyon karakteri
ve sürüş sisteminin neredeyse
tüm özellikleri ayarlanabilen
Grand Cherokee, sportif
sürüş istendiğinde bambaşka
bir karaktere bürünürken, arazi
şartları söz konusu olduğunda
herkesin kendini birer maceracı
gibi hissetmesini sağlıyor.
550 Nm gibi son derece yüksek
bir tork üreten motorun 241
HP’lik gücü de isteneni rahatlıkla
yapabilmesini sağlıyor.
Şanzımanın çalışma karakteri
de genel olarak iyi. Geliştirilen
elektronik yardımcılar sayesinde
araç eskisine göre daha iyi
bir performans sergiliyor. Yeni
Jeep Grand Cherokee’nin 2
farklı 4×4 sistemi bulunuyor:
Quadra-Trac II ve Quadra-Drive
II’den oluşuyor.

Quadra-Trac II’nin iki hızlı
arazi şanzımanı, en kısa zamanda
tekerlek kaymasını belirlemek
ve düzenleyici tedbir
almak için farklı sensörlerden
gelen verileri kullanıyor.

~Bu sistem, gaz pedalında oluşan
hızlı hareketi hissetmek
için pedaldan gelen verileri de
kullanıyor ve kayma meydana
gelmeden önce yol tutuşunu
en üst düzeye çıkarıyor. Tekerlek
kayması tespit edildiğinde,
mevcut torkun yüzde 100’ü
hemen en yüksek tutunmaya
sahip olan lastiğe aktarılıyor.
Quadra-Drive II ise elektronik
sınırlı kaymalı arka diferansiyeli
(ELSD) ile en iyi çekiş gücü
sunmak için tekerlek kaymasını
anında tespit ederek motor torkunu
dengeliyor.

Sonuç

Bir sınıfa adını
veren olmak gerçekten
de çok büyük
bir artı ve çok
önemli bir avantaj.
Jeep, yenilenen Grand Cherokee
modeli ile ününü koruyacak, hatta
biraz daha ileriye giden götürecek
bir araçla karşımıza çıkmış oluyor.
Güçlü ve maço bir araç olan Grand
Cherokee, köşeli hatları ile meydan
okuyan bir tasarıma sahipken,
yaşam alanında estirdiği nostalji
rüzgarı ile de beğeni topluyor.
Geliştirilen sistemleri ile sürüş
karakteri de ön plana çıkan araç,
“dağ keçisi” lakabının hakkını her
koşulda ilerleyebilmesiyle veriyor.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.