Kendi hafifledi, mirası ağırlaştı

Mercedes için SL her zaman
için özel öneme sahip bir
model olmuştur. Diğer
taraftan SL’in insanları
sadece dizaynıyla etkileyebildiği,
yani yeni çıkan her SL modelinin
otomatik olarak bir rüya otomobili
olarak görüldüğü zamanlar geride
kaldı.

Artık çok şey değişti. Örneğin
bir Mercedes roadsterinin keyfini
sürebilmek için SLK’ya 40 bin
Euro’dan daha az bir bedel yeterli.
Üstü açık Mercedes fantezilerinin
yeni başrol oyuncusu ise 200 bin
Euro’luk SLS oldu. 93 bin 500 Euro
ile SL 350 ve 117 bin Euro ile SL
500 ise bu ikilinin tam ortasında
konumlanıyor. Sonuç olarak yedinci
nesil SL’e miras olarak gayet ağır bir
yükün kaldığını söyleyebiliriz. Hem
de insanları hafiflik ile etkilemeyi
hedefliyorken. 1950’lerde Mercedes
29 adet alüminyum Martı Kanat
üretmişti ama 60 yıllık SL tarihinde
şasi ve altyapının neredeyse tamamen
alüminyumdan üretilmesi ilk
kez yeni SL’de gerçekleşecek. Alüminyumun
dışında magnezyum da
kullanarak mühendisler, SL 500’ün
ağırlığında 140 kg’lık bir tasarruf
elde etmişler. Buna rağmen otomobil,
dolu depoyla kantarda hala
neredeyse 1.8 ton çekiyor.

Elde edilen tasarruf ilk bakışta
fazla önemli değilmiş gibi görünebilir
ama boyutlardaki hatırı sayılır
büyüme, mühendislerin başarılı bir
reçete kullandığını kanıtlıyor: Tasarrufun
hala biraz kısıtlı kalmış olmasının ana nedeniyse boyutlarındaki
büyüme: Uzunluğu 5 cm,
genişliği 5.7 cm, yüksekliği ise 1.8
cm artmış. Fabrika verilerine göre
boyutlardaki büyüme, otomobilin
bagaj hacminin de 365 lt’den 504
lt’ye çıkmasını sağlamış. Ancak arka
kaputu kaldırıp içeri göz attığımızda
bagaj çok da büyükmüş gibi
gelmedi.

~Güncel SL’in ön iz açıklığı arkadan
daha fazlaydı. Yeni SL’de ise durum
bunun tam tersi. Açıklamalara
göre bu değişim, otomobilin sürüş
özelliklerine olumlu katkı yapacak.
Standart çelik süspansiyonu ise mühendisler
rafa kaldırmışlar: Artık
yarı aktif ayarlı amortisörler görev
yapacak. Bu sayede otomobilin süspansiyon
karakterini bir düğme yardımıyla
konfor ve sportiflik arasında
değiştirmek mümkün olacak. Active
Body Control (ABC) adlı karoser
salınım kontrolü ise kullanılmaya
devam edilecek.

SL fanatiklerinin motor konusunda
da farklılıklara alışmaları gerekecek.
Örneğin artık SL 500’de (387
HP) 5.4 lt’lik bir atmosferik motor
yerine, 4.6 lt 435 HP’lik çift turbolu
bir motor görev yapacak. SL 350’de
görev yapan motor ise gerçekten 3.5
lt hacme sahip olacak ve 306 HP güç
üretecek. Bu 6 silindirli seçenek için
Mercedes, 6.8 lt/100 km’lik tüketim
değeri açıklıyor ve bu güncel versiyona
göre yüzde 30’luk bir tasarruf
anlamına geliyor. SL 500’deki tasarruf
oranı ise yüzde 22.
Bu hatırı sayılır tasarrufa mühendisler,
hafif üretim teknikleri,
yeni motorlar ve (hidrolik yerine)
elektromekanik direkt direksiyonla
ulaşmışlar. Yeni direksiyon sistemi
SL’in hem ataklığını artırıyor, hem
de manevraları kolaylaştırıyor.
Umarız yeni SL sürücüleri park
sensörlerinin seslerini duyarlar.
Çünkü yeni roadster neredeyse
tekerlekli bir bas kolonuna dönüşecek. Harman-Kardon veya B&O
sistemleri açıldığında duyulan basların
gücü insanın tüm vücudunu
titretmeye yetiyor. Ayak bölmesindeki
boşlukları rezonans kütlesi
olarak kullanan ve böylece sesin etkisini
artıran bu yeni hi-fi sistemine
Mercedes, Front-Bass adını vermiş.
Güvenlik konusunda ise Mercedes,
ileri teknoloji ürünü bir cam
silecek sistemiyle (Magic Vision
Control) öne çıkıyor. Sistemde silecek
süpürgeleri 70 Watt’a ulaşan
güçlerle ısıtılıyor ve yıkama suyu da
lazerle açılmış minik deliklerden
direkt cama fışkırtılıyor. Sistem,
optimize edilmiş temizleme kabiliyetine
rağmen su tasarrufu sağlıyor.
Bu sayede Mercedes, cam suyu
tankının hacmini 1.7 lt azaltabilmiş.


~MAGIC VISION CONTROL


Yıkama suyu, süpürgenin o anki hareketine
bağlı olarak süpürgenin sağ veya sol tarafından
püskürtülüyor. Dış kısımlarda püskürteçler birbirine
daha yakın. Cabrio kullanım için istenmeyen
ıslanmaları engelleyen özel bir mod da bulunuyor.

Çelik boru A sütunları Etkili bir takla
güvenliği için A sütunları çelikten
üretilmiş. İskelet yapının unsurları:
Yüzde 44 dökme alüminyum, yüzde 17
alüminyum profiller, yüzde 28 alüminyum
levha, yüzde 8 çelik, yüzde 3 magnezyum.


MAGIC SKY CONTROL

Kısmen saydam veya tamamen ışık
geçirmez olabilen tavan sistemini SL,
SLK’dan almış. Bir düğmeye basıldığında
camın içindeki elektriğe tepki veren
parçacıklar istenen efekti sağlıyor.

LED’li geri vites lambaları Stoplar ve
sinyaller gibi geri vites lambası da güçlü
ve tasarruflu LED’lerden üretilmiş.


SMC-HİBRİD BAGAJ KAPAĞI

SMC, sheet moduling compound kelimelerinden
türetilmiş. Plastik ve çelik parçalar preslenerek
birbirine tutturuluyor. Bu yöntem minimum yer
işgali ve maksimum rijitlik sağlıyor. Anten dışarıdan
görünmeyecek şekilde kapağa entegre edilmiş.

~Akü Daha iyi bir ağırlık dağılımı elde
edebilmek için Mercedes, aküyü önden
alarak arka kısma konumlandırmış.


AKILLI FAR SİSTEMİ

Farklı kullanım koşullarında işe yarayan
5 aydınlatma programı standart. Böylece
görüş alanı her zaman optimum şekilde
aydınlatılıyor.

FRONT BASS SİSTEMİ

Ayak bölmesindeki hoparlörler çok
etkileyici bas tonlar üretiyor. Motor
bölmesini ayıran kapak, zemin ve
gösterge panelinin arka kısmı, optimum
ses üretilmesini sağlayan bir rezonans
kütlesi olarak kullanılıyor.

Sonuç

Tanıtılan her yeni SL her zaman iyi
bir sohbet konusu olmuştur. R231
kasa kodlu yedinci kuşak da buna
bir istisna değil. Boyutlarının bu kez
de büyümesini safkan spor otomobil
meraklıları sevmeyebilir. Ancak
alüminyum kullanımı sayesinde
büyüyen boyutlara rağmen ağırlığı
düşürülebilmiş. Yeni motorlar ve
daha verimli yardımcı aygıtlarla
birlikte bu hafifleme, hatırı sayılır bir
tasarruf sağlıyor.
Jörg Maltzan


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.