Metropol kâşifleri

Tamam, şaka bir yana… Bir arazi
aracına şehir içinde hiç kimsenin
gerçekten ihtiyacı olmaz. Çünkü
gerçek arazi araçları, çok büyük,
çok pahalı, çok tüketen canavarlar.
Ancak çekici oldukları da kesin:
Yüksekte oturmak, öndeki aracın
daha da önünü rahatlıkla görebilmek…

Neyse ki artık crossover adlı
bir sınıf var. Kompakt otomobille
SUV arasındaki yapılarıyla bu sınıf,
şehir içinde rahat hareket edebilmek
için gereken tüm özelliklere
sahip. Örneğin katlı otoparklarda
zorlanmadan manevra yapmak,
şık bulvarlarda gezinmek, bozuk
zeminlerde endişe duymadan
ilerlemek, kayınvalidenizin
kır evini ziyaret etmek…

Hatta sırf bu durumdan dolayı,
bazı modeller ülkemize sadece
4×2 seçenekleriyle ithal ediliyor
yani kompakt bir SUV’un görüntüsü
var ama çekiş sistemi sadece
4×2. Zaten şehir içerisinde daha
fazlasına da çok sık gerek duyulmuyor
ki. Örneğin Mitsubhi, ASX
modelini Türkiye’ye sadece 1.6
litre motor ve 4×2 çekiş sistemiyle ithal etmeyi tercih ediyor…
Mitsubishi ASX’in ön tasarımı,
özellikle de büyük ızgarasının etkisiyle,
saldırmaya hazır bir ifade
sergiliyori yani buradaki tasarım,
diğer modellerdeki köpekbalığı
burnunu andırıyor. Acaba bu vahşi
yapı sadece görünümle mi sınırlı
yoksa ASX, Nissan Qashqai’ı kahvaltı
niyetine yiyebilecek mi?
~GENEL ÖZELLİKLER

4.30 m civarındaki boylarıyla
ikili, VW Golf ile Opel Astra arasında
yani kompakt sınıfta kalıyor.
Durum böyle olunca iç mekan
genişliği konusunda çok da yüksek
beklentilere sahip olmaya gerek
yok. Yani karoserlerinin heybetli
görünümü yanıltıcı olabiliyor.

İkinci koltuk sırası özellikle
Mitsubishi’de bayağı dar: Fazla
geniş olmayan kapılardan geçip
buraya oturduğunuzda, dizleriniz
ön koltuklara temas ediyor. Sırtlık
eğiminin birkaç derece ayarlanabiliyor
olması da bu darlık hissini
gideremiyor. Nissan ise arka koltuk
yolcuları için daha iyi olan seçenek.
Örneğin binişler bile daha
rahat. Ayrıca baş ve diz mesafeleri
de daha iyi.

Önde ise ASX belirgin derecede
daha konforlu. Kokpit oldukça
havadar duruyor, koltuklar ise
Nissan’a göre daha geniş ve konforlu,
ayrıca vücudu daha iyi sarıyor.
Bunun dışında, boyunuz 1.85
m’den uzunsa ideal sürüş pozisyonunu Mitsubishi’de daha rahat
buluyorsunuz. Sürücü koltuğunu
yeterince alçaltamadığınız için
Qashqai’da aynı rahatlığı elde edemiyorsunuz.

İkilinin değişkenlik kapasiteleri,
parçalı katlanan arka koltuk sırtlıklarıyla
sınırlı. Nissan’da bu koltuklar
yatırıldığında, 1513 lt’lik
maksimum hacim elde edilebiliyor.
Mitsubishi ise 1219 lt’lik maksimum
hacmiyle bir Skoda Fabia’dan
bile daha fazlasını sunamıyor. Tabi
ki burada, Fabia Station’dan değil,
HB’den bahsediyoruz.

~SÜRÜŞ ÖZELLİKLERİ

1600 kg’lık ağırlıklar, güçlü dizel
motorları pek zorlamıyor. En
azından konu, atak bir kullanım
sunmak ve bunu abartılı yakıt tüketmeden
yapabilmek olduğunda.
0.2 lt daha fazla olan motor hacmi
Nissan’a hafif bir tork avantajı kazandırıyor.
Qashqai’ın ASX’e göre
asıl avantajı ise, devirlere göre
güç dağılımının daha homojen olması.

Henüz 1500 d/d’den itibaren
Nissan’ın 4 silindirli motoru, daha
kullanışlı bir çekiş gücü üretiyor.
Yıllardır VW ve Peugeot’dan motor
alan Mitsubishi, ASX’te yeniden
kendi geliştirdiği motorlardan birini
kullanmış. Ancak bu motor,
hatırı sayılır bir turbo boşluğuyla
uğraşmak zorunda kalıyor: Gürültülü
çalışan turbo yeterli aşırıbeslemeyi, 2000 d/d’den itibaren
yapabiliyor. İkinci ve üçüncü vites
arasındaki büyük devir sıçraması
da can sıkıcı: Şehir trafiğinde erken
vites yükseltirseniz, güç eksikliğini
yaşayacaksınız demektir.
Diğer taraftan ASX, tüketimiyle
ışıldıyor: 6.1 lt/100 km’lik test tüketimi
rakibinden 1 litre daha düşük.
Uzun fren mesafesi ise günümüz
teknolojik seviyesinin gerisinde
kalıyor: 100 km/s ile ilerlerken
Mitsubishi, 40 m’nin üzerinde
mesafelerde durabiliyor ve
bu rakam rakibinden neredeyse bir
araç boyu fazla.

Motorların sağladığı rahatlık
hissi, ikilinin süspansiyon karakterleriyle
de uyumlu. Qashqai genel
olarak daha sert bir karakter
sergilerken, bu sayede virajlarda
ASX’e göre daha dengeli ilerliyor.
Diğer taraftan bu sertlik, Qashqai’ın
zemin bozukluklarını şaşırtıcı
bir başarıyla almasını engellemiyor.
Mitsubishi’nin ise ön süspansiyonundan,
küçük engelleri
aşarken vuruntu sesleri geliyor. Diğer
taraftan ASX’in karoseri daha
fazla yana yatıyor ve dalgalı zeminlerde
sürekli hareketli kalıyor.
Makul kullanımlarda bu tarzı konforlu
bulabilirsiniz ancak hızlı
kullanımlarda dalgalı zeminler,
hassas midelerin bulanmasına neden
olabilir.

~FİYAT

Mitsubishi ASX ülkemize, 1.6 lt
motor, Invite donanım paketi, manuel
şanzıman ve 2 tekerlekten çekişli
olarak getiriliyor ve 50 bin 471
TL fiyatla satılıyor. Qashqai ise
Türkiye’de 1.6 lt benzinli (4×4 seçeneği
yok) ve 1.5 ve 2.0 lt’lik
(4×2 seçeneği yok) dizel motorlarla
satılıyor. Bunlardan 2.0 DCI’da
(Tekna Pack 4×4) başlangıç fiyatı 78
bin 120 TL, 4×2 çekişli olan 1.6 Visia’da
ise 46 bin 75 TL.

SIRALAMA

276 PUAN
Nissan Qashqai 2.0 dCi 4×4
Qashqai daha büyük ve daha
atak bir araç. Sert süspansiyonu sayesinde
virajlarda da ASX’ten daha
canlı ve süspansiyon karakteri de
daha iyi. Harika bir çok yönlü yetenek.

269 PUAN
Mitsubishi ASX 1.8
DI-D+ 4WD
Bu yeni Mitsubishi zengin donanımı
ve tutumluluğuyla öne çıkıyor.
Kısıtlı iç mekanı ise geride kalmasına
neden oluyor. Ayrıca frenlerinin de
daha iyi olması gerekirdi.

SONUÇ
Uzunca bir süredir hiçbir Mitsubishi
modeli (elektrikli i-MiEV
hariç) ASX kadar trendy olamamıştı.
6.1 lt/100 km’lik tüketim de
bu sınıfın en iyi değeri. Ancak
Japon crossover bazı eksiklerle
mücadele etmek zorunda: Boyutlarına
göre iç mekanı küçük.
Ayrıca frenleri de yeterince iyi değil.
Durum böyle olunca ASX için
“mükemmel bir crossover” yakıştırması
yapmak zor. Qashqai’da
Nissan, çok yönlülüğü
daha iyi takip etmiş: Daha geniş
iç mekan, daha başarılı motor ve
çok da yüksek olmayan fiyat.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.