Patlamaya hazır

Bazı otomobiller kendi rüzgarını
çok daha iyi yaratır. Seat Ibiza Cupra
bu otomobillerden biri. Küçük
motoru ve kalıbına sığmayan görünümü
ile bu Cupra çok iddialı ve sıra
dışı.

Tasarım açısından ne yazık ki
Ibiza Cupra’nın meydan okuyan karakteri
belirgin bir şekilde ortaya çıkarılmamış.
Sanki bu rol Bocanegra
ismi verilen modele verilmiş.
Abartıdan uzak bir tasarıma sahip
olan Ibiza Cupra, küçük farklılıklarla
çekici bir hale getirilmiş. Motor kaputu
ve çamurluk birleşiminde beklediğimizden
daha küçük bir hava girişi
yer alıyor. Fakat meraklı gözler
bu hava girişinin hemen altında,
oval şekilde yerleştirilmiş 5 parçalı
nefes alanlarını hemen fark ediyor.
Bu önemli dokunuşla birlikte aracın
yüzünde çok önemli bir ifade yakalanmış.
Bakışları daha keskin ve
net bir hale getirilmiş. Alt tarafta
daha büyük bir hava girişine yer verilirken,
lazerlere gönderme yapan
sis farlarının tasarımı da tasarıma
keskin etki yapan detaylardan. Üçgen
formlu farlarıyla birlikte Ibiza
Cupra, abartıdan uzak bir şekilde,
agresif ve kibirli bir görünüme büründürülmüş.
Çamurlukları çok fazla
şişkin olmayan bir profil görünümü
ile karşımıza çıkan araç, arkaya
doğru son derece sportif bir şekilde
yükselen omuz çizgisi ile heybetli görünüyor.
Arkadan bakıldığında ise
devasa ve tam ortaya konumlandırılmış
egzoz çıkışı aracın asıl kimliğini
ele veriyor. Sadece bu detayla
bile Ibiza Cupra yolların heybetli ve
asfalt kazıyan modellerinden biri
olduğunu ortaya koyuyor.

Yaşam alanı konusunda da abartıdan
uzak bir tasarım var. Çizgili
koltukları ile beğenimizi kazanan yaşam
alanında her şey sürüş öncelikle
olacak şekilde tasarlanmış. Orta
konsolun sürücüye dönük tasarımı
da, direksiyon simidinin kalın ve altı
kesik yapısı da bu otomobilin sürücü
öncelikli olduğunu gösteriyor.

Bilindiği gibi bu araç 1.4 lt’lik, ilk
bakışta son derece cılız görünen
bir motora sahip. Yani ilk anda böylesine
küçük hacimli bir motorla idare
edeceğinizi düşünmek, moralin
bozulmasına neden oluyor. Fakat
180 HP güç üreten motorun aynı zamanda
250 Nm’lik tork değerine
de sahip olduğunu düşünmek rahatlatıyor
ve keyif katsayısını artırıyor.
Kontak anahtarının çevrilmesinin
ardındansa, sürücünün ağzı tam
anlamıyla kulaklarına varıyor. Müthiş
bir motor sesi yaşam alanına yayılırken,
aracın olduğu yerde birkaç
kasılma yaşaması, sizi nasıl bir sürüşün
beklediği yönünde ilk ip uçlarını
veriyor. VW Grubu modelleri
içinde bu hacimde, en yüksek gücünü
üreten motora aynı zamanda 7
ileri oranlı DSG şanzıman ilk kez eşlik
ediyor. Her zaman çok beğendiğimizi
açık yüreklilikle dile getirdiğimiz,
çift kavramalı şanzıman, turbo
ve kompresör desteğini kullanan
motor için ideal bir eş oluyor.

Boyundan büyük işleri yapmaya
hazırlıklı olan ve yaşam alanında bulunanları
da buna hazır olmaya iten
Ibiza Cupra’nın sürmek ayrıcalık.

Sonuç

Her türlü bileşeni özenle seçilmiş bir otomobili
test ettik. Küçük sınıf sporcuların yeniden son
derece iddialı olduğunu da müjdeleyen Ibiza
Cupra, 180 HP güç üreten motoru ve 7 ileri
oranlı DSG şanzımanı ile nefes kesici bir performans
sunuyor. Yaşam alanına yansıyan ve
müzik sistemini bile iptal etmenizi teşvik edecek
kadar kusursuz akustikse, bu aracın en
beğendiğimiz yanlarından biri oldu. Uygun
fiyatı ile Ibiza Cupra çok keyifli.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

Patlamaya hazır

Bazı otomobiller kendi rüzgarını çok daha iyi yaratır. Seat Ibiza Cupra bu otomobillerden biri. Küçük motoru ve kalıbına sığmayan görünümü ile bu Cupra çok iddialı ve sıra dışı. Küçük sınıfta yer alan sporcu otomobillerin var olduğuna yeniden şahitlik etmek, bizler için çok önemli bir gelişme oldu. Her markanın yavaş yavaş bu GTi türevi modellerinin  üretimlerini bitirmesi, tamamen ortadan kaldırmasa bile arka plana itmiş olması biz test pilotlarında önemli bir hayal kırıklığı yaşatmıştı. Fakat Ibiza Cupra’nın yollara çıkması ile birlikte küçük sınıf kara roketlerinin yeniden var olacağına ve hayatımıza yeniden direkt olarak etki edeceklerine inancımız yerine geldi. Tasarım açısından ne yazıkki Ibiza Cupra’nın meydan okuyan karakteri belirgin bir şekilde ortaya çıkarılmamış. Sanki bu rol Bocanegra ismi verilen ve geçtiğimiz haftalarda testini yayınladığımız modele verilmiş gibi algılanıyor. Abartıdan uzak bir tasarıma sahip olan Ibiza Cupra,küçük farklılıklarla çekici bir hale getirilmiş. Motor kaputu ve çamurluk birleşiminde beklediğimizden daha küçük bir hava girişi yer alıyor. Fakat meraklı gözler bu hava girişinin hemen altında, oval şekilde yerleştirilmiş 5 parçalı nefes alanlarını hemen fark ediyor. Bu önemli dokunuşla birlikte aracın yüzünde çok önemli bir ifade yakalanmış. Bakışları daha keskin ve net bir hale getirilmiş. ~Alt tarafta daha büyük bir hava girişine yer verilirken, lazerlere gönderme yapan sis farlarının tasarımı da tasarıma keskin etki yapan detaylardan. Üçgen formlu farlarıyla birlikte Ibiza Cupra, abartıdan uzak bir şekilde, agresif ve kibirli bir görünüme büründürülmüş. Çamurlukları çok fazla şişkin olmayan bir profil görünümü ile karşımıza çıkan araç, arkaya doğru son derece sportif bir şekilde yükselen omuz çizgisi ile heybetli görünüyor. Arkadan bakıldığında ise devasa ve tam ortaya konumlandırılmış egzoz çıkışı aracı nasıl kimliğini ele veriyor. Sadece bu detayla bile Ibiza Cupra yolların heybetli ve asfalt kazıyan modellerinden biri olduğunu ortaya koyuyor

Yaşam alanında da abartıdan uzak
Yaşam alanı konusunda da abartıdan uzak bir tasarım var. Çizgili koltukları ile beğenimizi kazanan yaşam alanında her şey sürüş öncelikle olacak şekilde tasarlanmış. Orta konsolun sürücüye dönük tasarımı da, direksiyon simidinin kalın ve altı kesik yapısı da bu otomobilin sürücü öncelikli olduğunu gösteriyor. Ama bu araçta dijital bir müzik sisteminin ve abartılı, parlama yapacak kadar büyük bir ekranla kullanılmasına anlam veremedik. Müzik sisteminde olduğu gibi havalandırma sisteminde de aynı şekilde bir tasarımın olması hoşumuza gitmedi. Biraz daha mekanik kumanda elemanları ve krom malzemelerin eksikliği yaşam alanında çok fazla hissediliyor. ~Aynı zamanda bazı kumanda elemanlarını iyi kullanabilmek için önemli bir alışkanlık süresi gerekiyor. İdeal sürüş pozisyonunun çok rahat bulunduğu araçlardan olan Ibiza Cupra’nın görüş açıları da çok başarılı değil. Bunun yanında, bazı bölümlerde kullanılan sert plastik malzeme de hemen göze çarpıyor. Direksiyon simidinin başarılı yapısı ve arka tarafta vites değişimlerini manuel yapmaya imkan tanıyan, aynı zamanda çok iyi çalışan kulakçıklarsa en çok beğendiğimiz detaylardan oldu. Aynı zamanda gösterge panelinde de tasarım göze son derece hoş görünüyor ve agresif sürüşler sırasında bile panel kolay okunuyor. Bilindiği gibi bu araç 1.4 lt’lik, ilk bakışta son derece cılız görünen bir motora sahip. Yani ilk anda böylesine küçük hacimli bir motorla idare edeceğinizi düşünmek, moralin bozulmasına neden oluyor. Fakat 180 HP güç üreten motorun aynı zamanda 250 Nm’lik tork değerine de sahip olduğunu düşünmek rahatlatıyor ve keyif kat sayısını artırıyor. Kontak anahtarının çevrilmesinin ardındansa, sürücünün ağzı tam anlamıyla kulaklarına varıyor.

Motor sesi iç mekanın havasını değiştiriyor
Müthiş bir motor sesi yaşam alanına yayılırken, aracın olduğu yerde birkaç kasılma yaşaması, sizi nasıl bir sürüşün beklediği yönünde ilk ip uçlarını veriyor. VW Grubu modelleri içinde bu hacimde, en yüksek gücünü üreten motora aynı zamanda 7 ileri oranlı DSG şanzıman ilk kez eşlik ediyor. ~Her zaman çok beğendiğimizi açık yüreklilikle dile getirdiğimiz, çift kavramalı şanzıman, turbo ve kompresör desteğini kullanan motor için ideal bir eş oluyor. Boyundan büyük işleri yapmaya hazırlıklı olan ve yaşam alanında bulunanları da buna hazır olmaya iten Ibiza Cupra’nın sürüş karakteri ise çok iyi. Sert ayarlara sahip olan amortisör sistemi güvenlik ve performans konusunda tüm beklentilerimizi çok rahat karşıladı. Son derece iyi bir yönlendirme sistemine sahip olan araç, insanın aklını başından alabilecek kadar iddialı bir sürüş imkanı tanıyor. Gaz pedalına yapacağınız ilk dokunuştan itibaren safkan bir aygıra sahip olduğunuzu anlıyorsunuz. DSG şanzımanın kusursuz çalışma karakteri ile birlikte bir anda, manuel şanzıman olsa daha iyi olurmuş gibi düşünceler direkt olarak ortadan kalkıyor. Direksiyon simidinin üzerinden yaptığımız vites değişimleri, insanın elleri ile neler yapabileceğinin en önemli ispatı. Vites değişimleri sırasında ister üst gruba, ister alt gruba yönelik olarak yapılan tüm tercihler anında yerine getiriliyor. Bekleme süresi yaşanmıyor ve ayağınızın altında her zaman canlı ve çekici bir performans buluyorsunuz. İlk kalkışlar sırasında bu gücü kontrol etmek içinse, her zamankinden biraz daha tedbirli olmak gerekiyor. Ani patlama sırasında ön tekerlekler asfaltın üzerinde parçalarını bırakarak ilerliyor. Yüklenme sırasında yaşanan sapmalar gerçekten de biraz dikkat gerektiriyor. ~Hızlanma karakteri kadar fren sisteminin performansı da iyi. Zaten kötü bir sistemi böylesi bir araçta kabul etmek çok zor. Ibiza Cupra’nın yakıt tüketimi ise gaza ne kadar bastığınızla ilgili. 100 km’de 8.2lt’lik test tüketim değeri yine desportif karaktere sahip bir araç için son derece iyi.

SONUÇ
Her türlü bileşeni özenle seçilmiş bir otomobili test ettik. Küçük sınıf sporcuların yeniden son derece iddialı olduğunu da müjdeleyen Ibiza Cupra,180 HP güç üreten motoru ve 7 ileri oranlı DSG şanzımanı ile nefes kesici bir performans sunuyor. Yaşamalanına yansıyan ve müzik sistemini bile iptal etmenizi teşvik edecek kadar kusursuz akustikse, bu aracın en beğendiğimiz yanlarından biri oldu. Uygun fiyatı ile Ibiza Cupra, neredeyse kompakt HB fiyatına büyük bir keyif sunuyor.

(+) Görünüm, performans, sürüş, iç mekan, motor, şanzıman, direksiyon, koltuklar, fiyat
(-) Aydınlatma renkleri, dijital ekranlar, ilk kalkışlar, tüketim, görüş açıları


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.