Otomotiv sektörü, her yıl yaptığı yenilikler ve sunduğu yeni konseptler, yeni segmentlerle pazardaki dinamizmi korumayı başarıyor. Yakın geleceğin moda konseptleri sanırız elektrikli çevreci otomobiller olacak ama günümüzün moda konseptlerinden biri de sanıyoruz Crossover segmentine adım atmak. Geçtiğimiz 10 yılın gözde segmenti SUV oldu ise, belki de gelecek 10 yılın gözde segmenti Crossoverlar olacak. Nissan’ın Qashqai modeliyle başlayan bu segmente Fransız Peugeot da 3008 modeliyle 2009’da hızlı bir giriş yaptı. Hatta Peugeot bu segmenti o denli benimsedi ve içine sindirdi ki, 3008’in lansman kampanyasında “Crossover by Peugeot” sloganını kullandı. Aslında pazarın ihtiyaç ve taleplerine bakıldığında, Crossover çözümünün oldukça mantıklı olacağı kolayca görülüyor. Otomobil müşterileri artık geleneksel, sedan veya hatchback segmentlerinin yanı sıra, yüksek oturma pozisyonu, güvenli sürüş duygusu, geniş iç mekan ve geniş bagaj hacmi talep ediyor ve tüm bu özellikleri de tek bir araçta bulmak istiyordu. Sektör de tüm bu ihtiyaçlara, SUV modellerle karşılık verdi. SUV’lar aslında ihtiyacı karşılıyordu ancak büyük ve ağır karoseri ve 4×4 aktarma sistemlerinin yükünü çekebilmek için de büyük motorlara ihtiyaç vardı. Bu da doğal olarak hem yakıt tüketimini, hem de bu tür araçlara karşı oluşan mahalle baskısını artırmıştı (Avrupa’da bir dönem çevreci gruplar, SUV’lara ve şehir içinde SUV kullananlara karşı, ucu saldırılara ve agresyona varan protestolar yapmıştı, neyse ki bu tür agresif tepkileri ülkemizde görmedik). ~İşte buradan da hareketle, sürekli şehir içerisinde kullanılan tarzdaki araçların, aslında çok daha büyük gövdelere, hatta 4×4 sistemlerine, yüksek son süratlere, dolayısıyla da büyük motorlara ihtiyacı olmadığı ortaya çıktı. Müşteriden gelen bu ihtiyacı değerlendiren otomotiv sektörü, yerden yüksek yapıya, geniş iç mekana ve yüksek oturma pozisyonuna sahip, ama nispeten küçük motorlu ve 4×2’lik basit ve uygun bir aktarma sistemini barındıran bir konsept geliştirdi ve adına da Crossover dedi. Müjde! Nur topu gibi, yeni bir segmentimiz olmuştu! Crossoverların yapısını, mevcut kompakt otomobillerin platformunun kaldırabileceği de ortaya çıkınca, sektör için oldukça ekonomik bir formül gelişmişti. Bu segment fikri üzerine geliştirilen konsept araçlar fuarlarda halka tanıtılarak fikirleri alındı ve konsept müşteriden de beğeni kazandı. Fikri seri üretime ilk geçiren marka Nissan oldu. Qashqai modelini ise Peugeot, 2009 bahar aylarında tanıttığı 3008 modeliyle takip etti. Peugeot, Crossover segmentini benimsediğini, kullandığı reklam sloganıyla kanıtladı; “Crossover by Peugeot”, adeta “Crossover’ı birde Peugeot gözüyle görün!” dercesine gururlu ve üründen emin bir yaklaşımdı bu. Biz de 10 bin km testimizde, Peugeot’nun, 3008 modeline bu denli güvenmekte haklı olup olmadığını görmek istedik. ~İç mekan
Peugeot’nun Crossover’ı 3008, adındaki çift sıfırdan da anlaşılacağı gibi, yerden yüksek bir yapıya sahip. Yüksek tavan yapısı, sadece dışta değil, içte de hemen hissediliyor. Yüksek tavan, doğal olarak iç mekanda da genişlik duygusunun artmasını sağlıyor. Büyük panoramik tavan camıysa genişlik ve ferahlık duygusunu destekliyor. İç mekana geçişler için yüksek yapıdaki araca, neredeyse tırmanmak gerekiyor. Bu özelliğiyle 3008 hemen hemen bir SUV yapısı gösteriyor. İniş-binişler pek kolay olmasa da yüksek yapı nedeniyle yüksek oturma pozisyonu hem güven veriyor, hem de sürücü ve yolculara iyi bir çevre görüşü yaşatıyor. Bu yüksek yapıya Peugeot oldukça güveniyor olacakki, otomobilin bazı kumandaları için, uçaklardan alıntılar yapılmış, orta konsolun en üst sırasında uçak kumanda şalterleri kullanılmış. Kokpitte kullanılan malzemeler şık ve elit bir atmosfer yaratıyor; gösterge çerçeveleri, vites kolu ve vites kolu havuzu krom malzemelerle döşenmiş, orta konsolda ise piyano boyasına yer verilmiş. Sürücüye, bazı sürüş bilgilerinin verildiği Head Up Display (HUD) de avcı savaş uçaklarından alınma bir ayrıntı. HUD’da anlık hızın yanısıra, öndeki araçla aradaki saniye cinsinden mesafe bilgisi yansıtılıyor ve sizin tercihinize göre, güvenli takip mesafesinin altına inildiğinde, sistem uyarı vererek yavaşlamanızı istiyor. Takip mesafesini 0.5 sn ile 2.5 sn arasında ayarlamanız mümkün. ~Bu sistem ise, ön farların içerisine yerleştirilen bir kamera aracılığıyla çalışıyor ve kamera, sizin aracınızın, önünüzdeki araçla arasındaki mesafeyi, öndeki aracın hızını ve aradaki rölatif hız farkını ölçerek bir dizi hesaplamadan sonra HUD ekranına yansıtıyor. Peugeot, takip mesafesi teknolojisini bu araca kurmuşken, neden otomatik yavaşlatma ve fren yaptırma özelliğini de uygulamamış diye düşünmeden edemiyoruz. Sanırız 3008’in bir sonraki neslinde ve Peugeot’da, önümüzdeki dönemde piyasaya sunulacak 3008 Hybrid4 ve Peugeot 508 gibi modellerde bu özelliği de görmeye başlayabiliriz. 3008’in ön koltuklarındaki genişlik alanı ve genişlik hissi beğenimizi kazanan unsurlardan biri oldu. İç mekanda açık renk döşeme ve alt bölümü açık renkli kokpit kullanılması, iç atmosferin aydınlık olmasını sağlıyor ancak açık renkli döşemeler, iç mekanın çabucak kirlenmesine neden oluyor, hele bir de bu Crossover’la hafta sonu hafif arazi maceraları yapmaya kalkarsanız, döşemeler kolayca çamur içerisinde kalabilir. İç mekanın aydınlık olmasını sağlayan bir diğer ilginç unsursa, tavanı boylu boyunca kaplayan, tek parça halindeki, ısı yalıtımlı tavan. Bu cam tavan her ne kadar atermik ısı yalıtım özelliğine sahip olsa da, yine de elektrikli bir cam perdesi sayesinde, sıcak havalarda iç mekana aşırı güneş girmesini engellemek mümkün. Orta konsolun, vites kolu bölümünde yüksek tasarlanmış olması ergonomiyi artırıyor. ~Elektronik park freni kullanılması, el freni kolunu ortadan kaldırmış ve yer tasarrufu sağlanmış. Bu bölümde küçük eşya yerleştirecek alanların azlığı göze çarpıyor. Ancak kol dayanağının altındaki derin çekmece yeterli bir hacim sunuyor. Grip-Control düğmesinin sağındaki boşluk, aslında portatif kül tablası için ama kül tablasını kaldırırsanız, bu bölümü cep telefonu muhafaza etmek için kullanabilirsiniz ancak genel olarak, iç mekanda küçük eşyalar için gözlerin eksik olduğunu söylemek mümkün. Torpido gözü ise ancak yeterli alan sunabiliyor. 512 litre hacimli bagaj ise seyahatler için yeterli bagaj alanına sahip. İstenirse bu bagaj hacmini, arka koltukları yatırarak 1600 litreye kadar çıkartmanız mümkün. Ayrıca bagajda yer alan el feneri, farklı zemin yükseklikli bagaj tabanı gibi özellikler, bagaj kapağının iki parça halinde açılması, bagajın kullanışlılığını, yükleme yapmayı ve 3008’in seyahatlere uygunluğunu artıran unsurlar. Alt kapağın üzerinde de 200 kg’a kadar yük taşınabiliyor. Yani bu kapağı, yol üzeri sohbetler ya da piknikler sırasında koltuk olarak bile kullanmanız mümkün. Alt kapağın olduğu bölüm genel tasarıma olumsuz bir etki yaparken, sanki kapatılamamış gibi bir izlenim bırakıyor. Ancak sunduğu avantajlar düşünüldüğünde bu rahatlıkla göz ardı edilebilir. Başarılı bir hacim sunulan bagaj 3 farklı zemin ayarına sahip. Koltukların arka taraftan tek bir kumanda ile yatırılabilmesi de bir avantaj. ~Havalandırma
3008’deki iklimlendirme kontrol ünitesi, verimli ve az yakıt tüketen, 1.6 lt hacimli, küçük HDi motor sebebiyle pek de verimli çalışamıyor. Sistemin soğutma ve ısıtma özellikleri ancak yeterli seviyede konfor sunabiliyor. Bunun biraz üstünü talep eden kullanıcılar, aşırı sıcak ve aşırı soğuklarda sıkıntı yaşayabilirler. Bunun dışında, sistemin ayar düğmeleri ve kontrol elemanları kolay kullanılıyor, zaten çift bölgeli ve otomatik bir iklimlendirme arayüzü sunuluyor, büyük ve kullanımı basit düğmeler sayesinde iç mekan sıcaklığı kolaylıkla ayarlanabiliyor, istenilen ısıda tutulabiliyor.Direksiyondan da kumanda edilebilen müzik sistemi de, benzer şekilde, kolay bir kullanıma sahip. Müzik sisteminin ses çıkış kalitesi yeterli düzeyde. Öte yandan sistemin, MP3 formatında yazdırılmış CD’leri de desteklemesi olumlu bir özellik. Ses sisteminin ekranı, aynı zamanda 3 farklı görünümle, yol bilgisayarı verilerini de yansıtabiliyor. Bu büyük ekranlı, kırmızı renkli yol bilgisayarı menüsüne, ortalama yakıt tüketimi, ortalama hız, menzil benzeri veriler net bir şekilde yansıtılıyor. Bu ekran aynı zamanda, park manevraları sırasında, aracın önü, arkası ve yanındaki engelleri göstermek için kolay anlaşılır bir park yardımcısına da dönüşü veriyor.~Özelliklerine güveniyor
Peugeot 3008’in, onu ürün gamı içerisinde aynı platformu paylaştığı 308, 5008 gibi modellerden ayıran en önemli farklılığı, SUV ve Crossover kullanım özelliklerini, kompakt boyutlar ve erişilebilir bir fiyat etiketiyle sunabiliyor olması. Uygun fiyat skalasına sahip olmasındaki en önemli etken de, ülkemizde 1.6 lt hacimli (diğer 2.0lt motorlu SUV’lara göre, nispeten küçük) motorlarla pazarlanıyor olması.10 bin km boyunca incelediğimiz, Peugeot 3008’in 1.6 lt’lik HDi motoru, 110 HP’lik gücü, tutumluğu, düşük yakıt tüketmesi ve yeterli çekiş özellikleriyle beğenimizi fazlasıyla kazandı. Bu motorun, 6AutoR adı verilen otomatikleştirilmiş manuel vitesle birlikte sunulması da, dizel ve otomatik kombinasyonunun, küçük hacimli (ve de dolayısıyla vergi konusunda avantajlı) motorda da mümkün olabileceğini gösterdi. Performans yeterli olmakla birlikte, otoyol kullanımlarında, 180 km/s’lik son sürat belki zaman zaman bazı kullanıcılar tarafından yetersiz bulunabilir. Ama bunun küçük motor hacimli, yüksek yapılı, 1.5 tona yaklaşan bir ağırlığa sahip bir araç olduğunu da akıldan çıkarmamak gerekiyor. 12.2 sn’lik 0-100 km/s hızlanma performansı biraz ağır kalsa da bizce 3008’in dizel motor ve otomatik vites kombinasyonuyla ulaştığı performans ve son sürat yeterli. Ayrıca yüksek gövde yapısı da daha yüksek hızlara pek uygun değil.~ Özellikle büyük ön cam alanı ve yüksek gövde, aracın aerodinamik direncini artırırken, son süratini bir miktar düşürüyor. 3008’in 1.6 HDi motoru, 10 bin km boyunca 6.5 lt/100 km’lik bir ortalama tüketim sergiledi. Aracı olabildiğince ekonomik kullandığınızda kolaylıkla 6 lt’nin altına inilebiliyor. 4000 d/d’de 110 HP güç ve 1750 d/d’de 240 Nmtork üreten motor altı ileri oranlı otomatikleştirilmiş manuel şanzımanla başarılı bir şekilde kombine edilmiş. Alt devirlerde çok cansız olmayan performans artan hızlarda yüzleri rahatlıkla güldürüyor ve şanzımanın performansa çok olumsuz etkisi yok. Altı ileri oranlı otomatikleştirilmiş manuel şanzıman, aslında 3008’in hem avantajlı, hem de dezavantajlı yönünü oluşturuyor. Avantajı, küçük motor hacmi ve dizel motorla otomatik şanzımanı aynı potada birleştirmesinde saklı. Vites kutusunun dezavantajı ise sarsıntılı geçişler ve yavaş kalan tepkileri. Zaman zaman vites seçimleri konusunda yavaş kalan şanzımana, direksiyon simidinde bulunan kumandalardan müdahale etme ihtiyacı duyuluyor. Direksiyon simidinin kötü tasarımı ve donuk yapısını bu otomobilde de beğenmedik. Yönlendirme konusunda çok önemli bir sorun olmasa da direksiyon simidi daha iyi olabilirmiş. Kabin içindeki sessizliğini her türlü sürüş tarzında başarıyla koruyan 3008 bu özelliği ile de ailelerin yüzünü güldürüyor. Cam perdeleri, cam tavanı, çok yönlü müzik sistemi en çok beğendiğimiz özellikleri arasında yer aldı. ~Aynı şekilde bu iri cüsseli araç fren sırasında da, biraz hantal görünmesine rağmen, çok iyi duruyor. Duruş sırasında da şerit değiştirme ya da tedirgin etme gibi bir durum yaşanmıyor. Peugeot 3008’in fiyat seviyesi 45bin TL’den başlıyor. Bu fiyata, ürün yelpazesi içerisindeki benzinli, 120 HP’lik 1.6 VTi motorlu versiyona ulaşmak mümkün. Dizel motora terfi etmek içinse, bütçenizi minimum 54 bin TL’ye yükseltmeniz gerekiyor. Dizel otomatik içinse 57 bin TL ayırmanız gerekiyor. Türkiye’deki 3008 ürün gamının zirvesindeki model olan Premium Pack 1.6HDi Auto6R’nin fiyatı 59.500 TL ama ilave donanımlarla fiyat daha yükseklere de ulaşabiliyor.
Hırant KASAPOĞLU
Beğendiğimiz detaylar
Yerden yüksek yapı ve SUV özellikleri sunması. İç mekanda uçak kokpiti benzeri tasarım ve HUD. Geniş ve yüksek iç mekan yapısı. Geniş ve kullanışlı bagaj hacmi Tutumlu dizel motor ile otomatik vitesin birlikteliği. Büyük cam tavan
Beğenmediğimiz detaylar
Güçlü ön tasarımla uyumsuz, durağan arka tasarım. Yol bozukluklarında zıplama yapan direksiyon. Isıtma-soğutma özellikleri ortalamalarda kalan iklimlendirme sistemi.~Görüş/aydınlatma
Peugeot 3008’in yerden yüksek yapısı, doğal olarak onun görüş özelliklerini de olumlu etkiliyor. Özellikle otoyol sürüşlerinde mümkün olduğunca ileriyi görebilmek, güvenli sürüşe olanak sağlıyor. Ancak çapraz arkayı görüş ve geri görüş özellikleri, yüksek bagaj kapağı ve kalın arka direk nedeniyle biraz sınırlı. Burada da devreye, mükemmel olarak çalışan park sensörleri giriyor ve sürücüye park esnasında yardımcı oluyor. 3008’de far sisteminin aydınlatma özellikleri de oldukça iyi, kötü hava şartlarında dahi aydınlatma sistemi, bizlere hiçbir zorluk yaşatmadı. Cam sileceklerinin hızları, süpürme özellikleri ve süpürülen alan da oldukça yeterli. Gece kullanımlarında aracın içindeki kumandaların ve gösterge panelinin aydınlatılmasında herhangi bir problem bulunmuyor.
Grip Control etkili bir çözüm sunuyor
Peugeot 3008 bir SUV’a benziyor olabilir ama mütevazi olmak adına bu araçta dört tekerlekten çekiş sistemi sunulmuyor, 3008 sadece önden çekişli olarak üretiliyor. Dört tekerlekten çekiş sadece, 2.0 litre dizel motor ve elektrik motoru kombinasyonuyla, 2011 yılında üretilecek olan Hybrid4 versiyonunda sunulacak. Şimdi ise sadece iki çekişli versiyonlarla yetinmek zorundayız. 3008’de kum, kar veya çamur gibi zeminlerde biraz daha rahat ilerleyebilmek için 5 kademeli bir çekiş kontrol sistemi olan “Grip Control” yer alıyor. ~ESP’nin çekiş kontrol programına müdahale eden sistemin seçici düğmesi orta konsolun üzerinde yer alıyor, dörtçeker sistemine göre basit ve ekonomik bir çözüm olan “Grip Control”, denediğimiz buz, kar gibi koşullarda kısmi de olsa etkili çekiş ve kontrollü kullanım özellikleri sağlayabiliyor. Teknolojilere büyük önem verildiğini hemen belli eden 3008, bu özelliği ile güvenlik hissini de artıyor. Yol tutuş konusunda yaşanan anlık tedirginlikler ise, yüksek yapının neden olduğu bir durum. İlk sürüş sırasında biraz şaşkınlık yaratan sürüş karakteri, alışkanlık kazanılmasının ardından 3008’i başarılı araçlar arasına taşıyor. Önden kayma eğilimi var ama göreve hazır bekleyen ESP hemen yardıma koşuyor.
SONUÇ
Üç farklı sınıftan bir araç yaratıyorsunuz ve adına crossover diyorsunuz. Bu akıma katılan Peugeot özel modellerinde kullandığı çift sıfıra yer verdiği 3008 ile daha şimdiden dikkatleri üzerine çekti. Teknolojik özellikleriile beğenimizi kazanan 3008, sürüş, performans, kullanışlılık gibi kriterlerde de sınıfı geçti. Görünüm konusunda kadınların beğenisini kazanarak bu sınavı da bertaraf eden 3008’in en önemli sorunu fiyatı olacak gibi: Ekstralarla 60 bin TL’yi bulan bedeli ödemek isteyenlerin sayısı herhalde çok fazla olmayacaktır.
Yorum yazın