Ford büyük düşündü

Ford markası için hem anavatanı ABD’de,
hem de Avrupa pazarında MPV segmenti
hep önemli olmuştu. Avrupa’da
C-Max, S-Max ve Galaxy modelleriyle
temsil edilen bu sınıfa Ford son olarak, ürün
yelpazesine C-Max’in daha uzun versiyonu
olan Grand C-Max modelini ekledi. Bu yıl
içerisinde seriye eklenecek B-Max ile Ford’un
MPV serisi de tamamlanmış olacak.
Üç sıra koltuk dizilimine, 7 kişilik bağımsız
koltuk yapısına ve sürgülü kayar arka kapılara
sahip olan Grand C-Max, geniş iç mekanıyla
ve güçlü motorlarıyla rakiplerinden farklılaşmasını
biliyor. Grand C-Max’in kusursuzluk
için tek bir eksiği kalıyor, o da şu an için mevcut
bulunmayan bir otomatik vites seçeneği.
Ancak yakın zamanda Ford, bu eksikliği de
kapatacağını açıklıyor.

Geniş iç mekana sahip, 7 koltuklu kompakt
MPV’ler Avrupa pazarında, 5 koltuklu
MPV’lerden neredeyse daha çok tercih edilir
oldu, çünkü hemen hemen aynı fiyata daha
fazla yolcu taşıma kapasite sunuyorlar. Opel
Zafira ile başlayan bu akıma Ford da Grand
C-Max ile katıldı. Grand C-Max’in mevcut rakipleri
arasında yeni Zafira Tourer’in dışında,
Grand Scenic, Peugeot 5008, Citroen Picasso,
Toyota Verso ve VW Touran gibi birçok model
var. Öte yandan Ford Grand C-Max’in bu
kalabalıktan kurtulabilmesi için güçlü turbo
motor ve sürgülü kayar arka kapılar gibi
önemli argümanları var.

Ford Grand C-Max’in dış tasarımı oldukça
şık detaylarla dolu ve Ford’da Fiesta’yla başlayıp
Focus’la devam eden tasarım akımından
payını fazlasıyla almış görünüyor. Önde geniş
far yapısı, eğimli kaput otomobilin, araca
önden bakıldığında iri boyutlarını başarıyla
gizliyor. Tasarımın genelinde kullanılan bol
krom çizgiler ve çıtalar, aracın siluetinin ana
hatlarını çizerken, bir yandan da şıklığı ve
premium hissini artırıyor. Tam önden görünüşte,
krom çerçevelerle belirgin hale getirilen
üçgen formlu ön ızgara, hemen altındaki
hava girişleri ve farların bütünlüğü, bir vahşi
hayvanın yüzünü andırıyor. Dikiz aynanızda
bu görüntüyü gördüğünüzde, etkilenmemek
mümkün değil.

~MPV sınıfında neredeyse tüm
segmentlerde varlık gösteren Ford,
kompakt MPV’deki temsilcisi C-Max
ailesine, 7 kişilik Grand C-Max
modelini de ekleyerek zincirdeki
eksik halkaları bir bir tamamladı.Uzun ve şık bir MPV tasarlamak aslında çok
da kolay değil, usta olmayan ellerde, ortaya bir
yük vagonu görüntüsü de çıkabilirmiş ama
Ford tasarımcıları, estetik unsurları bu araç
üzerinde başarıyla uygulamışlar, özellikle de
arka tasarımdaki detaylar çok şık ve otomobilin
tasarım bütünlüğüyle uyuşuyor. Profilden
bakıldığında siluetin yükselen bir görüntüsü var, arkaya doğru cam alan iyice azalıyor ve
arka kısım yükseliyor. Bunda amaç, üçüncü
koltuk sırasındaki yolculara daha fazla baş
mesafesi sunabilmek. Arka camların karartılmış
yapısı ve krom rengi tavan rayları,
tasarımın şık havasına katkı sağlıyor.

Tasarım bütünlüğüyle uyum gösteren diğer
detaylarsa iç mekanda kendisine yer buluyor.
İç mekana iyice nüfuz eden çıkıntılı orta konsol,
bu konsolda yer alan üçgen yapı, direksiyon
ve vites grubunun dizaynı otomobilin dış
tasarımıyla olduğu gibi yeni nesil diğer Ford
modelleriyle de uyum içerisinde. Ford belli ki
bu tasarım lisanını daha uzun yıllar kullanacak.
Bu tasarımın iç mekanda biraz karmaşa
yarattığını da söylemek zorundayız. Konsol ve
direksiyondaki düğme, şalter ve buton enflasyonu
otomobili ilk kez kullanan sürücülerin
başını döndürebilir. Gerçekten de hangi düğmenin
ne işe yaradığını önceden çalışıp, sonra
yola koyulmak daha güvenli çünkü ilk sürüş
anında bu göstergeleri keşfetmeye çalışmak
pek de kolay ve de güvenli olmayacaktır.
Ama bir süre kullandıktan sonra bu düğme
kalabalığına yavaş yavaş alışmak da mümkün
olabilir. Uzun dönemli kullanımımız sonunda
bile hala düğmelerin tamamına, tam manasıyla
alıştığımızı söyleyemeyiz.

~Ön konsolda küçük eşyalar için çok fazla
göz olmasa da, el freni yanındaki bardak
gözleri ve kol dayanağının içi cep telefonu,
cüzdan gibi eşyaları yerleştirmek için kullanılabilir.
Koltuk genişlikleri hem önde, hem de ikinci
sırada oldukça yeterli, baş mesafesi zaten hiç
sorun değil, tavan yapısı alabildiğine yüksek
tasarlanmış. Son sıradaki katlanabilir koltukların
boyutlarıysa çocuklar için daha uygun,
pek yetişkinlere göre değil. Yedi koltuk da
bağımsız hareket edebiliyor ve katlanabiliyor.
Ön koltuklar sürücüyü neredeyse her yönden
sarıyor ve rahat ettiriyor, dolgu malzemeleri
sert kıvamda seçilmiş, otomobilin burnunu
tam olarak görebilmek ve yola daha iyi hakim
olabilmek için koltuğu iyice yükseltmek
gerekiyor.

İç mekandaki büyük ve geniş hacimlerin
en önemli sorumlusu sanırız yüksek tavan
yapısı. Yüksek yapı nedeniyle kendinizi bir
Crossover’da bile hissedebilirsiniz. Yüksek
yapı sayesinde yol üzerinde de daha iyi görüş
ve daha güvenli sürüş özellikleri sizi bekliyor.
Sürgülü kapılar sayesinde hem arka koltuklara,
hem de üçüncü sıra koltuklara kolay
geçiş mümkün olabiliyor. Arka sıra koltuklar
alabildiğine genişlik ve konfor sunarken, üçüncü
sıradaki iki koltuktan mucizeler beklememek
gerekiyor. Zaten bu koltuklar kullanılmadığında
katlanarak bagaj alanının genişletilmesine
izin verecek bir yapıda tasarlanmış.
Sürgülü kayar kapılar dar park alanlarında
da kolaylık sağlıyor. Ayrıca yakıt doldururken
kayar kapının yanlışlıkla açılması
ve tehlike yaratması da bir bloke mekanizmasıyla
engellenmiş. Ford’daki koluy yakıt sistemi
araca yanlış yakıt konulmasının da önüne
geçiyor. Öte yandan bu sürgülü kayar kapıların
fazlasıyla ağır yapısı, adale gücü gerektiriyor,
hele de aracı eğimli bir yere park
ettiyseniz vay halinize, bu durumda arka kapıları
açıp kapamak için epey bir efor gerekiyor,
başka markalarda bu tür kapıların elektrikli
olarak açılıp kapandığı örnekler de
var, Ford’un da bu çözümü, en azından opsiyon
olarak, bir sonraki makyaj sırasında ele
alması şart.

~Sürgülü kapılar elektrikli değiller ama
bagaj kapağı elektrikli olarak açılıp kapanabiliyor,
hatta iç mekandan kapağın açılıp
tekrar kapanmasını bir düğmeyle kumanda
etmek de mümkün. Daha önce sadece premium
sınıftaki SUV’larda görmeye alıştığımız
bir donanımı, kompakt bir MPV’de görmek
bizi şaşırttı. Elektrikli açılan bagaj kapağının
kokpit içerisindeki kumandasının yerleşimi
pek pratik değil, hatta zaman zaman, ona
yakın konumlandırılan, havalandırmanın iç
sirkülasyon düğmesiyle karıştırmak bile olası.
Havalandırma kumandaları orta konsolun
en altına yerleştirilmiş, bu nedenle pek de
ergonomik olduklarını düşünmüyoruz. Öte
yandan havalandırma yönlendirmeleri oldukça
başarılı. Sistem de hem ısıtma, hem de
soğutma konusunda yeterli. Bunda 180 HP’lik
güçlü motorun da katkısı olduğu bir gerçek.
Başarılı aydınlatma sisteminin yanı sıra, kapı
eşiğini ve zemini aydınlatan dış aynaların
altındaki LED’ler de iyi bir detay.

Kullanım, güvenlik

Grand C-Max de sonuçta bir Ford ve diğer
Ford modelleri gibi keyifli kullanım, başarılı
yol tutuş ve güvenlik özellikleri sunuyor. Yolu
iyi gören, yola hakim bir sürüş pozisyonunun
yanı sıra aracın geniş ve rijit yapısı, kullanıcıya
ekstra bir güven veriyor.
Çok iyi ayarlanmış süspansiyon, bu 1.5
tonluk aracın virajları, neredeyse hiç yana sürüş yardımcıları da her an devreye girmeye
hazır olarak bekliyor.
Grand C-Max’in donanımında yukarıda
saydıklarımızın yanı sıra, birçok konfor ve
güvenlik donanımına yer verilmiş. Otomatik
Park Sistemi, Yokuş Kalkış Desteği (HLA),
Kör Nokta Uyarı Sistemi, Ayarlanabilir Hız
Sınırlandırıcı, Anahtarsız Çalıştırma, Panoramik
Cam Tavan, Dinamik Tork Kontrolü,
Kilitlenmeyi Engelleyen Arka Aks Sistemi,
Elektronik Denge Programı (ESP), Akıllı Güvenlik
Sistemi (IPS) gibi donanımlar, Grand
C-Max’in rekabete göre fiyat uygunluğunu
doğrulayan bir diğer önemli faktör.


~Motor/şanzıman özellikleri

Türkiye’deki Grand C-Max ailesi, iki farklı
motor seçeneğiyle satışta. Bunlardan biri
115 HP’lik TDCi dizel motor, diğeri ise 180
HP’lik, 1.6 lt, benzinli ve turbo şarjlı, EcoBoost
isimli motor. Özel testimizde bu yüksek güçlü
benzinli motoru deneme şansımız oldu ve
bu küçük ama güçlü motordan büyük keyif
aldık. Turbonun desteğini arkasına alan bu
1.6 litrelik motor her devirde canlı ve ateşli
performanslar sunabiliyor. 0-100 km/s hızlanmasını
fabrika verilerine göre 8.9 sn gibi
son derece iddialı bir zamanda tamamlayan
Grand C-Max’in nefesi, bu hızın üzerine çıkıldığında
da kesilmiyor.

Otomobilin, fabrika tarafından açıklanan
son sürati 215 km/s. Büyük gövdesine rağmen
Grand C-Max, bu hıza zorlanmadan ulaşabileceğini
hissettiriyor. Hangi vites seçeneğinde
olursanız olun hızlanmaya hazır olması ile
beğeni kazanan araç, düşük yakıt tüketimi ile
de göz dolduruyor. Performanslı kullanımda
tüketim bir miktar artsa da ekonomik kullanımla
birlikte ortalama tüketim, 100 km’de
9.0 lt’nin altına hemen iniyor.
Grand C-Max, altı ileri oranlı manuel bir
vitesle geliyor, vites geçişleri başarılı, vites
oranları iyi ayarlanmış ve kullanımda, 180
HP’lik motorun ve 240 Nm torkun da takviyesiyle,
keyif veriyor. Ama pazarın talebi
olan otomatik vites seçeneğini Ford şu an
için bu modellerde sunamıyor. Otomatik
vitesin, en azından bir opsiyon olarak, aracın
lansmanıyla eşzamanlı olarak sunulabilmesi
pazarlama açısından daha uygun olurdu. Bu
durum, sadece ve sadece otomatik vites kullanmayı
düşünen müşterileri başka markalara
kaydıracaktır.

~Cebe seslenen unsurlar

180 HP’lik 1.6 EcoBoost Grand C-Max
Titanium’un fiyatı 62.110 TL. Bizce sunduğu
güvenlik ve konfor donanımlarıyla, 7 bağımsız
koltuğu ve geniş iç mekanıyla, ayrıca güçlü
turbo motoruyla bu araç bu fiyatı fazlasıyla
hakediyor.
Yakıt tüketimi de ekonomik kullanım tarzı
seçildiğinde makul seviyelerde kalıyor, test
tüketimi 8.5 litre civarında, sportif kullanım
karakteri seçildiğindeyse tüketim seviyesi 10
lt’nin üstüne çıkabiliyor ama yine de aracın
büyüklüğü ve ağırlığı göz önüne alındığında
bu tüketim de makul sayılmalı. Önemli olan
turbo dahil tüm mekanik ve elektronik donanımın,
uzun kilometreler boyunca sorun
çıkarmadan hizmet etmesi ve kullanıcıya ek
yük getirmemesi. Bizi bunu, kısa süreli kullanımımızda
deneyemedik doğal olarak ama
kullandığımız süre boyunca da herhangi bir
mekanik arıza yaşamadık.
yatmadan almasını sağlıyor.


Sonuç

Ford Grand C-Max, başarılı ve güvenli
bir aile otomobili. Dinamik tasarımı, 7
koltuklu yapısı, geniş iç mekanı, başarılı
yol tutuş özellikleri, güçlü turbo motoru,
eksiksiz konfor ve güvenlik ekipmanları,
ekonomik olabilen tüketimi, iyi dengelenmiş
fiyatı, Grand C-Max’i alışveriş
listesi içerisinde bulundurmayı gerektiriyor.
İç mekandaki en önemli olumsuzluk
sanıyoruz ki direksiyon üzerindeki ve
orta konsoldaki kumanda düğmelerinin
karmaşası. Öte yandan, otomatik şanzıman
seçeneğinin bulunmaması da çok
önemli bir eksiklik.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.