Kaslı gövde, keskin duyular spor salonundan yeni çıkmış gibi

X yerine U harfini
kullanmak gariptir.
Ancak C için E
kullanılabilir. En azından
Mercedes’in yaptığı kadar
şık bir şekilde yapılıyorsa.
Stuttgartlı coupenin elit E
harfini kullanmasına rağmen
teknolojik olarak (öncüsü
CLK’daki gibi) daha
küçük ve uygun fiyatlı bir
model olan C Serisi’nin platformunu
kullanması, bugüne
kadar kimseyi rahatsız
etmemişti. Mercedes’i ise
memnun ediyordu: Neticede
daha ucuz teknolojileri
daha pahalıya satarak iyi bir
kar elde ediyordu.

Bundan böyle iki otomobil
arasındaki akrabalık
ilişkisi daha da az fark
edilecek. Gerçekten de yeni
E Coupe’de C serisi ile
arasındaki akrabalığa, neredeyse
sadece iç genişlik
ve dingil mesafesi ölçüleri
işaret ediyor. Bunun dışında
Mercedes, tüm benzerlikleri
ortadan kaldırmış ve coupenin
gerçek bir E Serisi gibi
görünmesini sağlamış.
Bu etki; Mercedes’in E
Serisi’nin binek versiyonlarında
kullandığı aydınlatma
grubunu hatırlatan dizayn
ile başlıyor. Motor seçenekleri
de E Serisi’ndeki gibi
2.0 lt 184 HP’lik benzinli
motordan başlıyor ve bir V8
ile bitiyor. İleri teknoloji ürünü
güvenlik donanımlarının
listesi de E Serisi’ndeki
kadar zengin.

Gerçek E Serisi’nde kullanılan
havalı süspansiyon da
E Coupe ve kumaş tavanlı
coupe kardeşinin opsiyon
listesinde. Bu donanım,
E Coupe’yi sadece görsel
olarak değil, performans
olarak da daha sportif hale
getirme amacına kesinlikle
çok uygun. Çünkü E Coupe
artık saçları kırlaşmış bir
müşteri kitlesinin konforlu gezinti otomobili olmakla
kalmak değil, başarılı bir
dinamizm uzmanı olmak
da istiyor. Aslına bakılırsa
bunu başardığını söyleyebiliriz.
Dinamikleştirme çalışmaları
çerçevesinde E
Coupe’nin 7 ileri oranlı otomatik
şanzımanı da geliştirilmiş:

~Artık vitesleri daha
hızlı değiştiriyor ve kalkışlarda
etkileyici bir serilik
sağlıyor. E Coupe’nin diğer
özellikleri de gayet etkileyici,
özellikle de çift turbolu
yeni 6 silindirli motora (E
400, 3.0 lt, 333 HP) sahipse.
Motorun 480 Nm’lik yüksek
torku, günlük kullanımda
en çok tercih edilen
1400-4000 d/d aralığında
kullanıma hazır tutuluyor.
Bu sayede V6 motor, 1800
kg’lık otomobili en küçük
bir zorlanma bile hissettirmeden
hareket ettiriyor.

Devir sayısını yükseltenler
ise fırtınayı andıran bir etkiyle
karşılaşıyor, ancak bu
sırada çıkan sesler pek de
etkileyici olmuyor. E 500’ün
V8’i ise daha etkileyici seslerle
çalışıyor. E 400’ün performansını
görünce insan,
V8’in daha da güçlü ve daha
da performanslı olabileceğine
pek inanmak istemiyor.

Süspansiyon ve direksiyon
sistemi de bu dinamik motorlarla
çok uyumlu ayarlara
sahip. Yeni elektromekanik
direkt direksiyon ile E 400,
yönlendirme taleplerini hassas
bir şekilde takip ediyor
ve değişken oranlar sayesinde
virajları minimum direksiyon
hareketleriyle alabiliyor.
Süspansiyon ayarları
sürüş stabilitesi odaklı ve
konfor ikincil öneme sahip.

Buna rağmen E Coupe’nin
konfor seviyesi gayet yüksek
ama ince yanaklı ve geniş
tabanlı lastikler nedeniyle
asfalttaki yarıklar ve zemin
bozuklukları alışılmadık
derecede hissediliyor. Çok
sayıdaki asistan sistem ile
Mercedes, güvenlik konusundaki
öncü rolünü sürdürüyor.
Ancak tüm paketi
satın aldığınızda maliyetler
–yine tipik bir Mercedes
özelliği olarak- hatırı sayılır
derecede yükseliyor. E
Coupe’nin “duyu organlarının”
bir kısmı radar sensörleri
olarak burun kısmında,
bir kısmı da stereo kamera
şeklinde iç aynanın önünde
konumlandırılmış. ~Kamera
sistemi üç boyutlu resimler
oluşturuyor ve aracın 500
m’ye kadar önünü kontrol
edebiliyor. Ne yazık ki kameranın
bulunduğu büyük
kutu, sürücünün görüşünü,
örneğin trafik ışığında yeşil
ışığın yanmasını beklerken,
olumsuz etkiliyor. Kamera
ve radarlardan gelen bilgiler,
acil durumlarda gerekli
önlemleri alan bir kontrol
ünitesi tarafından birlikte
değerlendiriliyor. Bu sayede
otomobil, örneğin önüne
bir yaya geldiğinde veya bir kavşakta yandan gelen bir
araçla çarpışma riski meydana
geldiğinde, sürücü geç
tepki verirse, otomatik olarak
fren yapabiliyor. Arka
kısmı kontrol eden radar
ise, yakın takip eden veya
çok hızlı yaklaşan bir
araç varsa dörtlü flaşörleri
yakarak arkadaki sürücüyü
uyarıyor ve olası bir arkadan
çarpma riskine karşı kemerleri
geriyor. Park alanlarında
ise E Coupe, sadece kendi
başına park etmekle kalmıyor,
park alanından kendi
kendine çıkabiliyor.

Mesafe
takip sistemi Distronic Plus
ise dur-kalk trafikte artık
direksiyonu da kontrol edebiliyor.
Mühendisler, sürücünün
bu kadar rahatlık
karşısında uykusunun gelmemesi
için de uğraşmışlar:
Konsantrasyon asistanı.
Sistem sadece iki hassasiyet
seviyesine göre ayarlanabilirken,
artık sürücünün
ne kadar dinç olduğunu da
algılayarak mola vermesi
gerektiği konusunda uyarıyor.
Bunun için gösterge
panelinde bir kahve kupası
figürü beliriyor.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.