“Kış lastiği için kar yağmasını beklemeyin”

Fransız Michelin lastiklerinin Pazarlama ve İletişim Direktörü Sertan Akçagöz, lastik sektör için 2010 değerlendirmesinin yanısıra, yıl içerisinde gerçekleştirdikleri, lastiklerde “Doğru Hava Basıncı” ve “Enerji Tasarrufu”aktivitelerinden bahsetti. Akçagöz ayrıca yeni kış ürünleri Alpin 4’üde tanıttı.

AutoSHOW: 2010 yılını bitiriyoruz. Sektör açısından kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Sertan AKÇAGÖZ: 2009 yılındaki global krizden sonra lastik sektörü, 2010’a daha karamsar başladı ama bu anlamda 2010, herkesi ‘şaşırtan’ bir yıl olarak karşımıza çıktı. Genel olarak bakıldığında, tüm ürün gruplarında tahminlerin üzerinde satışın gerçekleştiği, büyüme anlamında da ekonomik göstergelerle birlikte pozitif seyreden bir yıl oldu. 2010, Pilot Sport 3, Pilot Super Sport, Alpin A4 gibi önemli ürünlerimizi piyasaya sunduğumuz bir yıl olması itibarıyla ürün anlamında da oldukça yoğun ve ticari açıdan faydalı geçti. Özellikle pazara yeni sunduğumuz Alpin A4 kış lastiklerimiz, zaten çok güçlü olduğumuz kış lastikleri pazarında da pazar payımızı artırmamıza yardımcı olacak diye düşünüyoruz. ~AS: 2011’den beklentileriniz nelerdir?  
SA: 2011 yılının, genel anlamda 2010’da yakalanan pozitif büyümenin devam ettiği bir yıl olmasını bekliyoruz. Ekonomik anlamda umulmayan, özellikle global pazarlarda patlak veren bir kriz ortamı doğmadığı sürece, yakalanan bu pozitif eğilimin 2011 yılında da kuvvetle ihtimal devam edeceğini ön görüyoruz. Potansiyel açıdan Türkiye pazarı, Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olmaya aday. Bugün 1000 kişiye düşen araç sayısı, Batı Avrupa ülkelerinde ortalama 650 araçken, Türkiye’de bu rakam100 adetin altında. 2010 yılında yakalanan yeni araç satışları aynı trendle devam ederse, pazarın büyüklüğü anlamında gidilecek çok yer var diye düşünüyoruz. Araç satışlarındaki bu artış, lastik pazarında büyümeyi destekleyecektir.

AS: Kış mevsiminin geç gelmesi kış lastikleri pazarında bir daralma yarattı mı?
SA: Kış şartlarının gecikmesi,doğal olarak alımların biraz ertelenmesine sebep olmuştur fakat kış mutlaka gelir ve bu alımların çoğu gerçekleşir. Unutulmamalıdır ki, kış lastikleri sadece kar üzerindeki performansı nedeniyle değil, özel kauçuk yapısı sayesinde 7 derecenin altındaki gösterdiği performansı ve sunduğu güvenlik nedeniyle kullanıcılar tarafından tercih edilmelidir. Kış lastiğinde son dakikaya bırakılan talepler kullanıcılar için daha büyük sıkıntı yaratmakta. Havalar soğumaya başladığında bu lastiklerin araca takılmış olması gereklidir. Kar yağdıktan sonra takılmaya çalışılan lastikler hem güvenlik açısından sıkıntılar doğurur, hem de yoğun talep nedeniyle bayilerde saatlerce beklemeler olabilir. Kış lastiğinin sağladığı konfor ve güvenliği düzenli kullanma alışkanlığı ile pekiştirmek de gereklidir.~AS: Yeni kış lastiği modelleriniz hangileri?
SA: Yeni Alpin A4, her türlü kış sürüş koşullarında; yağmurda, karda ya da buzda, yol tutuş, lastik ömrü ve enerji verimi bakımından üstün bir performans sunuyor. Pratik açıdan, lastiğin artırılmış yol tutuşu sürücülerin bir önceki nesil lastikle olduğundan yüzde 10 daha kolay kalkış yapabilmelerini sağlıyor. Fren mesafesiyse yüzde 5 daha kısa. Michelin Alpin, araç kullanıcılarına belli başlı rakiplerine göre neredeyse bir kış daha uzun sürüş imkânı sunuyor. Bu performans özelliklerine ek olarak, yeni lastik yakıt tüketimi açısından da daha verimli. Kompakt otomobiller için tasarlanan Alpin A4’ün yanında, otomobil kış lastiklerinde Primacy Alpin ve Pilot Alpin modellerimiz de var. Ayrıca SUV ve 4×4’ler için Latitude Alpin, ticari araçlar için ise Agilis Alpin’i sunuyoruz.

AS: Sürüş güvenliği konusunda da çok yoğun çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Türkiye’de bu konudaki faaliyetlerinizi öğrenebilir miyiz?
SA: Bildiğiniz gibi Karayolu güvenliği adına en büyük etkinliğimiz ‘Lastikte Doğru Hava Basıncı’ projemiz. Bu aktivitemizin en son ayağını yeni tamamladık ve çarpıcı veriler elde ettik. Lastiklerde düşük hava basıncı, lastiğin esnekliğinin dolayısıyla yol tutuşunun azalmasına neden oluyor. Eksik basınçlı lastikler, ıslak zeminde de sorunlara yol açıyor. ~Diğer bir ifadeyle, basınç ne kadar az ise lastiğin yolla teması da o kadar az oluyor ve bu da araç kontrolünün kaybedilmesine ve kazalara yol açabiliyor. Lastik hava basıncı, karayolu güvenliği kadar ekonomik araç kullanımını da doğrudan etkiliyor. Lastik hava basıncı düştükçe, lastiğin yuvarlanma direnci de artıyor. Ortaya çıkan enerji kaybının motor tarafından dengelemesi daha fazla yakıt tüketimine neden oluyor. Eksik hava basıncı ayrıca lastiklerde yıpranmaya yol açarak, lastik ömrünü yüzde 30’a varan oranda azaltıyor. Bu yıl altıncısını düzenlediğimiz ‘Lastikte Doğru Hava Basıncı’ etkinliğinde oldukça çarpıcı sonuçlar elde ettik. Eylül-ekim aylarında toplam 17 merkezde gerçekleştirdiğimiz ve 3880 aracın kontrol edildiği aktiviteler sonucunda sürücülerin yüzde 24’ünün tehlikeli seviyede düşük havalı lastiklerle yolculuk yaptığı ve karayolu güvenliğini ciddi oranda tehdit ettiği ortaya çıktı. Ölçüm yaptığımız araçların yüzde 43’ünün düşük, yüzde 39’unun yüksek havalı lastiklerle kullanıldığını gördük. 


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.