Geçmişin erdemlerine dönüş

Peugeot çalışanları eski dönemlerde, bundan 30 yıl kadar öncelerde pek çok sıkıntı yaşadı. Bolca kriz, 1978’den bu yana Chrysler ile kötü giden birliktelik. Ancak bu süre içinde bir model, kaya gibi dikilmeye ve Fransa bayrağını dik tutmaya devam etti: 504. Bu sağlam ve yumuşak başlı orta sınıf otomobil, 14 yıl boyunca birçok ailenin sadık yol arkadaşı oldu ve dünya çapında 3.3 milyon adetten fazla sattı. 504’ün bantlara vedasının üzerinden 27 yıl geçti. O zaman boyunca Peugeot, işaretler ve rakamlarla bir jonglör gibi oynadı, kendisine yabancılaştı ve karmaşık top modeller üretti. Ancak bunların hiçbiri 504 gibi başarılı olamadı. Durum böyle olunca Peugeot, 407 ve 607’den oluşan çift zirveye sahip model gamından vazgeçti ve 508’i, bir zamanlar 504’ün olduğu gibi, ailenin tek top modeli haline getirdi. Üst sınıfla ilişkinin devam edebilmesi için yeni modelin mümkün olduğunca büyütülmesi gerekti. Bu amaçla geliştirilen 508, sadece boyutlarıyla değil, verdiği kalite hissiyle de Peugeot’daki yeni bir çağın başlangıcı oldu. 4.80m’lik otomobil orta sınıfta yeni bir format olmanın dışında, Peugeot için alışılmadık bir stile de sahip. Örneğin artık devasa ızgaraların devri bitti ve 508’e gerçekten çok yakışan daha küçük ızgaraların çağı başladı. İç mekana bakıldığında da herşeyin farklı olduğu görülüyor ve 508, gerçek kozlarını burada konuşturuyor. Çünkü yeni model karoser olarak 407’den bayağı büyük olmakla kalmıyor, buna paralel olarak çok daha geniş bir iç mekan da sunuyor.~ Bunun dışında görünümün verdiği etkide çok daha güçlü. Sadece daha fazla uzunluk ve daha ferah iç mekan bile çok olumlu gelişmeler ama hisler daha fazlasının da sinyallerini veriyor: Burada söz konusu olan bir üst sınıf otomobil. Kaliteli malzemelerin hakim olduğu iç mekandaki işçilik çok temiz ve parça birleşim noktalarındaki uyum da neredeyse mükemmel. Göstergeler ve havalandırma ızgaraları ince krom çerçevelerle süslenmiş. Eğer bu özellik seri üretimde de devam ettirilirse 508, oldukça avantajlı olacaktır. Donanım konusunda ise aynı şeyi söylemek zor. Çünkü listelerde, ne radar destekli bir mesafe takip sistemi, ne ayarlı süspansiyon, ne de çift debriyajlı şanzıman seçeneği bulunuyor. Neyse ki 2012 yılında bir dizel hibrid versiyon piyasaya sunulacak. Toplam 200 HP’lik sistem gücüne sahip olacağı açıklanan bu dizel hibrid, şehir içlerinde sadece elektrik gücüyle ilerleyebilecek. O güne kadar 508 müşterileri, 3 benzinli ve 5 dizel arasından seçim yapabilecek. Tümü 4 silindirli olan bu motorların güçleri, 112-204 HP arasında değişiyor. 112 HP’lik eHDi’da 10 km/s’nin altındaki hızlarda motoru stop ettiren start-stop otomatiğinin de dahil olduğu etkili tasarruf önlemlerine yer veren Peugeot, bu otomobilin 100 km’de 4.4 lt motorin ile (CO2: 114 gr/km) yetinebileceğini iddia ediyor. 504’ün zamanında bu rakam bir bilim-kurgu vaadi gibi algılanırdı.~ Ancak 504de ilerici bir otomobildi ama farklı alanlarda öne çıkıyordu: Pinin farina’nın tasarladığı  karoserinin altında bağımsız süspansiyon ve 4 adet disk fren görev yapıyordu. Bu iki özelliğiyle 504, teknolojik olarak Mercedes ile aynı seviyedeydi ve konfor olarak da Mercedes’i yakalamıştı.  Peki ya bugün? Viraj farları, head-up gösterge, anahtarsız giriş sistemi, masajlı koltuklar ve daha birçok şey opsiyon listesinde yer alıyor. Bunları diğer birçok marka da sunuyor olabilir ama form ve işçilik konusunda 508 kesinlikle benzersiz. Tıpkı dedesi 504 gibi…

SONUÇ
508 ile Peugeot, kendisine yeni bir rota çiziyor. 407 ve 607’nin halefi olan bu otomobilden, orta sınıf ile üst sınıf arasındaki boşluğu doldurması bekleniyor. Boyut olarak bu mümkün. Aynı olasılık teknolojileri için de geçerli. Bunun dışında şık tasarımı da508’in güçlü yönlerinden biri.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.