Sanıyoruz, şu anda dünyada hibrid, fuel cell ya da tümüyle elektrikli olmak üzere, çevreci otomobil projesi ya da bir modeli olmayan marka kalmadı! Hibridler, artık yollarda, hattaTürkiye’de bile ciddi siparişler alıyor. Diğer yanda fuel cell dediğimiz yakıt hücreli araçlar, 2011 model olarak yollara çıkıyorlar. Bu tip araçlar için batarya üretimleri başladı, yükselecek üretim adetleri için yatırımlar devam ediyor. Hidrojen istasyonları bile yaygınlaşıyor.Tümüyle elektrikli araçlar için ise, bu araçların mümkün olduğunca sık şarj desteği gerektiği için, neredeyse her park yerine bir şarj ünitesinin kurulması gerekiyor. Quick Drop denilen batarya değişim istasyonları ise, biraz daha maliyetli olduğu için, akaryakıt firmalarından destek bekleniyor. Fakat, hibrid gibi yüzde 50 oranında zararlı gaz emisyonlarını düşüren, ya da fuel cell gibi hidrojen lojistiği çok zor ve yüksek maliyeti olan sistemler yerine, tümüyle elektriklilerin çok daha düşük yatırımlarla kurulabilecek yaygın şarj noktaları sistemi, herkes için daha mantıklı ve hızlı çözüm olarak görülüyor. Elektrikli araç, aşınan parçalar hariç, herkese kullanımda sıfır CO2 salımlı ulaşım olanağı sunan çığır açıcı bir çözüm!.. Sıfır emisyonlu (Zero Emissions) araç projeleri havada uçuşurken, Renault üretim için geliştirdiği başta Türkiye yapımı olacak olan Fluence Z.E. ve Kangoo Express Z.E. gibi modelleri ve bu araçların kullanılabileceği alanların hazırlanması için yerel yönetimlerle imzaladığı anlaşmalarla en doğru adımları atıyor. ~Kurulmakta olan altyapılar ve pilot projeler için sıfır salım stratejisi çerçevesinde Renault-Nissan İttifakı, hükümetlerle, belediyelerle, enerji kuruluşlarıyla ve diğer çözüm ortaklarıyla işbirliği yaklaşımını sürdürüyor. İttifak, elektrikli araçların 2011 yılından itibaren kitlesel satışı amacıyla pazarları ve altyapıları hazırlamak için bugüne kadar tüm dünyada 58’in üzerinde anlaşma imzaladı. Ve, bu anlaşmalar devam ediyor. Amaç ise, Fluence Z.E. gibi elektrikli araçların kullanılabileceği alanlara göre ürünün geliştirilmesi ve üretilmesi… Kamuya açık alanlarda şarj noktalarının yerleştirilmesi, ortak mülkiyet şeklinde oturan otomobil sahipleri için “priz hakkı” tesisi gibi planlar, elektrikli araçlardan oluşan bir parkın oluşturulması için Elektrikli Araçlarla ilgili Eylem Planlarının yapılması, hükümetlerin özellikle elektrikli araç alımında satış fiyatına indirim getirecek destek primleri vermeleri, Bu tür araçların geliştirilmesi ve üretimi ile şarj alt yapılarının kurulması için teşvik sağlanması, Better Place gibi özel hızlı şarj noktaları ve batarya değişim istasyonlarının geliştirilmesi şart!.. Tüm bu projelere ve kullanım anlaşmalarına imza atan Renault, elektrikli aracı, eş değer büyüklükte ve donanım düzeyinde olan termik motorlu bir araç ile benzer bir fiyatta sunmak istiyor. ~Elektrikli araçlar lansmandan itibaren termik araçlarınkine yakın bir TCO (Total Cost of Ownership veyaToplam Kullanım Maliyeti) sunacaklar. O sebeple de Renault’nun elektrikli araç üretim stratejisi, rakip markalara göre çok daha önde diyebiliyoruz… Fakat, artık Türkiye de, şehirler arası ve şehir içinde elektrikli araçların ve altyapısının kullanım takvimini belirlemek zorunda! Başta, ilk gerçek elektrikli binek otomobili üretecek ülke olarak, biraz geride kaldığımız da bir gerçek!.. Hükümetimizin ya da en azından yerel yönetimlerin artık nihai anlaşmaları imzalayarak “yeşil” ulaşımın geleceği için adım atmada daha fazla geç kalmamalı!Kültür Başkenti olmak için milyonlarca lira harcanırken, en büyük şehirlerimizin asıl bu konuda yurt içinde ve yurt dışında birer model haline gelmesi gerekmiyor mu?.. Her Belediye Meclisi’nin karbon salımlarının azaltılması yönünde bir programı olmalı! Ülkemizde de elektrikli araç şarj istasyonları ağını oluşturmayı hedeflemeli ve “Joined-CitiesPlan” gibi temiz hava projelerine katılmalıyız! Hükümet programı çerçevesinde de şarj istasyonları altyapısının kurulması için gerekli finansman oluşturulmalı! Elektrikli araçların kullanımını kolaylaştırmak amacıyla, özellikle şehir merkezindeki istasyonlarda ücretsiz şarj ve park gibi yerel teşvik önlemleri ve elektrikli bir araç satın alırken hükümetten teşvik primi alımı, sağlanmalı! Yukarıda saydığımız örneklerdeki gibi yerel makamlar ve bu konuda şimdiden 4 Milyar Euro’yu aşan yatırımlarını tamamlayan Renault-Nissan gibi elektrikli araç üreticileri arasındaki işbirliği, elektrikli araçların başarılı olması için gerekli olan çerçevenin yaratılmasına olanak vereceğini kanıtlıyor!.. İlk elektrikli binek otomobili üreten Türkiye, daha fazla geç kalmamalı ve artık bu araçların “dolaşım”ı için destek sistemleri kurmalı!..
Cazibe Merkezi Ibiza, Copa donanım paketi
Ibiza model ailesi Copa donanım paketi ile daha da cazip hale geliyor.
Bir yanıt yazın