Tasarımın ne kadar önemli olduğunu
gün geçtikçe daha iyi anlıyoruz.
Otomobillerin boyutlarının sürekli
büyümesi konusunda ilerleme kaydeden
otomotiv üreticileri, günümüzde ise tasarım
konusunda önemli ataklar yapmaya başladı.
Bu konuda ön plana çıkan markalardan biri
de Kia. Audi’den transfer ettiği tasarım şefi
Peter Schreyer’in esintileriyle Kia, piyasaya
sunduğu her yeni modeliyle yeni ufuklara yelken
açarken markanın imajını da müşteriler
gözünde farklı boyutlara taşıyor.
Kompakt sınıfta yer alan modeli Cee’d’in
tasarımını da baştan aşağıya yenileyen Kia,
ortaya tam anlamıyla bakış mıknatısı dediğimiz
bir model çıkardı.

Ülkemizde 1.6 lt benzinli ve 1.6 lt dizel
motor seçenekleri ile satışa sunulan Cee’d
otomatik veya manuel şanzımanla satın alınabiliyor.
Başlangıç fiyatı 51 bin 100 TL olarak
açıklanan otomobilin bu fiyatı ile son derece
iddialı olduğunu düşünüyoruz. Bu sınıfın referans
seçeneklerinden biri olan VW Golf’ün
36 bin 900 TL’ye satılan bir versiyonunun bulunduğunu
söylememiz, aslında Kia’nın imaj
yanında fiyatı da yüksek tuttuğunu göstermek
için iyi bir örnek olacaktır. Elbette Kia’nın
sundukları ile aynı donanım seviyesine çıktığımızda
VW Golf’ün fiyatlarını karşılaştırmak,
birbirine daha yakın değerleri ortaya çıkaracaktır
ama başlangıç fiyatı incelendiğinde Kia,
son derece yüksek bir rakamla karşımıza çıktı.
Bu otomobilin tasarımı konusunda çok fazla
söze gerek olmadığını düşünüyoruz. Çünkü
otomobilin tasarımı en çok dikkat çeken
özelliklerinden biri ve aracın çizgilerinin oluşturulmasına
fazlasıyla özenilmiş durumda.

~Zaten aracın, sayfalarımızdaki fotoğraflarına
baktığınızda bizimle aynı fikirde olacağınızı
düşünüyoruz. Tasarım mıknatıs gibi ilgi çekiyor
ve fark edilme konusunda da son derece
etkili. Üstelik görenlerin üzerinde, son derece
kaliteli bir otomobil olduğu yönünde izlenim
uyandırıyor.

Yaşam alanı konusunda genişlik beklentilerini
çok rahat karşılıyor. İdeal sürüş pozisyonunun
bulunması konusunda da bir sıkıntı
yaşamadık. Koltukları hem kısa sürüşlerde,
hem de uzun yol kullanımlarında ideal bir
karaktere sahip. Görüş açıları konusunda da
ciddi bir problem yok. Eşya gözlerinin sayısı
beklentileri rahatlıkla karşılıyor. Bagaj hacmi
yeterli ve yükleme konusunda da sıkıntı yaşatmıyor.

Direksiyon simidinin üzerinde biraz
fazla kumanda olmasına rağmen tasarımını
sevdik. Göstergeler kolay okunuyor ve şık
görünüyor. Aydınlatma renkleri konusunda
ise daha iyi bir tercih yapılabilirdi. Kullanılan malzemelerin kalitesi de yükseltilmiş
durumda. Bazı yerlerde yine sert plastik
malzeme var ama bu rahatsız edici
bir seviyede değil. İç mekan tasarımı,
kaliteli görünen bir yaşam alanı ortaya
çıkarmış durumda. Geri görüş kamerası
konusunda kardeş markası Hyundai’ın
i30 modelinde sunduğu donanımı bekledik
ama bulamadık.

Bu otomobilin yaşam alanı konusunda
yaşadığımız en önemli sorun havalandırma
sistemi oldu. Havalandırma
çıkışlarının bazıları kapatılmıyor ve
yönlendirmeler genel anlamda istenen
performansta yapılamıyor. Aynı zamanda
ön camın terlemesi konusunda da
önemli bir çaba sarf ederek bundan
kurtulmak gerekiyor.

~Dizel motor ve otomatik şanzıman
son dönemlerin en önemli aranan özelliklerinden
biri ve Kia Cee’d bunu çok
rahat bir şekilde karşılıyor. Üstelik 1.6
lt’lik motor 128 HP güç üreterek bu
hacimdeki motorlar içinde ön plana
çıkan bir seçenek olmayı başarıyor.
Dizel motor, bu hacimde en yüksek
performansı sunan seçeneklerden biri.
Altı ileri oranlı otomatik şanzımanla da
kombinasyonu oldukça iyi. Ortaya çıkan
performans herkesi memnun edecek bir
seviyede. Otomatik şanzıman, istendiği
zaman manuel olarak da kullanılabiliyor.

Direksiyon simidinin ön tarafına
yerleştirilen kulakçıklarla da rahatlıkla
kumanda ediliyor. Süspansiyon sisteminin
orta sertlikte bir ayara sahip
olması da güvenlik ve konfor açısından
bekleneni çok rahat veriyor. Yapmış
olduğumuz tüm yol testlerinden Cee’d
başarıyla ayrıldı. Sadece sert darbeler
sırasında beklediğimizden biraz daha
fazla tepki verdiğini düşünüyoruz.


Sonuç

Kia Cee’d dikkat çekici
ve son derece kaliteli
görünen otomobillerden
biri olmuş. Yeni
tasarımı ile onu fark
etmemek için ona bakmıyor
olmanız gerekiyor.
Bu otomobille
yaptığımız test sürüşü sırasında karşılaştığımız
meraklı bakışlar bunun en önemli
ispatı oldu. Yaşam alanında da benzer bir
değişimin yapılması da önemli bir artı. Kullanım
karakteri açısından son dönemlerin
ideal ikilisi olan dizel motor ve otomatik
vitesin birlikte sunulduğu araçta ekonomi
ve performans bir arada alınabilirken, aynı
zamanda sürüş sırasında da son derece
güvenli bir otomobile sahip oluyorsunuz.

Bu aracı yolda ilerlerken görüp kafasını
çevirip bakmayanların sayısı
yok denecek kadar az. Akıcı ve agresif
çizgileri CX-9’un en önemli silahlarından
biri.

Ülkemizde 3.7 lt 277 HP’lik benzinli
V6 ve 6 ileri otomatik şanzıman
ile satışa sunulan CX-9, zengin donanım
listesiyle öne çıkıyor.

CX-9’un iç mekanının da ayrıcalıklı
bir yapısı var: 7 koltuğunda seyahat
eden rahat edebiliyor. Koltukların
hareket kabiliyeti sayesinde
eşyalar çok rahat yerleştirilebilirken,
koltukların tamamı kullanıma
olsa bile bagaj sorunu yaşanmıyor.
Küçük eşya gözlerinin sayısını
da beğendik. Sessizliği ile beğeni
toplayan yaşam alanında bazı küçük
montaj hataları var. Havalandırma
sistemi çok iyi çalışıyor arka taraftaki
yolcular için ayrı kanallara sahip. Ses
sisteminin yüksek kalitesi sayesinde
iç mekan, küçük çaplı bir diskoya
bile dönüşebiliyor.

İdeal sürüş pozisyonunun rahat
bulunduğu aracın görüş açıları ise
büyük boyutları nedeniyle biraz sıkıntılı.
CX-9’un direksiyon simid ve
vites kumanda elemanı da başarılı
detaylar arasında. Kumanda kalabalığı
olmasına rağmen kullanım
zorluğu yaşamadığımız iç mekanda
en önemli eleştiriyi küçük bilgi ekranları
alıyor.

Sürüş karakterine baktığımızda
CX-9’un nefes kesen bir performans
sunduğunu gördük. Benzinli
V6 ünite 277 HP güç ve 366 Nm’lik
tork değerleri ile gaz pedalına ne zaman
dokunursanız dokunun bir roket
hissi yaşatıyor. Fabrika verilerine
göre 181 km/s maksimum hıza
ulaşan aracın 0-100 km/s hızlanması
8.5 sn. Yüksek yapısına rağmen ilk
hızlanmadan itibaren yola yapışması
an bir karaktere sahip olması
önemli bir avantaj. Ani ve hızlı viraj
girişlerinde biraz salınım olmasını
ise normal karşıladık. Salınımların
normal kullanımlar sırasında çok
fazla hissedilmemesi ve sanki küçük
sınıf bir otomobil kullanıyormuş
gibi rahatlık sağlaması, en önemli
avantajlardan biri.

Yönlendirme kabiliyetinin oldukça
yüksek olması ise sürüş sırasında
yüzleri güldüren bir diğer detay.
Netlik ve sürücünün verdiği komutları
aynen yerine getiren direksiyon
sistemi, özellikle bu tip büyük
araçlar için can alıcı özelliklerden
biri. Fren performansı açısından
büyük SUV’ların ortalamalarını rahatlıkla
yakalayan CX-9, iyi gidebildiği
kadar iyi durabildiğini de ispat
ediyor. Dört tekerlekten çekiş sisteminin
iyi çalıştığı araç asfalt performansıyla
sahiplerinin yüzünü güldürecek
özellikler sunuyor. Böyle bir
aracı zorlu arazi koşullarına kimsenin
sokacağını düşünmüyoruz. Ancak
burada, CX-9’un ağır arazide bile
pek sorun yaşatmayacağını da hatırlatmamız
gerekiyor. Yağışlı ve
kaygan zeminlerde yapacağınız sürüşlerde
CX-9 yola daha güvenli
çıkmanızı sağlayacak güvenliği de
sunuyor. Başarılı süspansiyon sistemi
yol tutuş karakterine yaptığı
olumlu etki kadar konfor konusunda
da göz dolduran bir çalışma karakteri
sunuyor.

Sonuç



Bu büyük SUV tam bir dikkat çekme mıknatısı.
Yanından geçenlerin ona bakmamak ya
da onu fark etmemek gibi bir şansı yok. Tasarımı
ile beğenimizi kazanan CX-9 yedi kişilik
yaşam alanı ile de iddialı. Güçlü ve her
zaman performans vermeye hazır motorsa
onun kaputun altında gizlenmiş silahlarından
biri. Başarılı sürüş karakterini de sevdiğimiz
CX-9’un insanı ürküten fiyatı, farklı bir motorla
daha iyi seviyeden başlatılabilirmiş.

Japon üretici Mazda her zaman iddialı ve göze çok hoş görünen otomobiller tasarlaması ile tanınırdı ve bu durum bugün de aynen devam ediyor. Daha yüksek satış rakamlarına ulaşmak adına bu tarzından ödün vermemesi ile beğenimizi kazanan Mazda, CX-9 adlı SUV’uyla tarihe adını yine “seksi” bir araçla yazdırdı. Mazda CX-9’u kullanıyor olmanın bize göre en tehlikeli yanı yol açabileceğiniz zararlar olacaktır. Çünkü bu aracı yolda ilerlerken görüp kafasını çevirip bakmayanların sayısı yok denecek kadar az. Fakat bu kafa çevirmeler uzun süre devam ettiği için yollarda bulunanların her an boyun fıtığı gibi dertleri olabilir. Gerçekten de CX-9’u bir kez gördükten sonra bakışlarınızı ayırmak pek kolay değil. Bu büyük ve son derece heybetli SUV hem çok çekici hem de büyük boyutlarına rağmen son derece sportif bir araç. Akıcı ve agresif çizgileri CX-9’un en önemli silahlarından biri. Binlerce otomobilin arasına park yapsanız bile “ben buradayım” diye haykıran genel manzaradan hemen ayrılan CX-9, Amerikan otomobillerini hatırlatan tasarımı ve kışkırtıcı detayları ile büyük SUV sınıfının en önemli temsilcilerinden biri. Ülkemizde 3.7 lt 277 HP’lik benzinli V6 motor ve 6 ileri otomatik şanzıman ile satışa sunulanCX-9’un fiyatı ise 120 bin TL’den başlıyor. Fiyat açısından baktığımız zaman güçlü motoru ve zengin bir donanım listesine sahip olmasına rağmen, kendisine çevrilen meraklı bakışların büyük bir çoğunluğunun geri döndüğünü de üzülerek söylememiz gerekiyor. Başlangıç fiyatı açısından keşke farklı bir motor seçeneği ile daha iyi bir rakamı konuşma şansımız olabilseymiş.~ Bu sınıfın başrol oyuncuları ile CX-9’un fiyatını karşılaştırdığımız zaman arada ciddi farkların olduğunu görüyoruz. Tamam, CX-9 bunların bir çoğundan üstün özelliklere sahip ve çok daha kaliteli detayları var ama ilk fiyat izlenimi biraz tedirgin edici. CX-9’un iç mekanının da ayrıcalıklı bir yapısı var: 7 koltuğunda seyahat edecek herkesi rahat ettirecek kalitede. Koltukların hareket kabiliyeti sayesinde eşyalar çok rahat yerleştirilebilirken, koltukların tamamı kullanıma olsa bile bagaj sorunu yaşanmıyor. Küçük eşya gözlerinin sayısını da beğendik. Sessizliği ile beğeni top-layan yaşam alanında bazı küçük montaj hataları var ama bunları fark etmek için çok ama çok dikkatli gözlerle bakmak gerekiyor. Devasa kabini istenen sıcaklığa çok rahat getiren bir havalandırma sisteminin görev yaptığı SUV’un, arka taraftaki yolcular için ayrı bir havalandırma bölümüde var. Ses sisteminin yüksek kalitesi sayesinde iç mekan, küçük çaplı bir diskoya bile dönüşebiliyor. İdeal sürüş pozisyonunun bulunması açısından bir sıkıntı yaşamadığımız aracın görüş açıları ise büyük boyutları nedeniyle biraz sıkıntılı. Bu durumun etkileri özellikle park manevraları ve şehrin kalabalık caddelerinde hissediliyor. Alçak burnun nerede başlayıp bittiğini anlamanın çok zor olduğu araçta, arka görüş de biraz sıkıntılı. Ferahlık konusunda tüm beklentilere çok rahat cevap veren CX-9’un direksiyon simidi, vites kumanda elemanı gibi detayları da başarılı detaylar arasında.~ Kumanda kalabalığı olmasına rağmen kullanım zorluğu yaşamadığımız iç mekanda en önemli eleştiriyi küçük bilgi ekranlarına ya-pacağız. Günümüzde küçük sınıf araçlarda bile daha büyük ekranlara yer verilirken bu fiyat klasmanında neredeyse 10 inçlik ekranlar görev yapıyor. CX-9 ise bu konuda en cimri araçlardan biri. Uzun süre bir yerlerde gizlenmiş bir ekran aramamıza neden olan araçta çok küçük ve yazıları çok zor okunan bir bilgi ekranı kullanılmış. Yol bilgisayarı bilgileri yada dış hava sıcaklığını kontrol etmek için şifreleri çözmek gerekiyor. Orta konsol üzerine monte edilmiş kumanda elemanlarını bulmak kolay değil ve bulsanız bile sürüş sırasında kullanımları bir hayli zor. Bu tasarım herhalde gözlerden kaçmış bir detay olsa gerek, yoksa çok sevdiğimiz yaşamalanında, bu kadar kaliteli detay da varken, böyle bir tasarım bilerek yapılmış olamaz diye düşünüyoruz. Sürüş karakterine baktığımızda ise CX-9’un nefes kesen bir performans sunduğunu gördük.Teste başlarken ağır kanlı olabileceği yönünde bir izlenime sahip olsak da bu düşüncemizin ne kadar yanlış olduğunu CX-9 bize çok kısa bir süre içinde ispatladı. Benzinli V6 ünite 277 HP güç ve 366 Nm’lik tork değerleri ile gaz pedalına ne zaman dokunursanız dokunun bir roket hissi yaşatıyor. İlk anda biraz tedirgin eden bir bekleme süresi yaşansa da sonrasında bu dev cüsseli araç hedefinin üzerine son hızla atılıyor. Fabrika verilerine göre 181 km/s maksimum hıza ulaşan aracın 0-100 km/s hızlanması 8.5 sn. Yüksek yapısına rağmen ilk hızlanmadan itibaren yola yapışan bir karaktere sahip olması önemli bir avantaj.~ Ani ve hızlı viraj girişlerinde biraz salınım olmasını ise normal karşıladık. Çünkü bu sınıfta yer alan birçok araçta bu tip sorunlar yaşanıyor. Bunu başaranlar içinse bundan çok daha yüksek bedelleri gözden çıkarmak gerekiyor. Salınımların normal kullanımlar sırasında çok fazla hissedilmemesi ve sanki küçük sınıf bir otomobil kullanıyormuş gibi rahatlık sağlaması, böylesine büyük bir araç için en önemli avantajlardan biri. Yüksek ve normalden biraz daha geniş olan ölçüler kalabalık yollarda yapılan sürüşler sırasında bile çok zorlamıyor. Bundan daha küçük araçlarla bu tip sürüşler sırasında daha fazla zorlandığımız olmuştu. Yönlendirme kabiliyetinin oldukça yüksek olması ise yüzleri güldüren bir diğer detay. Netlik ve verdiğiniz komutları aynen yerine getiren direksiyon sistemi, bu tip araçlar için can alıcı özelliklerden biri. Fren performansı açısından büyük SUV’ların ortalamalarını rahatlıkla yakalayan CX-9, gidebildiği kadar durabildiğinide ispat ediyor. Dört tekerlekten çekiş sisteminin iyi çalıştığı araç asfalt performansıyla sahiplerinin yüzünü güldürecek. Böyle bir aracı zorlu arazi koşullarına kimsenin sokacağını düşünmüyoruz. Ancak burada, CX-9’un ağır arazide bile pek sorun yaşatmayacağını da hatırlatmamız gerekiyor. Yağışlı ve kaygan zeminlerde yapacağınız sürüşlerde CX-9 yola daha güvenli çıkmanızı sağlayacak güvenliği de sunuyor. Başarılı süspansiyon sistemi yol tutuş karakterine yaptığı olumlu etki kadar konfor konusunda da göz dolduran bir çalışma karakteri sunuyor.~SONUÇ
Bu büyük SUV dikkat çekme konusunda tam bir mıknatıs. Yanından geçenlerin ona bakmamak ya da onu fark etmemek gibi bir şansı yok. Tasarımı ile beğenimizi kazanan CX-9 yedi kişilik yaşam alanı ile de son derece iddialı. Güçlü ve her zaman performans vermeye hazır motorsa onun kaputun altında gizlenmiş silahlarından biri. Başarılı sürüş karakterini de sevdiğimiz CX-9’un insanı ürküten fiyatı, farklı bir motorla daha iyi seviyeden başlatılabilirmiş gibi görünüyor.

(+) Görünüm, performans, yaşamalanı, direksiyon, sürüş, güvenlik
(-) Bilgi ekranı, fiyat, sert sürüş salınımı, tüketim, menzil